-19-

1.4K 113 124
                                    

MEDYA: GusMel

Gus'ın meşhur koyu yeşil elektro gitarını alıp terasa çıktık.

Heyecanlıydım. Hemen terastaki mindere kuruldum. Akşam olduğundan hava soğumuştu.

"Şömineyi yakmamı ister misin?"

"Aslında fena olmazdı."

"Bu evet demek oluyor." deyip içine birkaç odun attı ve kibritle yaktı. "Hala üşüyorsan-"

"Hayır, iyiyim böyle."

Kafasını salladı ve yanıma oturdu. Gitarın akorunu ayarlayıp bana uzattı. Daha önce ondan gördüğüm üzere tutmaya çalıştım. Gülüp "Öyle değil." dedi ve gitarı ters çevirdi.

"Ben solak olduğum için gitarımın tel düzeni de ona göre. Sen de solaksın, değil mi?"

Kafamı salladım.

"Süper. Evett... eee... Biraz daha dik oturman gerek." deyip eliyle sırtını dikleştirdi. Sonra konuşmaya devam etti.

"Tırnakların uzun ama yine de pena kullanmanı tavsiye ederim ben. Elektro gitar ve akustik gitarın telleri çelikten; klasik gitarınki plastikten yapılır. Hem senin ilk denemen, parmakların acımasın."

Bana gitarın kılıfının ön gözünden bir pena uzattı. "Bu senin penan olsun. Bende var yedeği."

"Gus, bu senin konserlerde kullandığın penan değil mi? Saçmalama, bana yedeğini ver." dedim.

"Önemli değil, cidden. Belki sana şans getirir."

Ben tüm şansımı çekilişte kullandım zaten, artık uğramaz o bana diye geçirdim içimden. Dışımdan ise teşekkür edip penayı aldım.

"Penayı baş parmağın ve işaret parmağınla tutacaksın. 90 derecelik bir açıyla."

Dediklerini yaptığımda pozisyonum tamamdı.

"Son olarak sana tablature sisteminden bahsedeceğim. Teller benim şu an ayarladığım klasik akorda aşağıdan yukarı doğru mi, si, sol, re, la, mi şeklinde gidiyor."

Anlamış gibi kafamı salladım. Anlamam için tane tane konuşuyor ve elinden geleni yapıyordu. Gülümsedim.

"Mesela ben sana la telinde 4. perdeye bas dersem, üstten 2. telde 4. perdeye ba-"

Durdu. "Neden öyle bakıyorsun?"

"Çok tatlısın. Böyle anlatırken yani."

Kaşları havalandı. Dediğimin sonradan farkına vararak kafamı eğdim. Utanmıştım.

Baş parmağıyla çenemden tutup kaldırdı ve "Sen de çok tatlı oluyorsun. Böyle utanınca yani." dedi.

Şu an ölebilirdim sanırım. Ben tepki vermeyince, veremeyince, geriye çekilip bir süre daha anlatmaya devam etti.

"Şimdi birkaç melodi çalmaya çalışalım."

Elini elimin üstüne getirip yukarıdan aşağı kaydırmaya başladı. Sağ elimle de akorlara basmamı sağlıyordu.

Minik tınılar çıkardık. Sonra kendi ellerini çekti ve benim denememi istedi. Biraz önce yaptıklarımızı yapıp birkaç melodi çaldım.

Şansın MelodisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin