Soğuk... Uzun zamandır genç kızın hissettiği yegane his. Ne zamandır buradaydı, buraya nasıl geldi? Bilmiyordu. Son hatırladığı şey annesini gördükten sonra bayılmış olduğuydu. Ama o an ve annesinin surat ifadesi hâlâ net bir şekilde gözlerinin önündeydi. Tam karşısında durmuş, kıza hissiz ve ifadesiz bakıyordu. Sanki etten yapılma kanlı canlı bir robotmuş gibi.
Aslında karşısındaki kişinin annesi olduğuna da pek inanmıyordu genç kız. Öyle görünüyor olabilirdi ama o olmadığına emindi. Yani neredeyse emindi. Gerçi zamanında o defteri bulmamış olsa bundan o kadar da emin olamazdı çünkü annesi sinirlendiğinde acayip güçlü olan biriydi ama koskoca bir kadını tek eliyle havaya kaldıracak kadar olamazdı.
Sarah, derin bir nefes aldı ve sıkıntıyla oflayarak geri verdikten sonra elleriyle yüzünü kapattı. İşin trajikomik olan tarafı annesini o kadar aramasına rağmen bulamamıştı ama onun klonu kızı bulmuş, nerede olduğunu bile bilmediği bir yere getirmişti. Sarah bu durumun ironisine gülmeden edemedi. Son zamanlarda iyice bozulmuş olan sinir sisteminin daha ne kadar dayanabileceğini bilmeyen Sarah, tam bir duygu karmaşası içeren gülümsemesini zor da olsa durdurdu ve zihnini toparlayarak düşünmeye başladı.
Karşısındaki kadının annesine o kadar çok benzemesi aklını karıştırıyordu. Aklına her seferinde gözlerinin önüne Sally'i nasıl tek eliyle kaldırıp boğduğu gelmese kimse onu, onun annesi olmadığına ikna edemezdi. Zaten en çokta bu yüzden onun annesi olmadığından bu kadar emindi. Aklına yine Sally gelince tüyleri diken diken oldu. Dehşet bir şekilde açılmış gözleri ve çırpınan vücudu... Bunu hayatı boyunca unutabileceğini sanmıyordu.
"Hayır, hayır o annem değildi. O annem olabilir mi?" dedi sesli bir şekilde düşünerek.
"Hayır! O annem olamaz!" diyerek kendi kendini endişeye mahal vermeyecek şekilde yanıtladı. Olamazdı. Annesi olamazdı.
Tüm bu olanlar ise hala bir hayal gibi geliyordu genç kıza. 'Acaba gerçekten de bir rüya mıydı?' Diye düşünmekten kendini alamıyordu her seferinde. Öyle olması için pek çok şeyden vazgeçebilirdi ama ne yazık ki öyle görünmüyordu.
Aklına doluşan anılarla eli istemsizce alnına gitti. Alnındaki yara tamamen kapanmıştı. Sanki uzun zamandır buradaymış gibi görünüyordu ama hiç öyle gelmiyordu kıza. Gerçi zaman kavramını da tamamen yitirmişti. Gözlerini açtığından beridir zifiri bir karanlıkta ve kutu gibi bir odanın içinde yapayalnızdı.
Kutu gibi bir odanın içinde olduğunu ise, beş adım attıktan sonra duvara tosladığı zaman anlamıştı. Odanın ölçüleri beşe beşti. Kutu gibi bir odanın içinde zaman kavramını yitirmişti. Umuyordu ki aklını da yitirmeden bu odadan kurtulurdu yoksa bu sessizlik ona kafayı yedirecek kadar fazlaydı.
Sarah uyandığından beridir ise sadece bir kez uyumuştu. Ne zaman uyuduğu, ne kadar uyuduğu belirsizdi? Hiçbir şey görmüyor ve hiçbir ses duymuyordu. Odada olan tek ses kendi nefes alış sesiydi. Tabii bir de açlıktan guruldayan midesinin sesi vardı. Hayatı boyunca hiç bu kadar acıktığını hatırlamıyordu. Kurt gibi acıkmak deyimini gerçek anlamda yaşıyordu. Odada tuvalet olamaması da ayrı bir sorundu. Antik çağlardan beri var olan tuvalet buraya ne yazık ki konulmamıştı. Neyse ki şimdiye kadar dayanabilmişti. Zaten aç olduğu içinde biraz daha dayanabilirdi diye tahmin ediyordu.
Sarah kafasındaki susmak bilmeyen sese cevap bulmak için defalarca kez konuşmuştu ama bir tıkırtı dahi olsa bir cevap gelmemişti. Kafasında milyon tane soruyla baş başa kalmak hiç kolay değildi. Hele birde bunu cevaplayacak hiçbir ipucu olmaması daha bunaltıcıydı.
Yani onu buraya kapattılarsa bir amaçları olmalıydı ama ne? Bu bilinmezlik her saniye kafasını kurcalıyordu ve amaçlarının ne olduğunu çözemiyordu. Kim ondan ne isteyebilirdi ki? Konunun annesi ile alakalı olduğu açıktı ama ondan ne istiyorlardı ki? En fazla fidye isteyebilirlerdi tabii fidye isteyecek kadar paraları olsaydı. Annesinin geride bıraktığı en fazla onun okul masraflarını karşılar ve eğer yeterince tasarruf yaparsa birkaç yıl hiç çalışmadan yaşamasına yeterdi. Öyle aman aman zengin değillerdi bu yüzden para için olamazdı. Belki de annesini tehdit için kaçırmışlardı ama kimi neyle tehdit ediyorlardı ki? Annesinin geçmişinin pekte aydınlık olmadığının farkındaydı ama annesi ne gibi karanlık işlere bulaşmış olabilirdi ki? O yalnızca bir bilim insanıydı. Ne işi olurdu böyle şeylerle!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Hayatımdaki Küçük Sırlar
Science FictionSarah hayatı boyunca babasının yanında olmamasından dolayı yakınırken, bir gün annesinin kaybolması ile zaten rayında olmayan hayatı tamamen tepetaklak olur. Annesinin kaybolmasından sonra ufak çaplı bir bunalımın içerisine giren sarah'ın her günü b...