Gece günü doğuruyordu, bense düşüncelerimin içinde kayboluyordum. Saatlerdir Namjoon'un yaptığı şakayı, ailemi, yaşadıklarımı kısaca her şeyi düşünüyordum. Gözüme bir an bile uyku girmemişti. Buna karşın bir sonuca ulaşmış da değildim.
Saat 05:30'du gün henüz doğmaya başlamıştı. Yatağımdan kalkıp yüzümü yıkadım. Aynadaki kendime daha doğrusu mor göz altlarıma bakıp derin bir nefes verdim. Kabim acıyordu, Namjoon'la ayrı kaldığımız her an. Sebebi ne olursa olsun ondan ayrılmak bana iyi gelmez olmuştu şu sıralar. Bu yüzden daha fazla ayrı kalmak istemiyordum.
Bedenindeki acı geçmişti belki ama gönül yarası denilen şeyden oluşturduysam eğer iyileştirmem gerekiyordu. Odamdan sessizce yukarıya çıktım. Kapısı aralıktı ve sesler geliyordu. Sessizce duvara yaslanıp sesleri dinlemeye başladım yanlış olduğunu bile bile.
-.. anlıyorum efendim ama Hyejin hemen evlenmek istemiyor. Daehyung'un babası yüzünden güveni yok olmuş. Bana güvenmesi de hemen evlenebileceğimizi göstermiyor.
Namjoon sen neyden bahsediyorsun? Bizim evliliğimiz kimi neden ilgilendiriyor ki anlatıyorsun?
-Ama ... Tamam efendim Hyejin'i ikna etmeye çalışacağım ama anlaşmamızdan asla haberi olmayacak. Bu benim için çok önemli. Ona babası ile anlaşma yaptığımı açıklayamam... Teşekkürler efendim.
Ne?! Babamla mı anlaştın? Ne konuda? Neden evliliğimizi konuşuyorsunuz neler oluyor Namjoon? Neler oluyor?
Şok olmuştum. Namjoon kırık kalbimi toparlayıp yeniden var etmiş ve kendini onun içine sığdırmıştı ama duyduklarım bunun sebebinin bana olan sevgisi olmadığını gösteriyordu.Dinlemeye devam etmek istedim ama sesler kesilmişti. Derin nefesler alıp verdikten sonra biraz olsun sakinleşmiştim. Dolan gözlerimi silip hızla içeriye geçtim.
-Hy-hyejin? Sen-sen ne arıyorsun burada?
-Seni görmeye geldim. Kiminle konuşuyordun?
-Hastaneyle. Hastam için.
-Ne kadar da hastalarına düşkün bir doktorsun Namjoon. Saat kaç olursa olsun hep onlarla ilgileniyorsun.
-Yaa evet. Sen neden kalktın bu saatte?
-Dedim ya seni görmek için diye. istemiyorsan giderim sorun yok.
Doğruyu söylemesini beklemiyordum ama bana yeniden yalan söylüyor olması canımı çok yakmıştı. Kendimi sıkıyordum herhangi bir tepki vermemek için.
-Hayır gitme. Gel konuşalım. Dün gece için çok özür dilerim. Şaka yapmak istemiştim ama bu kadar korkacağını düşünmedim. Anlarsın diye düşündüm ben.
Yatağın başlığına yaslanmış oturuyordu ona en uzak olan yere en köşeye oturdum. Sanki tek derdimiz dün geceki saçmalıkmış gibi konuşması yüzünden onu boğmak istiyordum.
-Saçmaladın. Konuşacak bir şey yok aslında. Bir daha şaka yapmaya kalkma.
-Bir daha böyle bir şey yapmam zaten. Fazlasıyla cezasını çektim zaten ahahahah.
Yüzüne düz bir şekilde baktığım için bir süre sonra gülüşünü kesmiş kaşlarını çatmıştı.
-İyi misin sen?Bir sorun mu var? Çok.. moralsiz görünüyorsun.
-Uykusuzum ondan. Uyuyamadım.
-Bu kadar sorun ettiğini bilmiyordum. Özür dilerim güzelim. Gerçekten pişmanım.
-Sorun ettiğim şeyin sen olduğunu da nereden çıkardın? Kendini bu kadar önemseme Namjoon. Uyku tutmadı o kadar.
-Iıııı peki. Bir şey demiyorum. Gel uyuyalım bari. Sabaha az kaldı ama olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Baby | Rm & Hwasa |✓
Short Story"Kimse yüzüme bile bakmak istemezken sen neden bu kadar korumacısın?" "Ben... Daehyung için, yani onu korumam gerekiyor gibi hissediyorum. Onu korumak için de seni koruyorum." "İyi de neden Namjoon? Herkes çıkarları doğrultusunda yaşar. Senin bizden...