Ayrılığın adı altında binlerce adım atıyorum kilometrelerce yürüyorum gördüğüm tek şey ayrılık.
Dipsiz kuyudayım çırpınmaya bile mecalim yok boğazıma kdar gömülmüşüm sonum belli bataklık.
Bir orman var dudaklarında kenarındayım ama susuyorsun çöl gibi sıcak ve sarmış kuraklık
Korkuyorum korkusuz sevmelerden sevdiğini kaybetmekten korkuyorum kalbinden olduğum yer zifiri karanlık.
Suç kimin ? suçu kime atayım nefreti kime kusayım kalemi kimin uğruna kırayım ?
Sızlıyor mu hayır sızlasa geçerdi biliyorum. Kanıyor bu yara kanı dinse, kabuk bağlıyor. Bağladığı yerden tekrar patlak veriyor.
İçimde bitmeyen ezgiler,şiirler, türküler,şarkılar,ağıtlar,
Ağlıyor çocuklar, ağlıyor mezarlıklar, kopuyor fırtınalar, gidiyor yarınlar.
İçimde deprem için enkaz.
Şiddeti sen!
Altında kaldım.
Gözlerim yaş, parmaklarım yas.
Saçlarım kırık saçlarım beyaz.
Dilimde ve aklımda birkaç kelime,
Bumuydu benim cezam?
Ölümden daha ağır,
Aralık'tan daha soğuktu,
İşgal altına alınmış şehrin sokaklarında ki barut kokusu kadar boğuk,
Kışın ortasında dışarıda yalnız kalmış gibi çocuktu,
Çocuktu, annesinden ayrılmaya mecbur bırakılmış,
Ve susuzdu,
Yokluğun okyanustu,
Büyük, derin, soğuk aldı mı içine birini geri vermeyen,
Yokluğunda içim donmuştu,
Kalbim titriyor, içimde yaktığım soba faydasız,
Kanım donmuş, damarlarım tıkanmış,
Sen yoksun içim buz tutmuş.
İçimde ki bahçe kurumuş,
Yağmur yağmaz olmuş, kuraklık vurmuş.
Çiçekler solmuş, ağaçlar yaprak döker olmuş,
İlkbahar öldü, sonbahar en hırçın şekliyle içimde fırtınalar kopartır olmuş.
Gündüzünde geceden bir farkı yok şimdi,
Ama nasıl siyah,
Ama nasıl puslu,
Ama nasıl zifir, sanki kör gibi.
Yaşama dair her şeyi kaybetmiş gibiyim kurşun sıksan hissetmem hani.
Gelsen görmem hani bir bankta oturursun ya etrafı izlersin boş bakışlarla kimisi sevgilisyle oturmuş, kimisi elinde sigara çekiyor umarsızca ciğerlerine, kimisi çekirdeğini çitliyor atıyor etrafa farkı yok onunda çekirdeğin kabuğundan sonra bir yağmur başlar herkes kalkar gider birsen kalırsın ya ıslatmaz seni yağmur zaten sen gözyaşınla yıkanmışsındır ya aynı öyle işte. Kalktım buradan oyalandım biraz sokaklarda saat epey geç olmuştu. İlerledim eve doğru en iyi bildiğim şeyi yaptım bir müzik eşliğinde yanan bir sigara ışığında başladım yazıp karalamaya.
Saat 22.12,
Ardında neler bıraktın biliyor musun ?
Gittin,
Gelme istemiyorum bıraktım boşluğa ruhsuz bedenimi,
Daha tutmadan ellerim ellerini ben şiir yazıp çizdim gözlerini.
Ne kadar yazsam içim donar bu yangının içinde su ateşi söndürecekken bende ki yangın suyu söndürüyor !
Parmaklarım sana mı yazıyor ayrılığına yokoluşuna mı boşluğuna mı ?
Gözlerim sana gülecekken gülüşüm sana ağlıyor.
Hadi lan ordan ! dedi karanlıktan bir ses duydum.
Sanırım şizofreniyee bağlıyorum neyse böylesi daha güzel. Olan birisi beni beni anlamıyor, belki olmayan bir sese kendimi anlatırım ve rahatlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecaz Adam
PuisiArkadaşlar umarım beğenirsiniz. Ve beğenirseniz oylama yaparsanız çok sevinirim. Bu muydu benim Cezam ?