- Benden bir şey saklamıyorsunuzdur , değil mi Minhyuk?
Dediğimde arka masayı gösterdim.
Bakıp ne olduğunu anlamaz şekilde bana geri dönmüştü.
- Neden?
- Görmüyor musun? I.M'in kardeşi geldi.
Tekrar arkasını döndüğünde detaylı bir şekilde incelemişti etrafı.
- Ben görmüyorum.
Dediği anda inanmıştım dediklerine.
O zaman benden sakladığı bir şey yoktu.
Peki ben neden görüyordum onu?
Derin bir nefes alıp Minhyuk'a kalkmasını söyleyerek ayaklandım.
İnsanların boş olarak gördüğü ama I.M'in kardeşinin bulunduğu masaya geçtiğimizde Minhyuk'a dönük bir şekilde:
- Neden bana görünüyorsun?
- Çünkü sakladığın bir şey var.
- Ne saklıyorum peki?
- Bunu şu an söyleyemem.
- Neden?
- Birisinin sırrını söyleme hakkım olmadığını biliyorsun. Daha önce bahsetmiştim.
- Ama başkasına söyleyemezsin. Burada seni başka duyan birisi de yok.
- Çok kalabalık. Bu riske giremem.
- Risk mi?
- Evet. Bir sırrı ben açığa çıkartırsam sonsuza kadar kaybolurum. Bunun olmasını da istemiyorum.
- Bunu yapman için uğraşmak istedim nedense! Beni gerçekten bunaltmaya başladın. Bundan sonra olur olmadık yerlerde karşıma çıkmasan iyi edersin. Herhangi bir sırrımı başkasına söylemen için uğraşacağım yoksa!
Dedim ve bir anda yok oldu.
Minhyuk'un dikkatle beni dinliyor olduğunu fark ettiğimde:
- Deli gibi görünmek istemedim. Kusura bakma!
Karşılığını verdiğim için mimikleri değişmişti.
Kalkıp yerimize gittiğimizde bir süre gülüp eğlenmiştik.
Zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğimiz için ise mağazanın kapanma anonsuyla kalktık.
Minhyuk'u bırakmayı teklif ettiğimizde işi olduğunu söyleyerek yürümesi gerektiğini belirtmiş ve uzaklaşmıştı.
Yugyeom , Youngjae ve ben ise arabadaki yerlerimize geçmiştik.
Eve gelmek üzere olduğumuzda içimi büyük bir korku kapladı.
Nedense Wonho ile ilgili bir şeyler olacakmış gibi hissediyordum.
- Siz gidin eve. Ben biraz temiz hava almak istiyorum.
Dediğimde Youngjae'ye bakmıştım.
- Birlikte çıkardık. Bekleseydin.
- Hayır. Tek başıma olsam daha iyi.
Cevabımla hafifçe gülümsedi ve kendimi hapishaneye çevrilen evin önünde buldum.
Kapıyı birkaç kez tıklatmamın ardından söylenerek açan kişi Wonho olmuştu.
Elindeki telefondan kafasını kaldırıp bana bakma gereği duymadan:
- Hem hapsediyorsunuz hem de ayakçınızmışım gibi davranıyorsunuz. En azından biriniz anahtarını alabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•3• KURTLAR vs. VAMPİRLER ★ K-POP
Fanfiction(İLK İKİ KİTABI OKUMADAN LÜTFEN BUNA GEÇMEYİN!) (B.A.P - BTS - EXO - BoyFriend - GOT7 - MONSTAX) Yaşadığı onca şeyi komadayken bilinç altına yerleştirilen hikayeler olduğuna inanmakta ısrar eden Angel'ın aksiyon dolu hikayesi... Ruhunun büyü ile Won...