Bölüm 20• Kimin Kibri

445 46 26
                                    

"Şimdi bana olayı anlatır mısın?"

"Esin burada kalacaksın bitti. Soru sorup durma da yemeğini ye"

Yağız ile ilgili bu zamana kadar bir şey keşfettiysem o da bana Varol ya da gri kafa demediği zamanlar gerçekten gergin olduğu zamanlar oluyordu. Elli defa bana olayı anlatmasını istememe rağmen hiçbir şey söylememiş olması benim suçum değildi.

Tamam ortada bana hediyeler gönderip duran bir manyak vardı onu anlamıştım.

Ama neden buradaydım?

Ulaş yağıza ne demiş olabilirdi de bu yüzümü görünce bile tüyleri diken diken olan adam şu an benimle karşılıklı yemek yiyordu?

Elimdeki çatalı sert bir şekilde salataya gelişi güzel sapladığımda çatala saplana salatalığı ağzıma götürüp sinir bozucu bir sakinlikte yemek yiyen Yağızı izleyerek çiğnedim.

" İndir o maviş gözlerini"

"Mavi değil de maviş demiş olman gözlerimi beğendiğin anlamına mı geliyor Karayel?"

Kirpiklerimi kırpıştırıp yüzüne baktığımda bana bakmadan yemek yemeye devam etmeyi seçmişti

" Böyle bakmaya devam ederse oyulacak gözlerin güzel olup olmamasının önemi yoktur değil mi Varol?" derken kafasını kaldırıp yüzüme baktığında çiğnediğim salatalığı gürültülü bir şekilde yuttum.
Bunun üzerine keyifle su bardağını eline alıp bir dikişte bitirdiğinde sandalyeme yaslanıp onu izledim.

"Bir gün ba..."

Cümlemi tamamlayamadan sabah bana kapıyı açan adının Duygu olduğunu öğrendiğim kız içeriye elinde sürahi ile girip lafımı kesti

"Suyunu doldurayım yağız abi" derken gözlerimi kısıp uzaktan olanları izledim.

"Sağ ol" diyen yağız elindeki bardağı havaya kaldırırken duygu, zaten zor taşıdığı sürahiyi biraz daha kaldırmayı denediğinde tamamen Yağız'ın üzerine dökmüştü.

"Özür dilerim" telaşla konuşan duygu "ben şimdi hallederim" derken masada tabakların altında duran peçeteyi çekmek istediğinde bir kaç tabağın yere düşüp kırılmasına sebep olmuştu.

"Tamam" dedi yağız ayağa kalkarken hala oturduğum yerde onları izliyordum. "Sorun yok su sadece" dediğinde neredeyse ağlamak üzere olan kız başını sallayıp yerdeki tabaklara yönelirken ayağa kalkıp kızı durdurdum.

"Ben hallederim sen bi soluklan kendine gel" dedim yerdeki tabakları toplamak için eğildiğinde ise kolundan tutup ayağa kaldırdım "hadi duygu"

İyi düşünmek istiyordum her insanın bazı zamanlar sakar olabileceğini kendi içimden tekrar ediyordum. Fakat bu kızda bana ters düşen bazı şeyler vardı. Ya yağızı kıskanmıştım ki bu büyük bir ihtimaldi ya da bu kız sürekli gereksiz ajitasyon içerisinde olup bir şekilde dikkat çekmeye çalışıyordu. Az önce de büyük bir gürültü ile duşa giren yağızdan yan komşunun bile haberi varken Yağız'ın odasına temiz tişört koymak için girmiş orada oyalanmış ve yağız duştan beline sardığı havlu ile çıkınca da kıpkırmızı bir şekilde ay ben sizin duşta olduğunuzu bilmiuordum diyerek odadan çıkmıştı.

Evet kesinlikle abartıyordum ama duygunun da bu evde olmasını istemiyordum. Masada kalan birkaç peçeteyi elime alıp Yağız'ın dizinin üzerine koyarken kendi kendime homurdandım

" şunu ben yapsam yerdeki kırık tabakları yalatarak temizletirsin" dediğimde beni duyup duymadığını bilmediğim yağız sert bir şekilde kolumu kavrayıp onunla ilgilenmemi engelledi

AŞKIN GRİ HALİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin