İÇİMİZDEKİ ERKEK

3.6K 94 27
                                    


Cezaevindeki havalandırma avlumuz dikdörtgen şeklindeki beton bir kuyu gibi.Dört metreye sekiz metre kadar bir şey.Yürümekle bitirilebilecek gibi değil.Sabah başla yürümeye,akşama kadar bir yere varamıyorsun.İnsan olarak iki kişi kullanıyoruz burayı;ben ve Abdullah Zeydan vekilimiz.

Ancak sadece bizim babamızın malı değil havalandırma,karıncalar ve örümceklerle müşterek kullanıyoruz.Daha doğrusu cezaevi onların yuvasının üstüne yapilmis da asıl ev sahibi onlarmış gibi davranıyorlar bize.Çok da haksız değiller bu konuda aslında.Tabi biz de efendiliğimizi bozmuyoruz,karşılıklı saygıya dayalı bir ilişkimiz var

Karınca kolonisinin muazzam işbirligine dayalı azimli çabaları yaşama sevinci veriyor insana.Kesintisiz bir mücadeleyi coşkulu bir tempoda yürütüyorlar.Cezaevinin kasvetli köşelerinde sessiz sedasız,görkemli bir yaşam inşa ediyorlar.

Örümcekler ise karıncalara göre daha soğuk yaratıklar.Pek hareket ettikleri yok."Günaydın," diyorsun mesela,adam iplemiyor bile.Yani ipliyor da,iplerini hep ağ örmek için kullanıyor.

Bir de serçeler var tabii.Çatının kenarında buldukları açıklığa yuva yapmış bir çift serçe.Yuvaya gagalarında günlerce çalı çırpı taşıdılar.Ve gerçekten de dişi olanı daha çok çalışıyordu.Erkek olanı ise arada bir gagasında ufak bir dal parçasıyla ortalıkta dolaşıyordu.Yuvanın girişindeki tel örgülere tüneyip artistlik yapoıyordu en fazla.Tabii,günahını almayayım,belki de görevi oydu.




SEHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin