Özel Bölüm 2

310 24 0
                                    

Belimde bir baskı hissediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belimde bir baskı hissediyorum. Gözlerimi aralamaya çalışsam bile bu şuan için imkansız gibi geliyor çünkü o kadar yorgunum ki dostlarım. Belimdeki baskı fazlalaşıyor ve sanki biri beni kendine çekiyor. Uykuyla uyanıklık arası mırıldanıyorum.

"Yiğit..."

"Şşşt." Diye susturuyor beni. Burnuma dolan kokusuyla o olduğunu anlıyorum. "Benim, güzelim."

Sesi fısıltıdan farksız geliyor ama tam kulağımın yanından geldiği için çok net duyuyorum. Ne zaman geldiğini bilmesem de biraz daha ayıldığımda gelir gelmez kendimi attığım yatakta arkadan beni sırtına yaslayıp kollarının arasına aldığını farkediyorum.

Kollarının altında iyice mayışırken mırıldanarak ona dönmek istiyorum ama izin vermiyor. Onun yerine omzumdan öpüyor beni.

Daha fazla dayanamayacağımı hissettiğimde kendimi deliksiz bir uykunun içine bırakıveriyorum.

Gözlerimin tekrar aralanması burnuma gelen güzel kokularla gerçekleşiyor çiçeklerim. Sizlere böyle seslenmeyeli çok oldu farkındayım. Ama emin olun, hayatın karşmaşasına bir kere adım attığınızda oturup şöyle içten bir sohbet edecek vakti bile ayıramıyorsunuz sevdiklerinizle. Hayat bir anda fazla zorlaşıyor.

Sonunda gözlerimi tamamiyle açabilecek gücü kendimde bulduğumda doğruluyorum yataktan. Yavaçşa ayağa kalkıp karanlık odada sendeleyerek yürürken havanın karardığını göz önünde bulundurarak kaç saat uyuduğumu hesaplamaya çalışıyorum.

Mutfaktan sesler geliyor. Adımlarımı o tarafa çevirdiğimde arkası dönüp ocakta bir şeyleri karıştıran Yiğit gözlerime ilişiyor.

Yavaş adımlarla içeri girip beni görmesine izin vermeden arkadan ona sarılıyorum sıkıca. Benim çelimsiz kollarımın izin verdiği güçte sıkabiliyorum tabii. Bir anlık irkilse de beni görünce "Bu kadar sessiz gelmeyi nasıl başarıyorsun hiç anlamıyorum." Diyor.

"Kabul et,her seferinde korkuyorsun."

"Hayır artık dokunuşundan bile sen olduğunu anlayabiliyorum." Bunu derken birden arkasına dönerek bu sefer o sarılıyor bana. Kollarının arasında her seferinde küçülüp küçülüp yok olacakmışım gibi geliyor çünkü güçlü ama bir o kadar kırılacak narin bir eşyayı ya da bir bebeği tutar gibi sarıyor kolları beni.

Başımın üstünde dudaklarının temasını hissettiğimde huzurla gözlerimi yumuyorum.

"Bu kokuyu o kadar çok özledim ki..."

Çok sevdiği sarı saçlarımdan bahsettiğini anlıyorum çünkü bunu derken bir yandan sırtımdaki elleri tutamlarıma dolanıyor.

"Ben de seni çok özledim. Bu kadar çok çalışmaktan nefret ediyorum!"

"Ben de,çünkü beni senden ayırıyor!"

Çocuksu bir sitemle kurduğu cümleye gülmeden edemiyorum dostlarım. Sezon başlarında yeni koleksiyon çıkarmakla uğraşacak kadar mesleğimde ilerlediğimi belirtmek isterim öncelikle sizlere. Günlerce hatta haftalarca masa başında çizim yaptığım sürelerden bahsediyorum. Bazen aklıma hiçbir şeyin gelmediği sinirden kafayı yiyecek olduğum, neredeyse ağlamak üzereyken çalışma odamın kapısının açılarak elinde iki kupayla yanıma gelen kocamla tekrar çalışacak gücü bulduğum zamanlardan...

Beni Sev RomeoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin