༄༄༄
Rosé'den;
Jisoo, sanki transtaymış gibi söylenilen hiçbir şeyi duymuyordu ya da duysa bile cevap vermiyordu. Onun bu hali aşırı derecede telaşlanmama sebep olurken, gözlerimi Lisa ve Jennie'ye doğru çevirdim.
Onlar da aynı benim gibi tedirginlikle Jisoo'yu izliyorlardı. Hatta sadece onlar da değil, şu anda tüm sınıf neler olup bittiğini anlamak istercesine Jisoo'ya doğru bakıyordu. Sanırım şu anda aramızda tek rahat olan kişi hocaydı ve onun bu rahatlığı da ister istemez sinirlerimi bozdu.
"Bir şeyler yapsanıza Bayan Hye Jin, durumu hiç iyi görünmüyor!" Taehyung'da hocanın bu rahatlığını fark etmiş olacak ki, sinirle konuştu. Geçen birkaç saniyenin ardından da hoca tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki, Jisoo birden doğruldu ve sıkıca yumduğu gözlerini açtı.
Tam bu sırada Jisoo'nun gözlerinde gördüğüm sarı renkle beraber ağzım şaşkınlıkla aralanırken, şu an için neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra da, birden biri tarafından sağa doğru çekilmemle beraber şaşkın bir şekilde beni tutan kişiye doğru baktım.
Jimin, telaşla bana doğru bakarken neden bunu yaptığını anlayamadığımdan dolayı kaşlarımı kaldırdım ve ona doğru bakmaya başladım. Bu sırada sınıftan yükselen seslerle beraber de, korku içinde kalmış bir halde gözlerimi sınıfa doğru çevirdim.
Gördüğüm şeyler şok geçirmeme sebep olurken, istemsizce Jimin'e biraz daha sokuldum. Bu sırada tam üzerimden geçen bir çekirgeyle beraber de korkuyla çığlık attım.
Kafamı tam anlamıyla Jimin'in göğsüne yummuşken, gözlerimi de Jisoo'ya doğru çevirdim. Şu anda sanki karşımda Jisoo değil de, çok başka biri varmış gibiydi.
Tüm sınıfı çekirgeler -normal çekirgelere göre çok daha büyük ve tiksindiricilerdi- kaplarken, herkes korkuyla ve telaşla masaların altına saklandı. Bu sırada Jimin ise, her ikimizi de aynı sınıftakilerin yaptığı gibi masanın altına doğru indirdi.
"Bayan Hye Jin, neler oluyor?!"
Jennie'nin, ortam gürültülü olduğundan dolayı bağırarak sorduğu soruyla beraber gözlerim hocaya doğru çevrildiğinde, az önceki surat ifadesinden hiçbir eser olmadığını ve de telaşlı bir şekilde öğretmen masasının alt tarafında durduğunu fark ettim.
Şu anda o kadar berbat bir haldeydik ki, ağlamak istiyordum. Böceklerden fazlasıyla nefret eden biri olarak, neredeyse tüm sınıfı kaplamış ve arada da tenime değen bu değişik çekirgeler yüzünden midem aşırı derecede bulanıyordu şu anda.
"Rosé, bana bak! Sakin ol... Geçecek tamam mı birazdan?! Jisoo gelecek kendine! Sen sadece bana bak ve bırakma kendini!"
Jimin, berbat bir halde olduğumu anlamış olacak ki; ellerini narince çeneme getirti ve hafifçe kafamı kaldırarak gözlerini gözlerimle buluşturdu.
Ayrıca, sırf çekirgeler bana değmesin diye eliyle gelenleri itiyordu şu anda ve bu da, ona fazlasıyla minnettar olmama sebep oluyordu. Bu olay bittiğinde -ki tabii biterse- ona ne kadar teşekkür etsem az olacaktı sanırım.
Herkes korku içerisinde hiçbir şey yapamayıp bu anın bir an önce son bulmasını beklerken, geçen birkaç saniyenin ardından gelen tiz bir sesle beraber hafifçe irkildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Poison
Fanfiction"Buraya yeniden gelmeye hazırlanıyorlar ve bu gelişleri, yeri göğü birbirine katabilecek kadar korkutucu bir geliş olacak..." ༄ Aşk Zehri • Bts❦Bp ༄ Liskook • Jirosé • Taennie • Jinsoo ༄ Başlangıç Tarihi: 20.05.2020 ༄ Bitiş Tarihi: 20.06.2020