Onur Can ÖZCAN /Ukde 🖤
(Hikayenin geçtiği yer kendi hayal gücümün eseridir)
Kapşonumu biraz daha önüme çekip Anka'nın geçtiği yollardan geçtim şu an on adım arkasındayım geriye dönüp baksa o güzel gözleri ile gözlerim kesişirdi ama o bir kez bile arkasına dönmedi. Sarı saçları rüzgarda ahenkle dans ediyor rüzgar kokusunu etrafa cömertçe dağıltıyordu. O an rüzgara sövdüm, saçının kokusu etrafa dağılmasın diye uzun sarı saçlarını örmek istedim kendimden bile kıskandım onu.
Üç gündür belki mesaj atar diye bekliyor, saatlerce çevrimiçi oluşunu izliyordum. Defalarca yazıp yazıp sildim eskiden olduğu gibi beni merak etmesini istedim ama gerçek yüzüme tokat gibi çarptı o beni hatırlamıyordu. Çektiğim acıları görmeyecek kadar uzaklaşmıştı benden. Kurduğumuz tüm hayaller eksik kalmıştı. İki kişilik olan hayaller şimdi tek kişilikti.
Anka adımlarını yavaşlatınca ben de yavaşlattım. MarVüs ' ten Limana kadar takip etmiştim onu iki şehri birbirinden ayıran şey keskin sınır çizgiler değildi. İnsanlarıydı. Limanın insanları şehir gibi karanlık ve soğuktu. Sokakları tehlikeliydi. MarVüs ise her zaman tam tersi olmuştu sokakta bira içen insanlar yadırganmaz birlikte oturup içerler, hiç tanımadığın insanlar ile derdini paylaşır sokaklarda saçan sapan gösteriler bile yapsan insanlar seni yadırganmaz seninle birlikte dans ederlerdi. Liman'ı çekilir kılan tek şey deniziydi. MarVüs ise tüm ülkenin yaşamak istediği şehir.
Liman'ın sokaklarında Anka ' nın ayak izleri olduğu için gözümde güzel gözüktü bu şehir. Sahil kenarına gidip kayaların üzerine oturdu tebessüm edip denizi izledi. Kulaklarıma Onur Can ÖZCAN' ın sesi doldu
~ Kim bilir beni seven bir sen
Nasıl gülümserdi?Çaprazındaki banka oturup yandan profilini izledim. Gülümsemek yakışıyordu ona. Çocuk gibi davranışları ile herkesi etkisi altına alıyordu. Biraz daha oturduktan sonra ayağa kalkıp iskelenin önünde durdu çevresine baktı bir süre kafasını biraz yukarı kaldırınca gözleri ile gözlerim kesişti yutkundum. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Birkaç adım atıp yanıma geldi. Heyecandan elim ayağım titriyor doğru dürüst nefes bile alamıyorum. Çekingen bir ses tonuyla konuşmaya başladı
"Sakıncası yoksa fotoğrafımı çeke bilir misiniz?" konuştuktan sonra dudağının kenarını ısırdı. Eğer dudağına bakarsam kendimi tutamazdım bakışlarımı gözünde sabitleyip kafam ile onayladım. Konuşursam kekelerdim.
Cennetim olan gülüşü ile birlikte telefonunu uzatıp iskelenin ucuna geçti saçları rüzgarda uçuşurken fotoğrafını çektim. Cennetin fotoğrafını çekmek gibiydi tıpkı. Yanıma geldiğinde telefonu alıp fotoğraflara bakmadan çantasına atıp teşekkür etti zor zar çıkan sesim ile "önemli değil" deyip gidişini izledim. Yürüyüşüne bile tav olurken ben gülüşünde ölmek istedim.Anka'nındalini: Sen geldiğin diye ilk defa gözüme güzel gözüktü bu şehir 🌆#Liman @_Anka_Günalp
Yorumlara kapalı
_Anka_Günalp ve 68.247 kişi beğendi
🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃🌃
Napıyorsunuz Dalin Civcivlerim? 🐥
Bu bölüm böyle oldu ama ben beğendim. Umarım siz de beğenirsiniz 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalin🐣 || Yarı Texting
HumorBen : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Ben : İpek gibi saçlarım Ben : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Dalin Kokulum : Mis gibi kokarım :\ #rastgele2 | 27 Eylül bela senesi Rastgele1 | 29 Eylül cehennem yılı macera#1