Namjoon'dan
Sabah daehyung'un mırıltısıyla gözlerimi açtım. Beşikte yükselmiş gülerek bize bakıyordu. Bu çocuk kesinlikle doğuştan shipper. Kafamı göğsümde mışıl mışıl uyuyan meleğe çevirdim. İnanılmaz görünüyordu. Gece yaptığım gibi kelebek öpücüğü kondurdum alnına ve yanından kalktım. Daehyung'u da alıp odadan çıktım.
Odama gidip daehyung'u yatağıma oturttum ve koca adammış gibi konuşmaya başladım onunla.
-Bana bak aslanım az önce gördüklerin bizim sırrımız tamam mı? Söz ver babana bakalım.
Elimi anlaşma yapar gibi ona uzattım o da ısırmaya başlamıştı. Sanırım kabul etmişti. Saçlarını öpüp üzerimi değiştirdim. Takım elbise ile uyumak hiç de iyi bir fikir değilmiş öğrenmiş oldum.
Hazırlanıp aşağıya indim. Mutfakta kahvaltı hazırlamaya başlamadan Aslan'ın mamasını yapıp hemencecik yedirdim. O oynarken ben de kahvaltı hazırladım hızlıca. Hazır olunca daehyung'u da alıp Hyejin'in yanına gittik. Daehyung'u onun yanına koyduğumda oğlu sabah benim yaptığım gibi alnını öpüyordu. Gözlerim kocaman olmuştu. Tanrı aşına bu çocuk gizli bir ispiyoncuydu.
-Imm anneciğim. Uyandım mı sen?
-Günaydın uyuyan güzel. Çok yorgun olmalısınız ancak işe gitmeniz gerekiyor.
-Günaydın Namjoon. Şarap çarptı sanırım.
Ayaklandığında aslanımı alıp odadan çıktım. Çok geçmeden o da gelmiş kahvaltı yapmıştık. Hiç bir hareketi tuhaf değildi demek ki dün gece hiç uyanmadı. Şükürler olsun.
Kahvaltı bitince toparlanıp daehyung'u kreşe bıraktık. Ardından onu da kliniğe bırakıp işime geçtim. Gerçi işim onlardı ama neyse...
Hyejin'den devam
İki hafta geçmişti kos koca iki hafta ancak ben kiralık ev bulmayı geçtim satılık bir ev bile bulamıyordum. Evet anlıyorum Seul kalabalık ve yoğun bir şehir ama bir aydır ev bulamamak saçmalıktan başka bir şey değildi. Sinirleniyordum bu duruma. Namjoon ile iyice aile gibi olmuştuk bu güzeldi ama herkes geldiği yeri de gideceği yeri de bilmeliydi.
Akşam yemeği yiyorduk Namjoon bir kaç gün sonra ilk doğum gününü kutlayacak olan oğlumu şebeklik yaparak doyuruyordu. Kapı çaldığında ben kalkıp açtım. Genellikle gelen giden olmazdı.
Yaşlı bir kadın ve adam şaşkınlıkla bana bakıyordu.
-Buyrun kime bakmıştınız?
-Oğluma. Kim Namjoon'a.
İşte bunu Namjoon'un beklediğini bile düşünmüyorum. Kadın ve adamla şaşkınca birbirimize bakıyorduk. O sırada Namjoon oğlumu da kucağına almış gelmişti.
-Kimmiş Hyejin?
-Ailen.
Yanıma geldiğinde o da şaşkınca bakıyordu. Oğlum da böyle anları arar gibi konuşmaya başladı.
-Anne.. baba
Sanırım şuan oyun oynuyordu kendince ama hiç sırası değildi. Hemen Namjoon'un kucağından aldım biriciğimi.
-Namjoon içeri geçmelerine müsaade etsene.
Kenara çekildiğinde kadın ve adam tuhaf bakışlarla içeri girip salona geçtiler. Namjoon ise olduğu yerde duruyordu. Yanına gidip kolunu sıvazladım.
-Sakin olmalısın. Sakın yüksek bir tepki verme.
-Hyejin, bir fikrim var bozma olur mu?
Bir şey dememe izin vermeden elimden tutarak salona çekmişti bizi. Aklımdaki şeyi yapıyor olmasın lütfen lütfen lütfen.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Baby | Rm & Hwasa |✓
Cerita Pendek"Kimse yüzüme bile bakmak istemezken sen neden bu kadar korumacısın?" "Ben... Daehyung için, yani onu korumam gerekiyor gibi hissediyorum. Onu korumak için de seni koruyorum." "İyi de neden Namjoon? Herkes çıkarları doğrultusunda yaşar. Senin bizden...