Bölüm 2•iyi o zaman•

1.1K 127 36
                                    

Ne daveti ya?

Yağız basıp gideli neredeyse yirmi dakika olmuştu fakat ben çıplak ayakla kapının önünde dikilmeye devam ediyordum. Bu özelliğimden kesinlikle vazgeçmem gerekiyordu. Öfkem durdukca daha fazla köpürüyorken tüm sinirimi Selin e yönlendirdim.

" İçeriye girmiş ya!" Dedim sert bir şekilde kapıyı çarptım. bir de cikardigi sesten korkmamak adına gözlerimi kapıyor fakat evin içinde de boş boş bağırmaya devam ediyordum. " Bıraktın psikopatın tekiyle. Çocuk en son elimi götürüyordu. Canım elim " diye eklerken elimin üzerine ufak bir öpücük kondurdum. Bu sırada selin elinde siyah sade bir elbise ile mutfaktan çıktı. Neden mutfak?

" Ne diyorsun ya?" Dedi yüzü gülüyordu fakat sesi gayet cırlak bir şekilde çıkmıştı. " elbise nasıl?" derken Üzerine tuttuğu elbiseye sırıttığını daha yeni anlamıştım.

" yağız mı almış" dedim tek kaşımi kaldırarak. Ulaş ile olmasını beklerken bununla mı flörtleşiyordu. Afallayarak yüzüme baktı

" hayır!" Dedi kesin bir şekilde " ben senden bir elbise almıştım hani beyaz mini bir sey" diye eklerken şirin olmaya çalışarak gülümsedi. Elimi devam etmesi adına havaya kaldırıp salladım

" Eeee? " dedim elbiseyi kollarının arasına adı

"Öyle bir elbise vardı ya hani... artık yok" demesiyle kırmızı görmüş boğa misali üzerine yürüdüm.

"Nerede elbisem" dedim, elindeki siyah elbiseyi çekiştirip aldım. " bu mu o ne yaptın ona" diyerek elimdeki elbiseyi öptüğümde yeni elbise kokusu genzimi yakacak derecede fazlaydı. " hayır bu o değil" elbisenin eteklerinden tutup Selin e doğru savurmustum.

" Aferin aptal! Tabiki bu o değil" dedi havada kaptığı elbiseye sarıldı. "Senden ödünÇaldığım elbiseyle bir davete gitmiştim hatırlıyor musun? Ulaş ile ilk tanıştığım davetti. Orada ulaş elbisenin üzerine kırmızı şarap dökmüştü ki bunu kasten yapmıştı o zaman. Ben de o elbise iflah olmaz diye atmıştım. " diye lafı uzatıp sakinleşmemi beklediğinde sakinmiş gibi görünüp delirmek için hikayenin son kısmını bekliyordum. Gözlerimi kocaman açıp devam etmesi adına kaşlarımı havaya kaldırdım. " o da özür dilemek adına yağızla bunu göndertmiş " dedi omuzlarından tuttuğu elbiseyi üzerine götürüp gülümsedi. Yutkunup gözlerimi kaparken daha sonra aklıma gelen şeyle şeytani bir şekilde gülümseyip gözlerimi araladım.

" o zaman bu güzel elbise benim oluyor" dedim tek kaşımi havaya kaldırarak. Gözleri fal taşı gibi acilmisti.

" hayır! "Dedi, elbiseyi arkasına saklıyordu"grili grili kafasına kurban olduğum. Bak bugün de bir davet vardı ben seni götürecektim. Bunu da ulaş o yüzden göndermiş " dediğinde uzun kirpiklerini bir iki kez kırpıp gülümsedi.

" Tamam kuzenim sarı sarı kafasına kurban olduğum. işte bununla giderim ben de" dedim işaret Parmagimla elbiseyi gösterdim. Üzerine atlamak için kollarımı sıvadığım sırada alt dudağını buzup yavru köpek bakışı atmaya başladı. Ahh selin Korkmaz yapma bunu işte

" Ama aşko" dediğinde iyice dudaklarını büzmüştü "şimdi ulaş bunu bana gönderdi ya. Benim giymem daha uygun olur " derken iki elimi havaya kaldırıp omuz silktim.

" sen bu ulaş aydın a ayar olmuyor muydun?" Dedim sonra kendi sorumu onaylarcasina kafamı olumlu anlamda aşağı yukarı sallayarak devam ettim "oluyordun. O yüzden  bu elbiseyi ben giyip gideyim. Söz veriyorum içeriye 'surprise motherfucka!' Diye gireceğim" diyerek sözlerimi kahkaha ile sonlandırdığımda yavru köpek bakışları ölümcül bakışlara dönmüştü. Havadaki ellerimi yere indirip daha fazla zorlamadan omuz silktim.
" dalga geçiyorum." dedim elbiseye bakıp yüzümü buruştururken "Bok gibi bir elbise bunu anca senin cenazende dj olacağımda giyerim "diye eklediğimde Olduğu yerde zıplayıp kollarını belime doladı. Yanağıma sulu bir öpücük bırakmıştı. Yüzümü buruşturup elimin tersi ile yanağımı sildiğimde gülümsedi

" neyin, kimin daveti bu ?" Dedim ilk başta sormam gereken soruları sona saklamayı severdim. Askılı siyah bluzu ve kafam kadar gri şortunun üzerine elbiseyi geçirip kendi etrafında bir tür döndü. " Biliyorsun babamdan sonra sirketin hisseleri bana kaldı. Yüzde onluk kısmını da babam ulasin babasına devretmişti ondan ortak sayılıyoruz bir nevi" dediğinde gözüm seğirmeye başlamıştı. seline bir soru sordugumda olayı doğumundan itibaren anlatmasına sinir oluyordum  zaten bildiğim şeyleri anlatırken bu sefer göz devirdiğimde kendinin farkına varıp toparladı " babamın bir arkadaşının oğlu evleniyormus babamın adına beni çağırmışlar" dedi tek nefeste. Olumlu anlamda kafamı salladığımda " sen de benimle geliyorsun" diye ekledi. Sünnet düğünleri hoşuma gidiyordu aslında çükü kesilmiş çocuğun ağlayısi ve aptal gibi yürümesi beni eğlendiriyordu fakat  düğünler pek bana göre değildi. Şortumun ceplerine ellerimi soktugumda bir nevi Yağız ı taklit ediyor gibi gözüküyordum fakat bunu umursamadan omuz silkip merdivenlere yöneldim.

"Size ulaş ile iyi eğlenceler."dedim arkam dönük bir şekilde  iki parmağımı öperek havaya kaldırdım "Behlül kaçar!" dediğimde Merdivenlerin korumalığina tutunup saatte bir merdiven çıkmak adına tüm yükümü korumalıklara verdim "Sarmaşık barda eğlenmek varken. Aptal bir düğünde vakit öldüremem" diye eklediğimde Aptal yağız ı da görmeye hiç niyetim yoktu.

"İyi o zaman" dedi nefesini dışarıya vererek. " Ben de Gül ile giderim. Arkadaşım sonuçta. düğünden sonra da after party için Sarmaşığa geçeriz kankişimle" derken kıkırdayıp devam etti " sana da ımmm... bi selam veririm artık " diye eklediğinde gülün adını duymak bile kanımın çekilmesine neden oluyorken Daha ikinci merdivende olmamın verdiği rahatlıkla arkamı dönüp seline öldürücü bakışlarımı gönderdim.

" iyi o zaman"dedim onu taklit ederek daha sonra gözlerimi kısıp ona doğru eğilirken dişlerimi sıkıp tısladım "Siktir git"

AŞKIN GRİ HALİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin