4.BÖLÜM| VERKA

327 83 80
                                    



4

"Ben nahif güvercinlerin arasına giren inatçı verka'ydım,
güvercinleri parçalarken aslında hep sana, sana kalırdım."


"Büyüme çağında ölen bir kişinin biyolojik yaşının saptanmasında öncelikle dişlere bakılır."

Gözüm ve kulağım Bahar hocada iken düşüncelerim sergüzeşt bir ruhun kalıbına girerek soru yağmurlarından kaçıyor, bıçak girmemiş yeni düşüncelere koşuyor ve zihnimde engellemediğim için çoktan büyümüş düşünce ormanının arasında nefesleniyordu. Zihnimin toprağında sanki bunca şey yetmezmiş gibi bazı sorunlarla dolu körpe fidanlar ortaya çıkıyordu ve ormanıma girerek bana zarar vereceğini bile bile doyumsuz bir çiftçinin yer kalmadığı halde ısrarla toprağına tohum atması gibi ben, hala düşünce topraklarıma sonrasında meyve değil de sorun verecek tohumlar atmaya devam ediyordum.

Bahar hocayı dinlemeye çalışırken beni düşüncelerimden keskin bir nesne ile sıyıran, hocanın şaşkın nidası oldu.

"Esila," dedi hayal kırıklığını barındıran ses tonuyla. "Bunu herkesten bekler, senden beklemezdim kızım."

Esila'ya arkamı dönüp baktığımda yüzünde salt bir yakalanmışlık ifadesi gördüm.

"Hocam düşündüğünüz gibi değil aslında." dedi şaşkınlığın bulaştığı ses tonuyla.

Anladığım kadarıyla Esila bu zamana kadar elinde telefonla bir hocaya yakalanmamıştı. Kaşlarım istemsizce biraz havaya kalkarken hoca Esila'nın elinden aldığı telefonu sıkıca tutarak göğsünde tuttu ve tehdit eder gibi buraya doğru adımladı.

"Okulun kurallarını hepiniz biliyorsunuz, özellikle de sen Esila. " Nefesini verdi. "Bana bunu nasıl yapıyorsun?"

Kadın biz önde olduğumuz için yan dururken önümüzden geçti, bakışlarımız da onu takip etti. Kulağıma bir fısıltı ulaştı.

"Bana bana bihterine."

Besim hemen yanımda olan orta sıranın üçüncüsünde oturuyordu, dolayısıyla yan yana gelmiştik. Onun dediğini yakın olduğu için ilk duyan ben, diziden çaldığı repliğe gülmemek için dudağımı dişledim. Normalde bu kadar gülmezdim ama Besim, gerçekten mizah yeteneği güçlü bir çocuktu. Yakın çevrede oturup duyanlar Besim'in dediğine sessiz gülüşler atarken hocaya bir bakış atıp kontrol etmek istediğimde söylendiğini gördüm. Bizi duymamıştı.

Gözüm Esila'ya bakarken arkaya takılınca Erçin'i ve beni inceleyen arkadaşını gördüm. Erçin ona işaret parmağını sıranın yüzeyinde gezdirip hararetli bir şeylerden bahsederken siyah saçlı çocukta bir Erçin'e bir de bana bakıyordu. Gözlerini bende uzun tuttuğunu fark ettiğimde çaktırmadan rahatsızlıkla kıpırdandım. Anlamıyorum, beni mi izliyordu sabahtan beri?

Gözlerimi kaçırarak önüme döndüğümde Dilhun'un hocanın dediklerini not aldığını görüp ben de hemen kaçırmamak adına notlara yetişmeye çalıştım.

Bir süre satırları sırayla doldurmaya daldığımda zilin sesi yankı yaparak sınıfa dağıldı. Dalgınlığımdan sıyrılmak için birkaç dakika beyaz kağıdı ve yazımı incelerken Dilhun'un beni dürttüğünü fark ettim.

ÇOBANA SÖYLE O MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin