Mariyle şatoya girdiğimiz an kapıda babamız bizi bekliyordu. Eliyle gelmemizi işaret edip toplantı salonuna doğru gitti. Annem ve mathi masada bizi bekliyorudu. Mathi benim erkek kardeşimdi.
Babam en başa geçip konuşmaya başladı. "Annenizin anlattıkları beni hayal kırıklığına uğrattı." Mari ve ben başımızı öne eğmiş konuşmanın nereye gideceğini düşünüyorduk. Babam devam etti. "Okyanusun en derinliklerinde affedilemez yasaları çiğnediniz. Yaptığınız bir ihanettir." Mathi babamın sözünü kesip atladı "Onları cezalandıramazsın. İhanettin cezası sürgün. Onları gönderemezsin" Babam mathiye dönüp konuşmaya başladı. "Biliyorum. Fakat 1 kişi eksiğimiz var. Bunun eksikliği er ya da geç fark edilecek. Ve ben suçu semola'ya yükleyeceğim." Ayağa kalkıp konuşmaya başladım.
"Onun hiç bir suçu yok. Onu suçlayamazsınız. Onu oyalayan bendim. Suç benim. Sürgün edemezsiniz" Babam yerime oturmamı söyleyerek konuşmaya başladı. "Onu sürgün edemem. İhanet ettiğine dair somut bir şey gerek. Zaten yapmadığı için 5000 kaleron ceza ödeyecek. Ve siz ikiniz bir daha asla böyle bir şey yapmayacaksınız" Ssinirli bir şekilde kalkıp odama doğru ilerledim. İstediğim yerde yaşayabilirdim fakat bir yemin üzerine burada kalıyordum. Bunu bozmanın bir yolu illa ki vardı fakat ne?
Yatağımda oturup düşünürken Mari içeriye girdi. "Belki de pes etmeliyiz Savilya, bir insana zarar verdik ve şimdi de halkımızdan birine zarar veriyoruz. Devam edersek belki daha fazla zarar olacak çevremize." İç çekip konuşmaya başladım. "Bu kadar yaklaşmışken pes edemem Mari." "Tamam pes etmeyelim, ama sadece yaşamayı deneyelim. Olur mu?" Gülüseyerek Mari'ye baktım. "Evet, sanırım bunu senin için yapabilirim."
Binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştum. Ve cezam er ya da geç pontos tarafından verilecekti. Ve buna boyun eğecektim. Gözlerimi kapattım. Uyumaya hazırlanıyordum ki kapım çalındı. Gelen babamdı.
Yanıma oturdu ve konuşmaya başladı. Çok ciddi ve üzgün gözüküyordu. "Savilya kızım bu güç sana ve Mari'ye boşu boşuna verilmedi. Yüce Pontos'un size bu gücü bahşettiğini öğrendiğim andan itibaren sizi buradan nasıl göndereceğimi aradım. Ve buldum, sizi en yakın zamanda sürgün edeceğim." Şaşırmıştım, asla beklemiyordum. Şans pes ettiğim anda yüzüme gülmüştü. Fakat bir sorun vardı. "Ama sürgün edilen deniz canlıları, yaşamlarına lanetli bir şekilde devam ederler." Babam elindeki kitabı bana uzattı. Ben incelemeye başlarken babam konuşmaya devam etti. "Sizi sürgün etmek için her gerekli kelimeyi söylemeyeceğim." Kitapta sürgün edilen deniz canlılarına insan özellikleri verildiği ve kuyruklarının yok olarak yerine ayaklarının geldiği yazıyordu. Ve yaşamlarının sonuna kadar lanetli bir hayat geçireceği...
"A-ama o zaman karaya ayak basar basmaz yok olurum." Babam elimden kitabı alıp yatağımın üstüne bıraktı. "Savilya, sana bir sır vereceğim. Ama bu sır senin benim ve Mari'nin arasında kalacak." Kafamı sallayıp konuşmasını bekledim.
"Yıllar önce babam öldüğü ilk gün ayaklanmaların çıkacağını biliyordum. Bir sürü deniz canlısı göç için hazırlık yapıyordu. Onun gecesi herkes uyurken karaya çıktım. Bir yarım karada bir yanım ise nefes almam için denizdeydi. Ve karaya bir büyü yaptım. Aslında bu zamana kadar karaya çıkan herkes yaşamına devam ediyor. Siyah duman ise sadece bir ilizyondan ibaret. Fakat bu öğrenilirse herkes gitmek için can atacak."
Fakat bu çok kötüydü. bunca yıl kabole olanların üzüntüsüyle yaşadım ben. "Bu-bu çok çok kötü. onları buraya hapis edemezsin. Ben bunca yıl onun hasretiyle yaşadım. En yakın arkadaşımı kaybetmenin hüznüyle yaşadım." Babam bana bakmadan konuşmaya başladı. "Hiç birinizin canını tehlikeye atamazdım. Eğer birisi karaya yakın olup bulunsaydı bizi bulmak için her türlü müdahale yapılacaktı." Kafamı olumsuz anlamda sallayıp Mari'nin yanına doğru giderken kolumdan tuttu. "Sürgün için kanıta ihtiyacım var" "Sardunyaların oraya adamın düşüncelerini gömdüm. Onu alabilirsin"
Odadan çıkıp Mari'nin yanına gittim. Hem her şeyi anlatıp hemde toparlanıyorduk. "Nasıl yani Kabol yaşıyor mu?" Kafamı sevinçle salladım. Yarın sandık açılacak ve gidecektik. Bizi neler bekliyordu hiç bir fikrim yoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/226958869-288-k7488.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVİLYA
Science Fictionyüzyıllar boyu insanlar evime ulaşmaya çalıştı. burası, dünyanın kaldıramayacağı gerçeklerle doluydu. buradaki herkes burayı canı pahasına koruyacağına eskitanya yemini etmişti. buranın en başında biz vardık. burası bizim krallığımızdı. ben kim miy...