Bay Werner

210 75 231
                                    

Kapıya kadar kıza eşlik eden hemşire , kıza kapıyı gösterip içeri girmeden gitmişti. Kız da hemşirenin onu bıraktığı yerde bekliyor ne zaman içeri gireceğini kestiremiyordu. Adamın evine gelmesinin sebebinin ona kötü bir haberi vermek için olabileceği düşüncesi kalbinin teklemesine neden oluyordu. Aşırı gergindi bu yüzden rahatlamak için derin nefesler alıyordu. Biraz sakinleşmeye başladığında açık olan kapıdan odaya girdi.

Bay Werner yatağında uzanıyordu. Gözleri kapalıydı ve kafasını pencereye doğru çevirmişti. Onu fark etmesi için kapıyı hafifçe tıklattı. Bay Werner gözlerini açtı ve kafasını çevirip ona baktı.

"Sarah!" dedi yorgun ama aynı zamanda şaşkın bir şekilde.

"Ben Bert Werner " dedi kendini tanıtmak adına ama kız zaten onu tanıyordu bu yüzden direkt konuya girmeye çalıştı.

"Merhaba bay Werner benimle konuşmak istemişsiniz."dedi sorgulayan bakışlarla.

Bay Werner biraz duraksadıktan sonra şefkatli bir şekilde kıza baktı "Evet Sarah seninle konuşmam gerekiyor ama öncesinde oturmak istemez misin? Aklında birçok soru olduğunu görebiliyorum. Bu yüzden ayakta kalma. Bu uzun sürecek gibi görünüyor." dedi ve eliyle yatağın yanında duran sandalyeyi işaret etti.

Sarah da bu konuşmanın biraz uzun süreceğini düşünüyordu. Bu yüzden dediğini yaptı ve oturdu. Kafasında soracak o kadar çok sorusu vardı ki adamın bir an önce başlaması için sabırsızlanıyordu.

Bay Werner sıkılgan bir halde ensesini kaşıyarak "doğruyu söylemek gerekirse daha önce böyle bir konuşma yapmadım bu yüzden nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum." dedi. O da en az kız kadar gergindi ama belli etmemeye çalışıyordu.

Sarah'ın kalbi çarptı. 'İşte'dedi ' Her şey buraya kadarmış. Adam kesinlikle kötü bir haber verecek. Belki bir ölüm haberi' Derin bir nefes aldı. İçinden bunları inkar etti. Bugün buradan bilgi alacaktı. Kötü bir haber değil.

"Beni nereden tanıdığınızla başlayabilirsiniz ya da annem hakkında bir şey bilip bilmediğinizle. " dedi. Gergin olduğu için bunu istediğinden daha sert bir şekilde söylemişti.

Bay Werner bu sert çıkışına aldırmamıştı. Her ne kadar gizlemeye çalışsa da gergin olduğunu anlamıştı bu yüzden konuşmasına gülümseyerek devam etti,

"Tamam son sorudan başlayalım. Annenin kaybolduğunu öğrendim bu yüzden buradayım. " dedi.

Sarah belli etmemeye çalışarak içinden rahat bir nefes verdi. Kötü bir haber yoktu. Gerçi hiçbir haber yoktu ama belki de bu adam ona bunu verebilirdi.

"Annemin kaybı hakkında bir şey biliyor musunuz?" dedi heyecanla ona bakarak.

"Öyle değil Sarah. Sadece onun kaybolduğunu duydum ve senin nasıl olduğunu görmek için geldim. Annen çok yakın arkadaşımdı, seni de bu yüzden tanıyorum."dedi

"Sanmıyorum." dedi Sarah kuşkulu bakışlarla. Annesi ondan kimseye bahsetmezdi. Ya bu adamın çok özel bir durumu vardı ya da yalan söylüyordu.

Bay Werner 'ın şaşkınlıkla havaya kalkan kaşını görünce açıklamaya çalışarak," Annem benden kimseye bahsetmezdi ama bana arkadaşlarından bahsederdi ve bana sizden hiç bahsetmedi." dedi şüpheyle adamı süzerek ve biraz da blöf yaparak. Sarah annesinin hiçbir arkadaşını tanımazdı. Hatta annesinin arkadaşları olduğundan bile şüpheliydi.

" Annenle çok eskiden arkadaştık beni anlatmamış olması çok normal. Muhtemelen o zaman sen daha yoktun bile..." 

Sarah adamın son cümlesiyle onu dinlemeyi bıraktı. O daha doğmamışken. Aklına hemen babası geldi. Sormalı mıydı? Emin değildi. 'Hayır, hayır bunun benim için artık bir önemi yok' dedi içinden büyük bir kararlılıkla. Artık onu düşünmeyi kendine yasaklamıştı ve ona göre davranması gerektiğini düşündü. Şimdi tek bir amacı vardı o da annesiydi. Onu bulmaya odaklanmalıydı.

Tuhaf Hayatımdaki Küçük SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin