"Selam ben Beatrice"
Dememle birlikte gözleri yukarı doğru kaymıştı. Yüzümü gördükten sonra ise korkmuş ve suratını boynuna yapıştırmıştı. Şimdi tek görebildiği şey masasının üstündeki fizik defteriydi. Bende devam ettim .
-Derste konuyu pek konuyu anlamamış gibiydin, bende yardım edebileceğimi düşündüm."
-Sen derste bana mı bakıyordun? Gerek yok kendim hallederim.
İlk cümlesi tüm foyamı ortaya çıkarmıştı. Ama kendinden emin olmayan ses tonu, onu davranışlarım ve kelimelerim ile etkileyebiliceğimi düşündürüyordu ve kullandığı saygı ifadelerinin çokluğu beni öldürüyordu.
- Oh evet kendime öğrenci beğeniyorum.
Biraz küstah olmak gerekiyordu. Bu dediklerimden sonra belki de benden pek bir şey sezmemişti çünkü fizik öğrenmeye ihtiyacı vardı. Kendisi bile istemeden ayağına gelmişti. O da biliyordu ikimizde inektik.
Ryan bana birini hatırlatıyordu. Beni! Sürekli defterinde bir şeyler karalıyor,ek dersleri ve kursları asla kaçırmıyordu. Bu yüzden de programı her gün doluydu. Bana hangi gün çalıştırabileceğimi sordu bende pazartesi ve perşembe diye cevap verdim. Bir yere not aldı.
---------------------------------------------------------
Klüp toplantısı günü gelmişti. Klüp bu sefer D sınıfında olcaktı. Bir ihtimal Elliot ile karşılaşırım diye erken gitmiştim. Ama ne yazık ki sınıfta D sınıfından birini bırak klüpten bile kimse yoktu. Biraz bekledikten sonra canım sıkılmıştı. Defteri açtım, kulaklığı taktım ve müziği başlattım.
Biraz sonra yanımda bi gölge belirdi umutla başımı yukarı çevirdiğimde Chris ile karşılaştım. Beklemediğim biri olduğu için biraz hayal kırıklığına uğradım.
-Hmm sanırım beni gördüğüne pek sevinmedin.
-Yok sadece beklemiyordum. Daha çok Elliot'u bekliyordum ama muhtemelen gelmez.
- Olabilir
Bir süre sessizce durduk. Bir şeyler karalıyordum. Bana işlerin nasıl gittiğini sordu. Bende bittiğini yalnızca düzeltmeler yaptığımı ve Ian'ın çizmesini beklediğimi söyledim.aynı zamanda şuan Elliot'u da beklediğimi.
- Elliot seninle konuştumu, bi de hikaye konuşunda. (Kahkaha patlatır) Sanırım sadece Mike ile tanışmadın. Gerçi sana yardım edebileceğini sanmıyorum. Ama yinede tanışmalısın.
Anlamamıştım neden Mike ile de tanışmalıydım. Bir kişi daha vardı. Ama bu ismi bizim dönemlerde duyduğumdan şüphesiydim. Daha sonra "Hatırladın mı biz 5 kişiydik ama sen Mike'la tanışdığında 6 kişi olucaz. Bence bunun adına hepimiz buluşmalıyız"
Biraz daha konuştuktan sonra kalktı ve bir işi olduğunu söyledi.
Ve bir süre sonra yine sınıfa birisi girdi. Önce panoya doğru yaklaştı, sonra da elindeki kağıdı öğretmen masasına bıraktı. Başımı kaldırdığımda gördüğüm kumral saçları ve orta boyu kişiyi saniyesinde tanıdım. O da beni tanımış olmalı ki birdem bana doğru döndü ve:- Aptal mısın?
- Ne?
- Niye hala burdasın hocanın toplantısı varmış. Kimse sana haber vermedi mi? Hem de kendi klubunde.
Şoka uğramıştım. Bu nasıl olabilirdi. Kimse haber vermemişti. Üstelik daha biraz önce yanımda Chris vardı. Hayal kırıklığına uğrayarak düşünceli bir şekilde;
- Hayır. Kimse söylemedi.
Başımı öne eğmiştim. O da durumumu anlamıştı. Onun empati yapabileceğini tahmin etmemiştim.
-Şey, o zaman bilmemen doğal. İyiki sınıfa gitmeyi akıl ettim. Sen burda bu kadar zamandır ne yapıyosun?
- Hiçbir şey. Bu arada hikaye hakkında bana cevap vermediğinin farkındasın deil mi? Biraz bir şeyler geveledikten sonra arkadaşların çağırmıştı seni.
- Kitap okumayı severim, aynı zaman da eleştirerek insanların hayallerini kursaklarında bırakmayı da.
(Ne değişik bir insan)
- Sen ciddi misin? Yani işe yaramıcak mısın?
-Büyük ihtimalle.
- Peki. Hikayeyi hiçbirinize okutmaya niyetim yok. Boşa zaman kaybı.
- Fikire ihtiyacın olursa söyle.
Sinirlenmiştim. O kadar zamanım bir hiç için gitmişti. Bir hışımla defterimi çantama atıp sinirle ayağımı yere çarparak adım atıyordum. Yanından geçerken ise omzumu ona çarpmıştım, onun ise bu çarpışımla elindeki kağıtlar yerlere saçılmıştı.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
+bonusBu sefer okuldan kaçmamıştım Ian ile buluşmak için. Okul çıkışında yanına gitmiştim.
Parkın temiz havası iyi gelmişti. Kuşların cıvıltısı, renk renk çiçekler ve yere atılmış çöpler.- Ian bence bu park temizlenmeli.
- Olabilir, ama o bizim işimiz deil.
- Ozaman seni bu hikayede çöp toplayan örnek bir çocuk yapmalıyım. Güzel olur dimi?
- Pek sanmıyorum.
Bir sonraki yazıcağım macerayı şimdiden tasarlamıştım kafamda.
------------------------~Ren🐙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flowers Are Dead 🌺 [BİTTİ]
Teen FictionYanaklarındaki ıslaklık kızıl, keskin güneşte daha bir belli olmuştu. Çünkü Güneş artık onun yüzüne bakıyordu. Gözleri kısılmıştı. Gözlerindeki damlalar yağmur gibi birden bastırdı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Donakaldım. Ve öylece izledim...