🥀Yıldızlar intihar etti, siz dilek tuttunuz... /Anonim ( sözün sahibini bilmiyorum) 🥀
Mesaja bakıp gülümsedim gözlerinin mavinin en güzel tonu olduğunu biliyordum. Sadece arada bir yeşil lens takıyordu. Birazdan evden çıkacak MarVüs sokakları onun kokusu ve yağmur kokusu ile dolacaktı. Siyah deri ceketime biraz daha sarılıp evden çıkmasını bekledim. Yavaş yavaş dış kapıları açıldı sonra sarı saçları ile Anka belirdi kapının önünde. Bir yandan elindeki çöp poşetlerini çöp kutusuna atıyor bir yandan da abisine bağırıyordu.
Çöpleri attıktan sonra siyah kulaklığını takıp müzik dinleyerek cadde boyunca o önde ben arkada yürüdüm. Arada bir gökyüzüne bakıp yağan yağmuru izliyordu.
Aniden durup arkasına bakması ile göz göze geldik. İçmede ılık ılık bir şeyeler akıyor, elim ayağım titriyordu. Onu takip ettiğimi fark etmesin diye duraksamadan onun gideceği yöne doğru ilerledim. Yanından geçerken kokusunu içime çektim. Tam uzaklaşırken kulaklarıma sesi doldu. İnsanın sesine aşık olabileneceğibi ondan öğrenmiştim. Şiir gibiydi sesi.
" Bir bakar mısınız? Siz Limanda görmüştüm fotoğrafımı çekmiştiniz hatırlıyor musunuz?"
Nasıl unuta bilirdim ki? Yıllardır unutamamışken nasıl unuttum hatırlamıyorum diye bilirim ? Konuşurken sesim cılız çıkarken bayılmadan nasıl sohbet edebilirdim? En önemlisi de uzaktan sevmeye alışmışken arkadaş olmak isterse nasıl ona arkadaşı gibi davranan bilirdim?
Cevap bekleyen gözlerine daha fazla kayıtsız kalmayıp kafamı evet anlamında salladım. Konuşamazdım ' önemli değil' derken bile sesimi kendime duyuramamışken şimdi nasıl duyurabilirdim.
"Ben tekrar teşekkür ederim. Çok güzel çekmişsiniz gerçekten çok beğendim." Yine susmayı tercih edip gülümsedim iç sesim 'senin olduğun bir fotoğraf nasıl çirkin olabilr ki' diye haykırıyordu.
Gülümsemem yetersiz olmuş yüzü düşmüştü ama belli etmemeye çalışarak o da gülümsedi.
Yağmur şiddetini artırmış giydiği bluz üzerine yapılmıştı. Kışın bile mont giymeyi sevmeyen kızdan sonbaharda ceket giymesini beklemezdim. Deri ceketimin cebimdeki telefonu pantolonumun cebine koyup ceketi çıkardıktan sonra Anka' nın omuzlarına bırakıp arkamdan bağıran Ankaya kulak asmadan önüme gelen ilk dolmuşa bindim.
📱
Piskopat : Gece gece bu kadar güzel gülme ay bile kıskandı gülüşünü yerini bulutlara bıraktı. (20:32)
Piskopat : Biran önce Ay'dan özür dilemelisin...
(Görüldü)
Piskopat : Kursa giderken yolda bir çocukla konuştun o da sana ceketini verdi kimdi o?(22:10)
Piskopat : Niye onun ceketini aldın? Biraz daha bekleseydin ben kendi ceketimi verecektim.
Piskopat : Senin kokun ile onun kokusu karıştı :\
Piskopat : Onun yerinde ben olmak isterdim :(
Piskopat : Sonra çok güzel güldün o çocuğa
Piskopat : Kimseye bu kadar güzel gülme
Piskopat : MarVüs'te ortalama 18 milyon erkek var. Sen bu kadar güzelken hepsi ile baş edemem
Piskopat : Şimdi o çocuğu bulup tatlı dille (!) uyarmam lazım.
Piskopat : Şu an seni kendimden bile kıskanıyorum. (silindi)
Dalin Kokulum çevrimiçi
Piskopat kişisi Röntgenci olarak değiştirildi
Dalin Kokulum yazıyor...
Röntgenci : Sen sormadan cevap veriyim evet seni takip ediyorum.
Röntgenci : Sapık değilim.
Röntgenci : Senin ile değişik planlarım yok. Seni kaçırıp organlarını satmayacağım.
Röntgenci : Sadece seviyorum ama görmüyorsun
Röntgenci : Kör değilsin ama görmüyorsun beni.
Röntgenci : Bazen görünmez olduğumu düşünüp aynanın karşısına geçiyorum.
Röntgenci : Sonra bakıyorum aynaya yakışıklı ve bir o kadar ponçik birisi ile karşılaşıyorum, göründüğümü fark ediyorum.
Dalin Kokulum : Ne zaman kendisini övecek diye bekliyordum
Röntgenci : Sus kız araya girme ne yazacağımı unutuyorum.
Dalin Kokulum : Peki.
Röntgenci : Neyse devam ediyorum bölme.
Röntgenci : Bir tek benim sevgime ve bana kör olmayı nasıl başarıyorsun?
Röntgenci : Özür dilerim cevabını bildiğim bir soru sordum.
Röntgenci : Hepsi o dini mesajları 25 kişiye göndermedik diye oldu.
(görüldü )
📱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalin🐣 || Yarı Texting
MizahBen : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Ben : İpek gibi saçlarım Ben : Bıcı bıcı yaparım dalin'le Dalin Kokulum : Mis gibi kokarım :\ #rastgele2 | 27 Eylül bela senesi Rastgele1 | 29 Eylül cehennem yılı macera#1