6. BÖLÜM| SİRAYET

274 83 101
                                    


Geçerken ⭐️'a basmayı unutmayın ki birlikte yükselebilelim.♥︎

6

"Bir varmış, bir yokmuş
Dünya'ya ölmek için doğmuş.
İki varmış üç yokmuş,
Kanayan yaraları pek çokmuş,
Onları eliyle saklamak isterken
saklayacağı elinden olmuş.




Bölüm Müzikleri:
Billie Eilish- Everything i Wanted
*Ruelle- Game of Survival


Dila'yı bekliyordum. Erken gelmeyi, erken olmayı sevdiğimi söylemiştim fakat şimdi önümde büyük bir sorun duruyor, bunu Dila'ya söylemediğim her an ise daha fazla büyüyordu. Dila'nın evinin içine girmek istemiyordum, ebeveynler ya da aileler ile karşılaşmayı sevmezdim. Dışarıda bekleyip Dila'ya kapının önünde olduğumu telefon ile haber vermek üzereyken annesi Çiğdem Abla beni gördüğünde yaklaşık üç dakika uğraşarak içeri sokmayı başarmıştı.

Salonun ortasında bir yabancı olduğumu belli eden adımlarla dikiliyordum. Çiğdem abla elinde sonunda bulduğu televizyonun kumandası ile içeriye girdi. Yüzünde büyüyen zafer dolu gülümseme, ayakta dikildiğimi görünce kayboldu.

"Ne diye oturmuyorsun yavrum? Dila gelir şimdi."

"Dediğiniz gibi şimdi gelir, pek oturmak istemiyor canım," diye sessizce konuştum. Israr etmeye kalmadan  Dila kapıda belirdi. İlk önce gözleri telaşla bana kaydı, gözlerimi sorun yok manasında yumduğumda çenesini yukarıya kaldırıp ifadeyi sildi ve onu izleyen annesine baktı. Kafasını sola yatırıp annesinin yanağına yaklaşarak öpücük kondurdu.

"Biz Buğlem ile çıkıyoruz, görüşürüz validem." Annesi Dila'nın ince, gerçekten çok ince, bileklerini sıkıp tebessüm etti.

Biz annem ile neden böyle değildik?
Yutkunarak dudağımı ıslattım.
"Dışarıdayım."

Dila hızlıca peşime takılırken dış kapıyı kapattı. Ne zaman soracak ya da sorgulayacaktı? Bir süre sadece yürüdük. Dila sanırım bana sormadan önce kendisi çıkarımda bulunmaya çalışıyordu. En sonunda zihnindeki en küçük delikte bile buna ait bir iz bulamamış oldu ki bana döndü. Sadece onu izlediğim için göz göze geldik.

"Dökül," dedi ağzının kenarından, "Ne sıktı canını?" Nasıl söylesem daha iyi olurdu, hızlı söyleyip bir anda kurtulmak istedim. "Melisa bizim sınıfa aldırdı kendini. "

Dila'nın yürüyen ayakları durdu. Gözlerini kısıp kızın kim olduğunu hatırlamaya çalıştı. Sonra benim endişeli ifademden kafasında bir şeyler oluştu. "Şu senin paranoyak olduğun gerizekalı mı?" Bütün ciddiyetin bozulduğunu hissederken gözlerimi devirmeden edemedim.

"Evet Dila."

Bana inanamazmış gibi baktı ve yürümeye tekrar başladı. "Cidden şaka yapıyor olmalısın, kafanda büyüttüğün şey bu muydu çiçeğim can?"

"Dila anlamıyorsun, bu kız takıntılı, belli. Gözlerinden anladım daha ilk gün. Bak, şimdi de kendini bizim sınıfa sokmayı başardı. Sıkıntı çıkaracak."

ÇOBANA SÖYLE O MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin