20.bölüm

994 113 5
                                    

Bölüm Şarkısı: Ufuk Beydemir/ Yüreğimdesin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkısı: Ufuk Beydemir/ Yüreğimdesin

İyi okumalar

.......

Sabah gözlerimi açtığımda dün erken uyumuş olsamda üstümde hala uyku sersemliğini barındırıyorum. Uzun bir süre sadece tek gözümü açabilip tekrardan uyuyup uyumamak arasında gidip gelirken hava kapalı olduğu için karanlık olan odam iyice mayıştırıyor beni.

Sonunda kendime geldiğimde ve saate bakmak aklıma geldiğimde halen kısık duran gözlerim o tarafa dönmeden elim yanı başımdaki komidine gidiyor. Elim telefona denk gelmeyi bekliyor ama uzun çubuk gibi bir şey elime batınca korkuyla elimi çekiyorum.

Anlık olarak gelen korku hissi beni tamamı ile uyandırınca az önce neye değdiğimi anlamak için doğrularak komidine bakıyorum.  Ve bunu yaparken kesinlikle bir adet gül görmeyi beklemiyordum. Hemde hiç beklemiyordum!

Bu sefer az öncekinin aksine büyük bir merakla tekrardan komidine elimi uzatıp güle ulaştığımda sap kısmına yapıştırılmış not elime düşüyor.

Özledim...

Notta sadece tek bir kelime yazıyor. Bunu kimin yazdığını az çok tahmin edebilsemde bu gülün buraya nasıl geldiğini anlayamıyorum dostlarım.

Yüzümde küçük bir tebessüm oluşurken dudadaklarım iki yana kıvrılmak için benden izin almıyorlar bile. Hatta kalbim kapıyı tıklatma gereği bile duymadan dışarı çıkmak için delicesine çırpınıyor.

Derin bir nefesi sesli bir şekilde dışarı verdiğimde hülyalı düşüncelere dalmak benim için çok zor değil ama aklıma takılan şey kafamı kurcaladığı için gülü tekrar komidine koyarak yataktan çıkıyorum.

Hızlı adımlarımın yönü şaşırılmayacak şekilde Melek'in odası. O gülün odama girmesi yolunun tek anahtarının kardeşim olduğunu biliyorum. Kapısını çalmadan odasına girdiğimde çoktan kalkmış ve yatağını toplayan Melek'e kaşlarımı çatarak bakıyorum.

"Ne karıştırıyorsun sen?"

Kapının sesiyle zaten bana dönmüş olan Melek sinsi bir gülümsemeyi yüzüne oturtup mavi gözlerini iki kez kırpıyor. "Sana da günaydın ablacığım."

Oyunbaz tavrını ve sorumu duymamazlıktan gelişini görmezden gelip yeni bir soru soruyorum.

"Odamdaki gül yoktan var olmadı değil mi Melekçiğim?"

Sahte bir samimiyetle sorduğum sorumla kollarımı önümde bağlayarak cevap vermesini bekliyorum ondan.

"Aa, odanda gül mü var? Bak şu işe! Camını falan mı açık bırakmıştın, belki kuşlar getirmiştir."

Beni Sev RomeoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin