•Bölüm sözü
"Aynı gökyüzüne bakan başka şehirleriz"
•Bölüm şarkısı
Can Ozan-Sar Bu Şehri
●
Ulaş Aydın" Dalga geçiyorsun" diyerek gülumseyen yağıza bakıp kafamı iki yana salladım. Elindeki su bardağını sıkıca kavrayarak sıkıştırdığında ona doğru ağır adımlarla yürüyordum
"yağız" dedim sakin olmasını dilerken şu an onun deliliği ile uğraşabilek gücüm yoktu. elinde patlamak üzere olan bardağı alıp masanın üzerine koydum."Sakin ol"
Ellerini bu sefer huzursuzca gömleğinin düğmelerine götürüp bir iki düğmeyi açarken kahkaha attı.
" Çağrı diyorsun ulaş" dedi kafasını kaldırıp yüzüme baktığında gözlerinde öfkesinin ardında sakladığı çaresizliği görmem yutkunmama neden olmuştu " Çağrı Ozansoy gelmiş esine o sikim sonik şeyleri göndermiş olabilir diyorsun" dediğinde olumlu bir şekilde kafamı sallayıp düşünebilmek adına zihnimi boşaltmaya çalışıyordum.
" o pembe elbiseyi gordukleri gun kızlara yavşayan bir puşt varmış" dedim kaşlarını çatıp beni dinlediğinde ona bakmadan masanın üzerindeki fotoğrafı elime aldım "bu adam" deyip ona doğru uzattığım fotoğrafı eline aldığında yüzünü buruşturup soyleyecegim seyleri dinlemek adina kafasını kaldırmıştı. " adamı bulduk" dedim sertce nefesimi bıraktım " ama sadece birkaç şey söyletebildik" dediğimde ise ellerimi umutsuzca iki yana açmıştım. küfür savurup elindeki fotoğrafı masaya fırlattı.
" Çağrı serefsizinin adamı" dedi net bir şekilde ellerini saçlarına götürüp hışımla karıştırdığında bir kahkaha daha atmıştı "ne bok yapmaya çalıştığını biliyorum ben onun."
•
Esin VarolBazı anlar vardır karşı tarafı bıçak gibi kesecegini bildiğin halde tüm keskin savaş aletlerini sözlerinle savurursun. O anlık umursamazsın karşı tarafın alacak gardı olup olmadığını. Fakat ben biliyordum. dün sadece yağız karayelin duvarlarına pamuk attığımı biliyordum.Zerre kadar hasar görmemişti. Bunları söylerken göğsümde oluşan ağırlık sadece benim canımı yakmıştı.
Dün, duygu uykuya daldıktan sonra Yağız'ın evinin tam aksi olan boğucu odasına girmiştim. Kızıp kızmayacağını umursamadan girdiğim odayı uzun bir süre incelediğimde kocaman odanın ortasında bir yatak ,ufak sayılabilecek bir dolap ve oradaki tek eşyaymış gibi görünen kuyruklu bir piyano vardı. Tuşların üzerindeki kapağı kaldırıp uzun süreli çalınmaktan çizilip eskiyen tuşlarda parmaklarımı gezdirmek sebepsizce iyi hissetmeme neden olmuştu.
Piyano çaldığını bilmiyordum. Aslında onun hakkında bir çok şey bilmiyordum gülümseyerek yatağına geçtiğimde yatağının tam ortasına oturup bağdaş kurarak gelmesini bekledim.
Gelmemişti.
Sonunda bağdaş kurduğum bacaklarımı çözüp dizlerimi kendime doğru çektiğimde kafamı dizlerime yaslamamla sabahı etmiştim.
Her geçen gün biraz daha artıyordu içimdeki acı. Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemenin sahteleştiğini aynaya her baktığımda farkedebiliyordum. Bir şey göğsümün tam ortasına oturmuş sürekli elindeki mızrağı en savunmasız anımda göğsüme saplamayı kolluyor nefesimi kesiyor beni adeta felç ediyordu. Ona olan Aşkım mı artıyordu yoksa sabrım mı tükeniyordu bilmezken bu içimdeki her neyse bulamıyor fakat cümlelerde saklı olmadığını biliyordum. çünkü ne zaman anlatmaya çalışsam sanki kurduğum yanlış kelime gruplarının beni eksilttiğini hissediyordum. Susuyordum sadece Yağız işte deyip geçiştiriyor bir karara asla varamıyordum. Zaten bu yolda bir karara varıp adım atsam da evren bana kocaman bir nah çekip her şeyi alt üst ediyordu. Ben yine onun gönlünün kapısında yalın ayak yağmur altında ıslandığımla kalıyordum. Sanki oradan başka gidecek yerim yokmuş gibi ayaklarım bana ihanet ederken keşke gemilerimi yakabilseydim diyordum ama yağız Karayel her hareketinde beni o gemiye daha çok bağlıyordu
![](https://img.wattpad.com/cover/221567362-288-k952474.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN GRİ HALİ
Teen Fictionplatonik #7 badboy #4 gençkurgu #38 Sıralarına geldi **bu uyarı kesinlikle göz zevkiniz ve sövülecek sülalem içindir** >İlk bölümler acemilik eseri olduğu için çok da şey etmeyin Düzeltmeye kasamadım Öpüyorum • Esin Varol, sadece senin benim gi...