1. BÖLÜM| GECE YARISI GERÇEĞİ

1.2K 202 548
                                    

>Bir başlama tarihi rica edebilir miyim sizden?

BÖLÜM MÜZİKLERİ:
#Lorn-Acid Rain
#Fire in My Soul


   "Ya odanda öldürdüğün örümcek bütün hayatı boyunca senin onun oda arkadaşı olduğunu sanıyorsa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



"Ya odanda öldürdüğün örümcek bütün hayatı boyunca senin onun oda arkadaşı olduğunu sanıyorsa." 
|Dostoyevski 🕯

26 MAYIS 2020 | SAAT 12:37 
Mezuniyet Gecesi

Katilin ağzından;

Bu gece diğer gecelerden çok daha farklıydı,

çünkü bugün, bütün veballerim bir cellat gibi ete kemiğe bürünüp benim peşine takılmıştı.

Ve soluğumu kesip beni delirtene kadar bırakmayacaktı.

Gece yarısı kabusuydu.

Hayır, gerçek gecenin kabusuydu. Diğer türlü kalan yarısının rüyaya eşlik edemeyeceğini biliyordum.

Bir kabus, nasıl gerçekte var olurdu? Bugün gecenin azra topraklarına düşen ilk günahın damlasıydı. Bugün gündüzün ihaneti, gecenin yanık ağıdına karşılık geliyordu.

Bu gece; gündüz, aldatmaya yeminli aldanmış bir insanın intikamını omzuna binerek kara geceye hançerini saplamıştı. İlk kanı ben akıttım. Onlar da akıttığım yolu, kendi yolları sanarak beni takip ettiler.

Bu gece bir yağmur başladı. O yağmur hiç dinmedi. Bu yağmur, sefil bedenlerimizin, aciz ruhlarımızın inatla arzuladığı o şeyden oluşuyordu: şu üstümüze yağan yağmur, günah yağmuruydu.

Saklanmak istedik, günahların üzerimize yağmamasını diledik. İzbe yerlere sığındığımızda fark ettik. Hepimiz zaten yeterince günah balçığına batıp çıkmıştık.

Bugün bir cinayet işlendi; katili bendim, sorumlusu herkesti.

Gece çok çetindi. Rüzgar cehennemden geliyor ve yüzüme eserek diri kalmamı sağlıyordu.

Koyu kan, öylece kımıldamayan beyaz spor ayakkabılarıma doğru temkinlice çekilmeye başladı. Ayakkabımın ucu kana bulandığı an ne zamandır tuttuğum nefesi bıraktım ve astım insanlarının nefesinin kesildiğinde oksijene duyduğu ihtiyaç misali belimi kırarak nefes almaya çalıştım.

Gökyüzü yeterince açık fakat zifiri karanlıktı. İçimden geçirdim, bu karanlık benim günahımı saklayabilecek kadar fedakar olabilir miydi? Üzerime örtülse dahi örtü yeterince mat mıydı?

Karanlıkta bariz olan ışığa doğrulttum gözlerimi. Ay, dolunay şeklindeydi. Parlaklığından ne bu zamana kadar bir şey kaybetmiş ne de bir kez aşağıya inerek bizim seviyemizle karşılaşmamıştı.

ÇOBANA SÖYLE O MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin