Ne kadar süredir burada oturduğum bilmiyorum. En son hatırladığım şey garsonun kafeyi kapatacaklarını söyleyip kendimi dolardaki bankların üzerine attığımdı. Şimdi hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Halbuki buraya geldiğimde gece yarısıydı.
Tüm benim uyuşmuştu. En çok da kalbim uyuşmuş gibiydi. Görülmeyen bir el tutup sıkıyordu. Canımın acıdığını umursamadan. İçindeki canı acıttığını umursamadan sıkıyordu.
Ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimle birlikte zihnimi de açtım. Gözüme vuran güneşle birlikte çevremdeki sesler netlik kazanmaya başladı. Uzaktan araba sesleri geliyordu. Daha sonra öfkeli adım sesleri duyuldu. Kafamı kaldıracak gücü kendimde bulamadım. Sokağı Doğhan 'ın öfkeli sesi doldurdu. Paul sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi ama sesindeki öfke bariz ortadaydı.
Doğhanı ilk defa böyle sinirli görüyorum. Konu sevdikleri olunca gözü kimseyi görmüyordu. Nefesini yüzümde hissettim sonra da yumruğunu.
"Ne demek lan Anka 'nın üzerinden anlaşma yaptım lan? Ben sana o kızı üzmeyecesin dedim!" Bir yumruk daha indirdi yüzüme. Karşılık veremedim hatta tepki bile vermedim. Felçli bir bedene sahipmiş gibi hissediyordum.
"O iyi mi?" Diye sorabildim az çıkan sesime. İnanmıyormuş gibi bana bakıp kahkaha attı.
"Hala nasıl onu soracabiliyorsun ? Paul sende duydun değil mi Anka nasıl diyor?" kahkaha atmaya devam edip bir bana bir de Paule baktı. Cevap bekliyordu. "Sakın bir daha Anka 'nın yanına yaklaşma daha fazla üzmene izin vermeyeceğim." Son kez karnıma bir tekme atıp yüzüme bile bakmadan uzaklaştılar. Canım yanmıyor aksine kalbim acıyordu. Bir günde her şeyimi kaybetmişim.
Yerde öylece durdum. Gözlerimi kapattım.' Uzak duracaksın' demişti. Ben uzak durdukça kalbimin daha fazla yaklaşacağını hesaba katmadan. Gözlerime birlikte bilincimi de kapatmıştım sanırım. Yavaş yavaş seslerden soyutlandım. Uğultu gibi gelen sesler hepten yok oldu.
'
Kafamın içinde filler tepinmiş gibiydi. Zonklayan başımı es geçip büyük bir zorlukta göz kapaklarımı araladım. Bulanık olan görüntü yavaş yavaş netleşti. Hastane odasındaydım. Herkes buradaydı. Tam anlamıyla herkes Anka bile burada karşımdaydı. Bir umut elimi uzattım tutması için ama sadece gözümün içine baktı sadece. Gözlerim odayı tarayınca kapının önünde duran büyük boy valiz takıldı.
"Anka İzlandaya yerleşiyor" diyen Barlas 'ın sesi ile tüm sesler yok oldu ve zihnimde bu ses yankılandı.
"Anka İzlanda ya yerleşiyor."
![](https://img.wattpad.com/cover/226633235-288-k775858.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalin🐣 || Yarı Texting
HumorBen : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Ben : İpek gibi saçlarım Ben : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Dalin Kokulum : Mis gibi kokarım :\ #rastgele2 | 27 Eylül bela senesi Rastgele1 | 29 Eylül cehennem yılı macera#1