+Günaydın katilim gece,
Yine ben Mecaz Adam kapını çalıyorum karanlığa doğru attığın adımlarda. Ne işin var dediğini duyar gibiyim.
Bir kadını yazmaya geldim sana anlatmaya geldim kelimeleri onun üzerine dikip şiir yapmaya geldim..
-Dinliyorum anlat !
+ Çalmışlar umutlarını sanki, yağmalamışlar talan etmişler gökkuşağından olmayan bir renk kalmış ona siyah ! onu da almış basmış bağrına tam ortasına.
Duygularını tozlu bira rafa kaldırmış. Bir adamın hasretini çeker gibi. Onu yaralayan bir adamın hasretini çeker gibi sözler dökülüyor dilinden. Beyaz papatyalardan koparılmış, kırmızı güllerden alınmış, mavi denizini kirletmişler. Güldüğünde yanakları pedalisaya benzeyen kadının gülüşünün tam ortasına kurşun sıkmışlar ! yedi kayıp kıtayı aydınlatacak gülüşünden çalmışlar okyanusun karanlığına atmışlar. Parmaklarında çiçekler yetişecekken arasında bir sigara yaktırmışlar. Gözleri yol olacakken gözleri deniz feneri olacakken okyanuslar da kayıp rotalara girmiş gemilere ağlatmışlar. Her bir gözyaşının damlası yanağında süzülürken yağmur yanında utanmış. Sonra bir siyahlık çökmüş gözlerine toprağı yeşerten gözlerinin koyu kahvesine morluklar katmışlar. Bir ölünün toprağına bulamışlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecaz Adam
ŞiirArkadaşlar umarım beğenirsiniz. Ve beğenirseniz oylama yaparsanız çok sevinirim. Bu muydu benim Cezam ?
