Giriş

3.3K 276 88
                                    

Herkese merhaba. Evde o kadar sıkıldım ki çok uzun zamandır taslağımda kayıtlı olan bu hikayeyi düzenleyip yayınlamak istedim. Çok uzun soluklu olmayacak ama eğleneceğinizi ve seveceğinizi umduğum tatlı bir hikaye Beni Sev Romeo. Umarım yazarken bende oluşan tebessüm hepinizde oluşur.

~İyi okumalar~

Başlangıç tarihi: 23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başlangıç tarihi: 23.04.2020

                              .....

Küçükken babam bana 4 tekerlekli pembe bir bisiklet almıştı. Gördüğüm anda o pembe bisiklete aşık olmuştum. Havanın kararmasını asla umursamamış ve babamı bana bisiklet sürmeyi öğretmesi için ikna etmiştim. Ardından da iki saat gibi bir süre boyunca beni o dört tekerin üzerinden kimsenin indirmesine izin vermediğimi hayal meyal hatırlıyordum.

Günün sonunda ise çok hızlı olmasa bile bisiklet sürmeyi başarmıştım. Bu benim ilk ve en büyük başarılarımdan biriydi kendimce. Ertesi gün okula gittiğimde bütün kızlara anlatacak harika bir pembe bisikletim ve onu sürmeyi hemen öğrendiğim ile ilgili bir başarı hikayem olmuştu.

Fakat ertesi gün işler beklediğim gibi sonuçlanmamıştı. Çünkü sıra arkadaşım Merve'nin benimkinden daha büyük, üstüne üstlük iki tekerlekli olan bisikletini ustalıkla sürdüğünü öğrenmiştim. Bütün odak benim pembe bisikletimken bir anda konu Merve'nin iki tekerliklisi olmuştu. Her zaman göz önünde olmayı seven bir çocuk olmuştum. Bunun izlerini şu yaşımda bile taşıyordum. Merve'yi delicesine kıskanmış ve eve geldiğimde babamı bana iki tekerlekli pembe bir bisiklet daha alma konusunda ikna etme uğruna büyük uğraşlar vermiştim hatta.

Konuyu detaylıca anlatıyorum farkındayım ama bu olay çocukluğumdaki dönüm noktlarından biridir ve şuan içinde bulunduğum durum karşısında aklıma bu hikayenin gelmesi biraz manidar. Sabredin,siz de anlayacaksınız.

Babam tabiki de daha yeni dört tekerlekli bisiklet sürmeye başlamışken bana iki tekerlekli bir bisiklet almayı kabul etmemişti. Bir ayın sonunda ise bir sürü ağlamanın ve her gün aynı konuyu açmanın sonucu dört tekerlekli bisikletim kardeşim büyüyünce sürülsün diye depoya kaldırılmış ve bana iki tekerlekli çok daha süslü bir bisiklet alınmıştı. Yaz tatiline girdiğimiz için Merve'ye anlatamamıştım belki ama bütün bir yazımı iki tekerin üstünden inmeyerek geçirmiştim. Çok hırslıydım.  Maceraya atılmayı hep çok sevmiştim. Bisikletin üstünde rüzgarın tenimle teması bana özgürlüğün tanımı gibi geliyordu ve ben, sanki yıllardır bisiklet sürüyormuş gibi özgürlük hissinin peşinden gitmiş, gözlerimi kapatarak kollarımı iki yana açmıştım. Sonunu tahmin ediyorsunuzdur diye umuyorum. Yeni okul dönemine bir kolum kırık başlamıştım o sene.

Bu hikaye de önemli olan nokta her şeyin fazlasının zararlı olacağını öğrenmiş olmamdı. İlk büyük başarılarımdan biri sonucunda çocukluğuma dair kendime çıkardığım bir ders yatıyordu. Cesaretin fazlası aptallıktı ve çok sevdiğim özgürlük hissinin bile fazlası bana zarar vermişti. Şuan içinde bulunduğum durumun bu hikaye ile birleştiği noktaya gelecek olursak ben size en iyisi olayı en başından kendimi tanıtarak anlatıyım.

İsmim Nehir ve  22 yaşındayım. Henüz iki yaşındayken üstüme kuma gibi doğan kız kardeşim yüzünden çocukluğunu tam yaşayamamış, bu yüzden de bazı insanlar tarafından "çocuksu"olarak nitelendirilen biriyim. Ama bundan bu yaşıma kadar hiç şikayetçi olmamıştım.  Şuan okuduğunuz satırlar benimle geçireceğiniz tatlı yolculukta sadece ilk adım. Başlayalım mı?

                              .....           

İlk bölümü akşam yükleyeceğim. Yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın.

Unutmadan,

Hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız KUTLU OLSUN

   

Beni Sev RomeoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin