15

4.5K 378 151
                                    

R : Bu gün saçlarım okşayacasın sen ben de dizlerinde yatacağım

R : Seni ilk defa görecekmiş gibi hissediyorum.

R : Kalbim göğsümden çıkacakmış gibi atıyor.

D.K : Sakin ol Röntgenci.

D. K: Aslına bakarsan ben de heyecanlıyım uzun zamandır kimseye bu hikayeyi anlamamıştım ;)

D. K : Bekliyorum seni geç kalma

R : Evde eksik var mı hatun? Gelirken alıyım

D. K : 🙄

R : Yapma şunu! Sonra gözlerin öyle kalacak

R : Ben heyecandan role kaptırdım kendimi evli gibi hissediyorum.

D.K  : Beş dakikan var çabuk gel.

   Telefonu cebime koyup ağacın altında oturan Anka 'nın yanına gittim. Dediği gibi gözlerini bağlamıştı. Yanına gidip oturduğumda ikimiz de bir süre konuşmadık.

"Öyle duracak mısın?" dediğinde başımı yavaşça uzattığı bacaklarının üzerine koydum. Ellerini usulca saçlarıma daldırınca gözlerimi huzurla kapattım. Kadife sesinden bu hikayeyi dinlemek huzur veriyordu.

  " Lemis. Maviliği uğruna şiirler destanlar yazılan güzeller güzeli bir denizmiş. Dalgaları insanın kalbine ilmek ilmek aşkı işlermiş. Başka şehirlerden hatta başka ülkelerden uçsuz bucaksız berrak maviliği izlemek için gelen insanlar varmış.

    Lemise olan aşklarını anlatmak için kimileri şişelere aşk itirafı yapıp denizin derinliklerine bırakmış kimileri uğruna şiirler yazmış kimileri de sandala denizde açılıp  tam kabinin üzerinde durup saatlerce onunla konuşturmuş. Ama Lemis kimsenin samimiyetine inanmadığı halde  sevgilerine karşılık  en derinlerde saklı mücevherlerinden birisini hediye edermiş onlara.

   Yıllar yılları kovalamış insanlar Lemis denizinin güzelliği için değil de onlara armağan ettiği mücevherler için  gelmeye başlamışlar. Bu durumdan haberdar olsa bile sevgi sözcükleri hoşuna gittiği için gelenlere hediyeler vermeye devam etmiş. 
  
   Joseph  birçok kadının ilgisini çeken görünüşüne herkesi kendine hayran bırakan kalbi ile meşhurmuş.  Lemise olan aşkı yüzünden kimseye ümit vermiyormuş. Yıllar boyunca içinde büyüttü aşkı bir kez olsun dile getirmemiş ilk önce kağıtlara yazmış sonra da duvarlara. Yazacak bir yeri kalmayınca sandalına binip Lemis denizinin kalbinin olduğu yere kadar açılmış.

  Lemis karşısında ilk defa gördüğü adamda farklı bir şeyler sezmiş. Ne yapacağını beklemeye başlamış. Joseph sevdiğine bu kadar yakın olmanın heyecanı ile dili lal olmuş. Sonra  daha önce kimsenin yapmadığını bir şey yapıp tam kalbinin üzerinden öpmüş Lemisin. Sevdiğine bu kadar yakın olduğu için Tanrıya  gözünden akan bir damla eşliğinde teşekkür etmiş. Gözyaşı yanağından süzülüp Lemisin tenine karışmış tam  kalbinin üzerinde yer edinmiş.

Lemis Josephin  samimiyet ile şaşmış kalmış. Ona hediye vermek isteyince Joseph sadece kırılgan gözler ile Lemise bakıp oradan uzaklaşmış.

  Lemis günlerce adını bile bilmediği orman gözlü adamı düşünüp balıklara mercanlara onu anlatmış. Günlerce geri gelmesini beklemiş seslenmiş  ama sesini duyan olmamış. Josephe olan ilgisinin aşka dönüştüğünü anlamış. Josephi  mercanlara balıklara anlatmaktan vazgeçmiş. Onların da Josephe aşık olmasından korkup sevdasını yazmaya çalışmış ama suyun üzerine yazı yazılamdığını unutmuş.

  Joseph Lemisin onu manefetçi insanlar gibi görmesine dayanamamış ama sevmekten bir an olsun vazgeçmemiş . Lemisin kendisine sevdiğini bilmeden her gün bir daha aşık olmuş ona. Sevgisinin yazacak yeri kalmayınca aşkını bedenine   kızgın şiş ile yazmaya başlamış ilmek ilmek işlemiş tam kalbinin üzerine Lemis ismini kazırken acıdan ölmek üzereymiş zorla ismi tamamlamış son nefesini vermeden önce 'Ben ona olan aşkımı ilmek ilmek vücuduma  işledim acı verdi ama acısı bile güzeldi bu sevdanın. " diyerek ruhunu teslim etmiş.

  Sevgiği öldüğünü duyan Lemis de üzüntüden ruhunu teslim etmiş. Tüm şehir halkının ağzından bu aşk hikayesi düşmemiş yıllar boyu . Josephin anlında yazan "Sen denizdin ben de sana en yakın olup aynı zamanda en uzak olan Liman " cümlesini gören halk bu şehrin ismi Liman olsun demişler. Josep ve Lemisin kavuştuğu Liman.

   Biliyor musun? Bu  iki sevgilinin ruhları birleşip Lemisin kalbinin üzerine konan Josephin gözyaşının içinde yaşadığına inanılıyor hala."

Anlatmayı bitirdiği zaman ikimiz de uzun bir süre sessiz kalıp Lemisin hırçın dalgalarının kıyıya vuruşunu izledik. Bu aşkın üzerine söz söylenmezdi.

  Soğuktu bu şehir buz tutmuş kalplerin yansımasıydı. Ama tüm bunlara rağmen Lemis denizi insanın içini ısıtıyordu.

  Elleri hala saçlarımdaydı. Bir ömür boyu bu ana sıkışıp kalmak istedim. Benim yerim yurdum burasıydı. Evim Ankanın kolları arası huzurum Ankaydı. Limanım Ankaydı.

                    ========🌙========

  Joseph & Lemis yaklaşık yarım saat önce bu satırlarda hayat buldunuz ama ben sizi çok sevdim 🥀

Dalin🐣 || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin