10. BÖLÜM| D'NİN ARMAĞANI

244 65 70
                                    


Okumadan önce 🌟'a basmayı ve satır içlerine yorum yapmayı unutmayın kuzularım!

Keyifli okumalar.

BÖLÜM MÜZİKLERİ:
Geçmiş / flashback sahnelerinde açmanız için, Onur Can Özcan- Yalnızlığın Ezgisi

BÖLÜM MÜZİKLERİ:Geçmiş / flashback sahnelerinde açmanız için, Onur Can Özcan- Yalnızlığın Ezgisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10

"Bütün bu gördüklerinden sonra çocukluğu dayanamayıp direnmeyi bırakacak, en sonunda ruhu bitap düşecekti. Sanki yetişkin kendisi ve çocukluğu bir döngü biat etmişler gibi o, kadife bir halının üzerinde son nefesini verecekti."


Son olanları düşünmek istemesem de sanki benimle dalga geçiyor gibi hiç aklımdan çıkmıyordu yaşananlar.

Yargı, mesajı okuduktan biraz süre sonra bana olan ifadesiz bakışlarını bir kez bile bozmadan kalkıp gitmişti. Haberi olmayanların nasıl yüzümü şaşkınlıkla izlediğini hala hissedebiliyordum fakat ben de orada çok durmadan ayağa kalkıp yeniden derse girmiştim. Bütün gün bakışlar üzerimdeydi. Sanki insanlar tahtta hak iddia etmiş bir densizi kınarcasına bana dikmişlerdi gözlerini ancak  irislerinin içinde oynaşan tehlikeli merak pırıltılarını da geri çekemiyorlardı. Dila bu konuda sessiz kalıp bütün gün yanımda durmayı seçmişti.

Derin bir nefes verdim. Yaptığım hiçbir eylem umurumda değildi. Çünkü ben başta, hepsini planlayıp ve hepsini göze alarak çıkmıştım bu yola. Beni yolumdan döndüremeyecekleri kadar ilerlemiştim çoktan. Şimdi sadece uçuruma yuvarlanmamam için arkamdan seslenmeleri gerekecekti.

Arkamdan seslenmeleri için de kör gözlerinin açılması icap ederdi.

Titreyen dudaklarım yukarı kıvrıldı.

Kimsenin haberi yoktu.

En ağırı da buydu,

haberi olsalar bile güzel Aden,

onlar senin için gelmezlerdi zaten.

Sana uzatılan bütün ellerin başı kesilmişti. Bileklerden tutmaya çalışsan kavrayamazsın, ne işine yarar, yine ölürsün sen.

O yüzden aptalca bir ümidin peşinden deli divane koşup sonunda rezil rüsva olmayacaktım.

Akşam eve geldiğimden beri telefonum susmak bilmiyordu. Bu lanet şeyin yüzüne doğru düzgün bakmamışken şu an bildirim sesi eksik olmuyordu. Eskiden varlığını unutacağım kadar bile bildirim sesi gelmezdi telefonuma.

Yeniden art arda bildirimler yüzünden yatağımın üstündeki telefon titreyince öfkeyle elime aldım. Parmak izini okutup girdiğimde ilk işim instagram'a göz atmak oldu. Eskiden uygulamayı düzgün kullanmadığım için 289 olan takipçi sayım birden 700'e artmıştı.

ÇOBANA SÖYLE O MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin