Dışarıdan gelen kuş cıvıltılarıyla başını tutarak uyandı genç kız. Son derece normal bir gün gibi görünüyordu ama öyle olmadığını anlaması pek uzun sürmedi. Gözleri hâlâ kapalıydı ve büyük bir baş ağrısı vardı.Gözlerini yavaşça açtı ve çevresine baktı. Odasında olduğunu görünce şaşkınlıkla kaşları havaya kalktı. Şaşırdığı nokta odasında olması değildi. Bu son derece normaldi. Olay şu ki odaya nasıl geldiğini hatırlamıyordu? Gözlerinin iyice açılması için birkaç kez kırptıktan sonra neler olduğunu yavaş yavaş hatırlamaya başlayınca olduğu yerde donakaldı.DÜN AKŞAM:
Sarah başını okuduğu kitaptan kaldırdı. Daha doğrusu okumaya çalıştığı çünkü dikkatini bir türlü kitaba veremiyordu. Annesi kaybolduğudan beri evde tek başına yaşıyordu. Bu yalnızlık zaman zaman onu bunaltıyor ve ürkütüyordu ama başka kimsesi olmadığı için yapacak bir şeyi yoktu.Ağıran boynunu sağa sola oynattıktan sonra ayağa kalktı. Elindeki kitabı uzandığı kanepenin üzerine gelişi güzel bıraktı ve mutfağa gitti. Hem acıkmış hem de susamıştı ama hiç yemek yiyecek hâli yoktu bu yüzden sadece su içti.
Bardağı tezgahın üzerine koydu. Derin bir nefes aldı ve ellerini tezgâha dayadı. Kendini çok yorgun hissediyordu. Fiziksel olarak bir şey yapmamış olsa da zihninde gerçekleşen savaş onu yiyip bitiriyordu.
Aklına gelen anılarla gözünün dolduğunu ve sonrasındaysa yanağından süzülen bir kaç damla yaş hissetti.'Hayır' dedi kendi kendine ve hızlıca gözyaşlarını sildi. Buna artık bir son vermeliydi sonuçta hiçbir şey kesin değildi. Belki de hâlâ yaşıyordu annesi. Yas tutması çok saçmaydı. Bu yüzden kendini toparlamalı ve hayatını rayına tekrar oturtmalıydı. Annesi ona böyle öğretmişti. Ne olursa olsun yıkılmaması gerektiğini ve ne olursa olsun güçlü durmak zorunda olduğunu. Kız da buna uymaya çalışıyordu.
Sarah kötü düşünceleri kovmak adına kafasını iki yana salladı . Derin bir nefes aldı ve verdi.
'Her şey yolunda' diye içinden geçirerek haftalardır yaptığı gibi yine her şey normalmiş gibi davrandı.
Evin tüm kapılarını kilitlemişti. Sadece eve temiz hava girmesi için mutfak kapısını birkaç saattir açık bırakmıştı. Hava iyice karardığı için onun da kapanması gerekiyordu artık.
Sarah açık olan kapıyı kapatmak için arkasını tam dönerken' ah!' diye inledi. Boynunda dayanılmaz bir acı vardı. Elini boynuna götürdüğünde ise eline küçük, yapışkan ve oval bir nesne geldi. Siyah bir rengi vardı ve ucunda hiçbir şey yoktu.
Ne olduğuna bakmak için arkasını döndüğü sırada dizlerinin üzerine düştü ve gözlerinin önü bulanıklaşmaya başladı ama arkasına baķabilmişti. Arkasında kimse yoktu. Nefes almakta biraz zorlandığını ve kaslarının gevşediği hissediyordu. Çevresi daha da bulanıklaşmış ve artık gözlerinin önü kararmaya baslamıştı. Sonraki saniye dizlerinin üzerinden yere serildi ve gözleri tamamen kapandı...
Aklına gelen anılar halihazırda büyük olan gözlerini daha da büyütmesine sebep olmuştu. Oturur pozisyona geldiği yataktan hızla kalktı. Endişeli gözlerini karşısında duran dolaba dikti ve endişeyle düşünmeye devam etti ama hiçbir şey hatırlamıyordu. Yataktan kalkıp volta atarak sesli bir şekilde düşünmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Hayatımdaki Küçük Sırlar
Science FictionSarah hayatı boyunca babasının yanında olmamasından dolayı yakınırken, bir gün annesinin kaybolması ile zaten rayında olmayan hayatı tamamen tepetaklak olur. Annesinin kaybolmasından sonra ufak çaplı bir bunalımın içerisine giren sarah'ın her günü b...