19.bölüm

1K 112 7
                                    

Bölüm şarkısı:Sezen Aksu/ Haydi Gel Benimle Ol

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm şarkısı:
Sezen Aksu/ Haydi Gel Benimle Ol

-İyi okumalar-

Gün aydınlanırken yüzünü birkaç saatliğine gösteren güneşin önüne bulutlar geçtiğinde sabah evden ayrılmadan önce ceketimi aldığım için seviniyorum. Hava iki gündür kapalı. Hava, içimdeki her şeyi Demir'in kucağında canımdan bir parça kopmuşçasına gözyaşlarımla akıttığım o günden beri yağmurlu. Gök, yüzünü bulutlarla kaplamış ve sanki yaz mevsiminin ilk günlerinde olduğumuzu unutmuş gibi bana eşlik ediyor. İçimin de en az bulutları kadar karanlık olduğunu biliyor ve bunu bilerek yapıyor.

Yağmuru ne kadar sevsem de hep güneşli günlerin insanı oldum ben. Yasemin içimde sonu bucağı gelmeyecek bir neşenin kaynağından aktığını ve akarken de yanına umutları, hevesleri, hayalleri katarak ilerlediğini söyler. Güneşli günlerde o kaynağın daha hızlı aktığını hissettiğim için daha çok severim güneşi.

Güneş ilk defa bana arkasını döndüğünde ve o kaynağın akmayı durdurduğu günlerde büyük bir boşluğa düşeceğimi sanıyorum. Neşem çekiliyor. Umutlarım bitiyor ve hayallerimden eser dahi kalmıyor. İşte tam da o sırada yağmaya başlayan yağmur beni anlıyor sanki. İki gündür içimin içini yediğini, Yiğit'e arkamı döndüğüm dakikalarda sıkışıp kaldığımı ve ne kadar uğraşsamda başka bir şeye aklımın yetmediğini...

Bütün bir yıl tek bir günü beklemiştim. O gün dört gün sonra geliyordu ve benim tek yaptığım öylece yağan yağmuru izlemekti.

Ben tam dört gün sonra mezun olacaktım. Benim bildiğim Nehir yerinde durmaz, duramaz. Aklı giyeceği elbisededir. O elbiseyi dikmek için ne kadar uğraştığındadır. Elbisenin başına gelebilecek akıl almaz talihsizliklerin gerçekleşme olasılığını hesaplar örneğin. Ya üstüne meyve suyu dökülürse? Ya yürürken topuğu kırılırsa?

Ben Nehir'i tanıyamıyorum dostlarım. Benim bildiğim Nehir heyecandan sürekli konuşur ve milletin başının etini yer. Kampüsün kantininde oturmuş, arkadaşları heyecanlı heyecanlı olacak olan baloyu konuşurken öylece yağan yağmuru izlemez.

"Bakın, bizim bölümde en güzel olay asla kimsenin pişti olma ihtimalinin olmaması."

Çisem'in söylediğine diğer kızlarda gülüyor. Elbiselerimizi kendimizin tasarlıyor oluşundan kaynaklanıyor bu. Üstü kapalı bir alanda olsakta yağmurdan dolayı etrafa hafif bir soğuk yayılıyor ve sabah yüzünü gösteren güneşe kanmayıp yanıma aldığım ceketimi giyiyorum. Yaz yağmuru bu. Beş dakikada gelir. Islatır, geçer. Ardından güneş açar ve gökyüzünde bir renk cümbüşü oluşur. Çocukluğumdan beri her gökkuşağı çıktığında kafamı gökyüzünden ayıramam. Sonra aklıma her zamanki ve herkese çocuksu gelen düşüncelerim doluşur. Gökkuşağının sonunda altın küpü olduğuyla ilgili hikayeleri düşünür ve gökkuşağının sonuna nasıl gidileceği ile ilgili hayaller kurarım.

Beni Sev RomeoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin