-8-

940 82 58
                                    

Bir hafta olmuştu ama bir türlü ev bulamamıştım. Namjoon istemese bile yardım etmişti ama koskoca seulde bir ev bulamamıştım.

Namjoon henüz gelmemişti. Daehyung Namjoon'un ona aldığı oyuncaklarıyla oynuyordu gerçi daha çok ısırıyor gibiydi ya neyse. Ben de internetten ev ilanlarına bakıp görüşüyordum. Kapı çaldığında bağırarak gülen oğlumu da kucağıma alıp kapıya gittim.

Rutinimiz olmuştu artık. Daehyung Namjoon'un geldiğini biliyordu bu yüzden sevinç nidalarını yolluyordu ona. Kapıya atlamaya çalışırken onu zor zapt ederek kapıyı açtım. Şaşırtıcı olmayan şey Namjoon'un elinin asla boş olmamasıydı. Belki de buna seviniyordu bu kerata. Kim bilir?

-Aish bir şeyler almaktan vazgeç artık Namjoon. Şımarık olursa ne yaparım ben?

-Olmaz benim aslanım. Gel bakalım bana.

Zaten hazırda bekleyen oğlumu hemen verip elindekileri aldım. Bir hediye kutusu tarzında bir şey vardı. Hemen o poşeti ayırıp diğerlerini yerleştirdim.

-Namjoon bu paketi odana koyuyorum daehyung görmeden.

-Tamam. Sonra gel bir şey diyeceğim.

Kafa sallayıp odasına girdim. Bunca zamanda öğrendiğim bir şey varsa Namjoon'un harika koktuğuydu. Tek parfümü yoktu bu yüzden ne kullandığını asla kestirmiyordum. Anladığım kadarıyla da en az üç parfümü karıştırıyordu.

Paketi komidinin üzerine koyup yatağın üzerindeki dün giydiği kıyafetleri alıp makineye attım. Çalıştırdıktan sonra da salona geçtim.

-Hayırdır önemli bir şey mi var?

Yerde oğlumla oynuyordu koltuğa oturup ona baktım.

-Ha şey. Düşündüm de kendine hiç zaman ayırmıyorsun. Sürekli bu haylazla ilgilenmekten kendini unutmuşsun.

-Bakımsız mı görünüyorum bunu mu demek istiyorsun?

Saçımı tutup dokusuna baktım istemsizce. Bakımsız görünmekten hiç hoşlanmazdım.

-Ah hayır kastettiğim şey o değil. Ben eğlenmeyi unuttuğunu düşünüyorum. Tek derdin daehyung.

-Yani olması gerektiği gibi.

Aslında haklıydı. Eskiden çok deli dolu şen şakrak biriydim. İnsanlar enerjimi severdi. İnek olmama rağmen çok arkadaşım vardı. Gerçi daehyung'dan sonra hiç biriyle görüşecek vaktim olmamıştı ya neyse.

-Böyle olması gerekmiyor bu senin seçimin. Benim de bir fikrim var bunun için. Tabii sen de istersen.

-Neymiş o?

Bara mı gidecektik? Ne geçiyor bu adamın aklından acaba?

-Yarın akşam yemeği yiyelim. Güzel bir film izleyelim. Sonra bahçede kahve içip sohbet edelim. Aslında dışarı çıkarmak istiyordum seni ama asla bu aslanı bırakmayacağını bildiğimden evde olalım dedim.

İşte bu beklediğim bir şey değildi. Akşam yemeği ve film. Sonu güzel bitmeyen anılarımdı bunlar benim.

-Madem o kadar düşünmüş plan yapmışsın. Olur.

-Çok güzel geçecek. Her şeyi ben hazırlayacağım ama. Süpriz olacak. Daehyung'u da al dolaş biraz. Ben de o zamana kadar hazırlarım her şeyi.

Onu onayladım. Neler olacaktı acaba?

~

Akşam üzeri Namjoon bizi evden kovmuştu(!) Oğlumla güzelce vakit geçirdim. Namjoon aradığında da eve geldik. Heyecanlanmıştım istemsizce. Takım elbisesiyle inanılmaz bir görüntü elde etmiş olan Namjoon'a baka kaldım. Bu adam nasıl bu kadar... çekici olabilir?

Our Baby | Rm & Hwasa |✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin