''Yüreğinde ölmek gerek şu aralar.''(Özel Bölüm)

74 22 43
                                    

Sıkı giyin götürmesin rüzgar kokunu uzaklara dağlara taşlara bin kuşaktan kuşağa,

Dağda mor karanfil, gökte mavi ay derin bir okyanus sustuklarım sen içimdeki çocuk

Anlatacağım seni yedi kuşaktan bin kuşağa.

Seni bıraksam sazın teline türkü,

Tutsam elimden sen bana vatan,

Düşsen dilime sen aşk.

Gitme !

Nasıl özledim haykırsam burdan sanki şehir ayaklanır sana koşar.

Yazsam kağıda utanır adından şiir, dökülür dilinden adın ve saklımda olan hatıran.

Ayrılığa hakaret mi etmeli kötü sözleri mi ekmeli ?

Hayır!

Adın ve hatrımda kalan hatıran ve bu ayrılık sancılı bir eylem boşver senden gelmedi mi oda bana çek kendine at içine oda senden bana kalan bir haykırış.

Ne gelirse sende saklamalı ve sevmeli neye isyan etmeli neden isyan etmeli !

Sevmek isyan mı etmek ? değil. Sevmek yoluna papatyalar çiçekler ekmek beklemek ve emeklemek birden koşmak değilde emeklemek yavaş dahi olsa geleceğin o güne çiçekler ekmek.

Gül olsan dikenine katlanır, çöl olsan susuz kalırım sende.

Bir ırk olsan dilinde ki kelimen olurdum sevda.

Aşka bağlayalım deseler seni olmak isterim eşarbını tutan iğne.

Gel atalım seni kuyuya deseler düşmek isterim içine zira orası yeşillik bir bahçe.

Gel boğalım deseler seni, dolardım şelale gibi saçlarını kalbime.

Gel yazalım deseler seni,

Utanırdım adının geçtiği mısralarda fazlalık yapmak dökerim kelimeleri denize yazarım seni gökyüzünün maviliğine.

Öyle sonsuz,

Öyle eşsiz,

Öyle canlı ve renkli.

Öyle güzel

Öyle muhteşem.

Sahi düşsem içine bir bahçeye nereye gitsen gelsem belki okula belki bir çay bahçesine belki eve.

Üzülsen ağlasan içinde ki bana ben ıslansam yağmurunla.

Yeşertsem o bahçede ki çocukları adınla.

Bir ''Cihan'' a adını versem ''Kainat''.

Bir şarkı olsam söylesem seni alem-i ''Cihan''a...

Bir kitap olsam yazsam seni alem-i ''Cihan''a...

Çölde kaktüs olsam serapım olursun alem-i ''Cihan''da...

Büyük olsam çocukluğum kalem olsam karam,

Ve ozan olsam aradığım sevdam olursun alem-i ''Cihan''da...

Ve hiçbir güzellik yok senden başka bu alem-i ''Cihan''da...

''Yüreğinde ölmek gerek şu aralar.''

Aşka uzanan ellerimde yanan bir sigara var sana uzatmak istediğim çiçekler yerine.

Parmaklarıma ve üzerime sinmiş kötü bir koku.

Gel temizle bedenimi.

Al beynimde ki çiçekleri.

Yangının bile güzel, su dökmek basite kaçar. Özlüyorum güzel yüzünü gülüşünü saçlarını örtüşünü.

Öyle bir aşktı ki benim ki Kerem misali yandığım.

Yüreğinde ki karanlıkta bıraktın beni, bekledim günüm aydınlığa çıkmadı müebbet yediğim bir cezaeviydi yüreğin.

Masamda duran küllük yanan yarım bir sigara ve içi izmarit dolu odamı sarmış pis bir koku. Elimde kırık bir kalem birkaç yırtık sayfa tüm olumsuzluklara rağmen aralarından sıyrılıp manzara gibi önümde duran seni yazmaya çalışıyorum.

Delilik bu yaptığım hiç görmediğim bir kadının hiç burnumdan ciğerlerime dolmamış kokusunu hissediyorum. Bir rüzgar getirmişti seni bana bir fırtına götürüyor şimdi ağaçtan düşmüş yaprak misali.

Evet,

Aradığım tabir buydu belki de. Ben bir ağaçtım sen dalımda ki yaprak. Tutunmak istemedin zira isteseydin değil kara fırtına kıyamet kopsa dalımda kalırdın. Sahi neden gittin. Bıraktın beni dipsiz kuyularda. Özlemin öyle ağır basıyor ki yürek terazimde gel artık ne olur gel.

Ben Züleyha sen Yusuf kör gözlerimle özlemini çekiyorum.

Neredesin ey Sevgili,

Hangi cehennemi cennet ediyorsun varlığınla.

Ben cehennemi yaşarken yokluğunla.

Bir ağıtta bin kelime var. Her kelimemde bin acı var. Nasıl güzel sevip ne güzel umutlar yeşertmiştim adının geçtiği her satırda her yolda. Şimdi o yolları yalnız yürüyüp adının geçtiği satırları yalnız yürüyorum. Bir şarkı nakaratında takılı kaldım bu aralar' bir aşkı bir derde saldım'. Takılı kalıyorum işte bazı parçalarda bazı parçalara parçamı bırakıyorum. Ya elimi ya kanımı.

Bir bahçeyi eziyorum. Adının geçtiği sana papatyalar ektiğim bahçeyi eziyorum. Adını silip çiçekleri koparıyorum. Bana ait olmayan o ellerini o saçlarını bilmek istemiyorum. Artık alıştım yokluğuna varlığın olsa bu kadar alışmazdım tebrikler kazandın ve başardın unutturdun kendini yaralı kalp mezarlığıma gömdüm seni. Öyle bir yangındı ki bu su dökmek istemedim.

Ve umarım bu hikayenin sonunda şizofrenimdir aslında sen hiç olmamışsındır...

Mecaz AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin