Açığa Vurulan Sırlar

127 51 127
                                    

SARAH...

Etrafındaki insanların bir süre daha attıkları fanatik sloganlardan sonra klon kızı alıp koridorun karşısındaki bilgisayarlarla dolu başka bir odaya getirdi. Onu büyük bir ekranın karşısına diktikten sonra kızı orada bıraktı ve  kendisi de bilgisayarın olduğu masanın karşısında oturdu. Kızı böyle bir oyuncakmış gibi oradan oraya sürüklemesi Sarah'ı sinir ediyordu artık. Ayrıca her şeyi öğreneceksin demişti ona ama tüm bu olanlar kızın aklını daha fazla karıştırmıştı.

"Artık neler olduğunu açıklayacak mısınız? Kimsiniz ve benden ne istiyorsunuz? Ayrıca bir numara derken neyi kastediyordunuz?" diye sorularını sıraladı genç kız klona doğru bakarak ama o, ona bakmıyordu. Bu tavrı kızı artık çileden çıkarıyordu ama öfkesini hemen dışarı bırakmak istemedi ve kollarını göğsünde bağlayarak cevap alma umuduyla karşısında daha öncede karşılaştığı kişilere baktı ama onlar da ifadesiz bir şekilde ona bakıyorlardı.

Bu tavırları kızın daha da çileden çıkmasına sebep oldu ve öfkeyle bağırarak,

"KİMSİNİZ VE BENDEN NE İSTİYORSUNUZ !?" diye sorularını yineledi.

O an aslında bunu daha önceden yapması gerektiğini fark etti. Belki de daha önce bu kadar susmasının sebebinin korku olduğunu düşündü ama artık korkunun ecele faydası olmadığını anlamıştı. Ne kadar korkarsan kork bir şekilde baş kaldırmazsan eğer oradan oraya sürüklenirdin. Bu hep böyle olmuştu ve bu bağırışı da dikkatlerini çekmiş gibi görünüyordu çünkü sonraki saniye klon masadan kalkıp yanına gelerek ellerini kıza uzattı. Ellerini tutmak istiyordu ama kız buna izin vermeyerek geriye doğru bir adım attı ve sorusunu tekrarladı. Klon ona yavaşça yaklaşarak sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Her şeyi öğreneceksin." dediğinde, kızın omzunu güven verircesine sıktı. Sakin bir ses tonuyla "Sadece birazcık daha sabretmen gerekecek ve merak etme bu bekleyiş o kadarda uzun sürmeyecek." diyerek gözlerinin içine baktı.

İşin tuhaf tarafı kullandığı ses tonunun kızı gerçekten de sakinleştirmiş olmasıydı. Gözlerini dikmiş, klonun gözlerine bakarken bekleyip görmekten başka şansı olmadığını anlayan Sarah kafasını onaylar biçimde salladı. Bu hareketinden sonra klon genişçe gülümseyerek ellerini bıraktı ve işine geri döndü. Kız ise etrafa bakarak, her ihtimale karşı alternatif kaçış yolları aradı ama bunu yaparken klonun bilgisayarda neler yaptığını da kontrol etmeyi ihmal etmedi. Sakinleşmiş olabilirdi ama o güven veren sesi kıza onu hipnoz ediyormuş gibi geliyordu ve bu kızı ürkütüyordu.

Sarah, klonun çalıştığı bir masaüstü ve dizüstü iki bilgisayar ve karşısında durduğu koca ekran dışında içinde birkaç dosya dolabı olan büyük, penceresiz olmasına karşın aydınlık olan odayı bir süre daha süzdükten sonra gözleri bilgisayarın ekranında takılı kaldı. Klonun ne yaptığını anladığını düşünüyordu. Kullandığı kodlar kıza yabancı gelmiyordu çünkü daha önce onunda bu tarz kodları kullanmışlığı vardı. Gözlerini merakla ekrana dikerek onu izledi. Her kimin cihazına erişim sağlamaya çalışıyorsa çok iyi korunan bir cihaz olduğu belliydi çünkü klonun ne kadar zorlandığını görebiliyordu. 

Sarah, klon yazdığı birkaç satır koddan sonra rahatlamış yüz ifadesini ve hemen ardından ise arkasını dönmüş olduğu ekrandan gelen sesi duydu. Duyduğu sesle birlikte anında arkasını döndü. Önündeki koca ekranda bay Werner'ı ve arkasında bulunan bir kadın ve bir adam görmeyi kesinlikle beklemiyordu. Şaşkınlıkla ve merakla gözlerini kısarak ekrana ve klona tekrar tekrar baktı. Ekrandakiler  kısık sesle konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını anlamıştı. Arkada bulunan adam gen mutasyon merkezi demişti. Sarah bu ismi daha önce duymuştu ve hatırladığı birkaç şey vardı ama kapsamlı bilgiye sahip değildi.

Tuhaf Hayatımdaki Küçük SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin