Suç Ortağı

2.3K 79 81
                                    

Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

Berkan'dan

Son darbemle yere serilen kanlar içindeki adama baktım. Nabzımın yüksekliği ve içimdeki adrenalin duygusuyla bu durum bir şekilde hoşuma gitmişti. Hakem üçten geriye sayıp bileğimden tuttuğunda ismini bile bilmediğim adam kıpırdayamayacak haldeydi. Kolumu havaya kaldırdığında salondan güçlü bir uğultu yükseldi. Bu gürültüye yabancı değildim. Islık ve alkış sesleri birbirine karışırken hakemin sesi yükseldi.

"Berkan DEMİR!" Keyifle gülümseyip Emre'ye doğru baktım. Bana kısa bir bakış atıp sırıttı. Bu gülümsemenin ne anlama geldiğini biliyordum. Bu gece kazanan yalnızca ben değildim.

Dudağımdaki kanı baş parmağımla sildim. Elimdeki sargıları gevşetip ipi tek elimle kaldırıp ringten indim.

"Evet, hanımlar ve beyler! Kimler Berkan'a oynuyor?" Emre'nin cümlesiyle çoğunluk ellerini havaya kaldırıp paraları Emre'ye uzattı. Bu kadar insanı ne ara organize ettiğine dair en ufak fikrim dahi yoktu. Omzuna dokunup dikkatini bana vermesini sağladım.

"Soyunma odasındayım. Maç başlayınca bulursun beni." Başıyla onayladı.

Kalabalığı yarıp kendimi salondan dışarı atmamla birlikte derin bir nefes aldım. Bomboş koridorda yoğun bir alkol kokusu hakimdi. Yalnızca benim ayak seslerim yankılanıyordu. Gevşettiğim sargıları çıkarıp çöpe attım. Soyunma odasına gidince bir sonraki maç için yenileyecektim. 

Soyunma odasının kapısını açtığımda gördüğüm görüntüyle ayaklarım yere çivilenmişti. Yerde viski şişesinin kırık parçaları ve kan izleri... Kan izlerinin sahibi, benimle az sonraki maça çıkacak olan Arda YILDIRIM'dan başkası değildi. Bakışlarımı yerde uzanan cansız bedenden alıp Arda'nın başında elindeki parçalanmış şişenin kalan parçasını tutan Ada'ya çevirdim.

Ada, sınıfın gözdesi. Sessiz, sakin ve kendi halinde başarılı bir öğrenciydi.

Şoku üzerimden atıp Arda'nın başına çöktüm. İki parmağımı boynuna yerleştirdim. Başından sert bir darbe almışa benziyordu. Yutkunup Ada'nın yüzüne baktım.

"Nabzı atmıyor." Birkaç adım geriledi. Elindeki kırık şişe parçası kayıp yerle buluştu. Ellerine bulaşan kan lekesini ne yapacağını bilemez bir halde üzerine sürdü. Yüzündeki korku ifadesi, gözlerindeki kızarıklık her an ağlayabilecek olduğunun kanıtıydı. Kendini tuttuğunun farkındaydım.

"Ada, ne yaptın sen?" Ses tonumdaki değişime engel olamamıştım. Tam ağzını aralayıp bir şey söyleyecekken odaya Gül'ün girmesi bir oldu.

"Ne oluyor burada?" Kaşlarını çatıp ikimize baktı. Durumu çözmeye çalışan bir hâli vardı. Ada'yla kısa bir süre bakışıp cesedin başına çöktü.

RİSK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin