•3•

3.6K 533 451
                                    

༄༄༄

Jennie'den;

"Buraya yeniden gelmeye hazırlanıyorlar ve bu gelişleri, yeri göğü birbirine katabilecek kadar korkutucu bir geliş olacak..."

Bilge Soo denilen adamın dedikleri karşısında şaşkınca gözlerimi kırpıştırdım. Bu anlatılanlar, sakin olan hayatım için oldukça fazlaydı gerçekten de.

"Peki bizim ne yapmamızı bekliyorsunuz? Bunlara inanmak çok güç, farkındasınız değil mi?"

Sevimli bir erkeğin konuşması üzerine Bilge Soo ise, gözlerini ona doğru çevirdi ve konuşmaya başladı. "Işık'ın kudretli efendisi Jung Hoseok, haklısınız efendim fakat burada bizimle kalmak zorundasınız. Şayet giderseniz, bu diyarı yakıp yıkarlar ve bu önceden yaptıklarından daha da kötü olur."

"Tamam, diyelim ki burada kaldık. Sonra ne olacak peki? Biz size nasıl yardım edebiliriz ki?! Sadece kendi halinde bir biyoloji öğretmeniyim ben. İskeletler dediğinizde aklıma gelen şey tamamen biyolojik anlamda cansız bir iskelet oluyor. Benden nasıl bir yardım bekliyor olabilirsiniz ki?!"

Siyah saçlı olan ve fazlasıyla güzel görünen kızın söyledikleriyle beraber gülmek istesem de, ortam çok ciddi olduğu için bundan hızlıca vazgeçtim ve Bilge Soo'nun vereceği cevabı beklemeye başladım.

"Bereket'in yüce efendisi Kim Jisoo, emin olun ki bahsettiğim İskeletler sizin düşündüğünüz gibi bir şey değil. Sizlere şöyle takdim edeyim."

Son sözünü söyledikten sonra eliyle masanın etrafında duran kişilerden birine işaret etti ve bu sayede de, önümüzde kocaman bir ekranın oluşmasını sağladı.

Ortada ne bir perde, ne de bir projeksiyon aleti vardı fakat yine de adını bilmediğim biri, elindeki değnekle beraber bu ekranı oluşturabilmişti.

Gerçekten de, şu anda kafayı yiyormuşum gibi hissediyordum.

"Bunu nasıl yaptınız?!"

Geniş omuzlara sahip bir erkeğin sorusu üzerine, Bilge Soo hafifçe tebessüm etti. "Sanat'ın kusursuz yüzlü efendisi Kim Seokjin, Büyücü Joon geçmişteki İskeletler'den bazılarının resimlerini sizlere gösterebilmek için bu ekranı oluşturdu."

Gözlerimi birkaç kere kırpıştırarak açılan ekrana doğru baktım. Birkaç tane insan resminden başka hiçbir şey değildi bu resimler. Yani, İskeletler diye korktukları kişilerin daha farklı bir şeye benzeyeceklerini düşünmüştüm açıkçası.

"İyi de bunlar normal insanlar ki. Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz ya da siz ne yaşıyorsunuz cidden hiçbir şey anlayamıyorum ya ben!"

Karşı tarafımda oturan sarı saçlı ve oldukça güzel olan kızın dedikleriyle kafamı aşağı yukarı doğru salladım çünkü ben de aynı şeyleri düşünüyordum.

Bu sırada tam ağzımı açmış bir şey söyleyecektim ki, değişen ekranla beraber sertçe yutkundum. Gördüğüm iğrenç görüntüden olsa gerek midem bulanırken gözlerimi anında ekrandan çektim.

"Aşk'ın güzeller güzeli efendisi Lalisa Manoban, evet dış görünüşleri normal birer insan gibi görünüyor olabilir fakat onların en önemli özellikleri, şekil değiştiriyor olabilmeleridir. Keskin bir kokuları olmasına rağmen buldukları bir iksir sayesinde bu kokularını saklayabiliyorlar. İşte bu yüzden kimlerin İskeletler'den olduğunu anlamak oldukça güçleşiyor."

Bilge Soo'nun dediklerinden sonra her ne kadar istemesem de, gözlerimi tekrardan ekrana doğru çevirdim. Yerde kanlar içerisinde yatan bir insan ile onun başında duran koyu kahverengi, tam anlamıyla iskelet şeklinde ve bir o kadar da korkutucu dişlere sahip olan bir varlık vardı.

Love PoisonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin