Uçak

11 3 0
                                    

Multimedya Doğa'nın dışarı çıkacakları zamanki ayakkabısı

Korkuyordum. Adamı gördüğüm saliseden beri...

O milisaliseden beri...

Ok tam da göğsünü hedef almıştı... Deymek üzereydi... O an her şeyin yavaşladığını hissettim. Ok kalbine dazla yakındı ve batmak üzere gibiydi... Her şey dondu sanki... Bora'nın yüzünde keskin ve dehşet dolu bir acı, diğerlerinin de korku dolu bakışları... Zaman devam ediyordu... Ben de aynı hızımdaydım...

Zaman durmuş gibiydi... Oku havada yakalamıştım... Tahmininizden de farklıydı bu... Gerçekten yakalamıştım!

"Ulan piç!" dedim oku yere fırlatırken. Herkes korku dolu gözlerle bakıyordu.

"Kan görmeyi özledik ha?" dedi Ceyn elini omzuma koyarken.

"Fazlasıyla!"dedi Sezen masadaki bıçağı alırken.

"Aynı şeyi düşününce huzur doluyorum!" dedi Hayat.

"O şeref bana da ait!" dedi Ekim ve elindeki çatalı ustaca arabanın lastiğine fırlatıp lastiği deldi.

"Ne zaman başlıyoruz?" diye sordu Melek hepimize ok ve yay verirken.

"Şimdi!" dediğimde hepsi nişan aldı.

"Bensiz mi?" dedi Kayra. Elinde ehliyetimiz sağolsun silah vardı. Ne var be yani silah kullanma ehliyetimiz varsa?

Silahının ucunu adama doğrulttuğunda Sezen de bıçağı ayarladı. Benim dışımda hepsinin silahı vardı. Ben de zaten muştasız çıkmazdım. Siyah şortumun cebinden muştatı çıkardım ve elime geçirip adama yaklaştım. Tam karşısında durup elimi siyah önü yarım arkasında kuyruk olan tişörtün açık bıraktığı belim yerleştirdim.

"O piçe söyle bir dahakine bize dikkat etsin!" dedim ve muşta olan elimle suratına sert bir yumruk attım. Adam dudağındaki kanı sildi ve eliyle burun direğini tutarak koşmaya başladı. Arkasından da şoförü koştu. Arabanın etrafında bir tur döndüğümde arabanın HİBİRD (yazamıyorum!!!) olduğunu öğrendim. Gülümseyerek kızların yanına döndüm.

"Araba elektrikli!" dediğimde hepsi birbiriyle bakışıp kahkaha attı. Erkekler ağızları açık bir şekilde bize bakıyordu.

"Korkmayın koçum!" dedi Ekim ve Arda'nın ensesine bitane patlattı. Herkes kahkaha attığında Ceyda da Bora'nın üstünde kan lekesi var mı diye kontrol etti. Olmadığını görünce derin bir nefes aldı. O an bütün gözler bana çevrildi.

"Doğa, refleks değil bence bu?" dedi Bora, herkesin aklındaki soruyu dile getirerek.

"Ben, seninle tanıştığımız günden, sen gidene kadar atış ve reflekslerimi geliştirdim, sizin için anormal olabilir ama benim için normal!" dedim ve omuz silktim.

"Bu arada, odanın ışığı kapandı, geliyorlar sanırım ampulleri açın!" diye bizi uyardı Ayaz, yıllardır resmen ilk kez sesini duyuyordum. Çok az konuşur kendisi!

Yeşim Akkaya

Ahenk aşağı inmek istediğini söylemişti ve şimdi süslü püslü bir şekilde bahçeye iniyorduk. Neden süslendiğimizi henüz kavramamıştım.

Bahçeye indiğimizde hala dizi ile ilgili konuşup gülüşüyorduk ki kafama doğru patlayan konfeti ile neredeyse kalp krizi geçirdim.

"Süpriiiz!" herkesin birden bağırmasıyla etrafa baktım ve gülümsedim. Doğa dışındaki herkes renkli giyinmişti. Tek renk fakat gökkuşağı renginde...

Ufuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin