Deniz Kuralları

40 10 5
                                    

kural 1: İhanet asla kabul edilemez...


Kapıyı tıklatarak Mari'nin odasına girdim. Yorgun gözlerle bana bakıp gülümsedi. Onu Mathi'ye verdiğim zaman hızlıca çukurun en dibine inmiştik. Büyük bir kalabalığın, arkamızdan bize bağıranları yok sayarak evimize girmiştik. Mathi setulda bitkisinin özünü damla damla yaraya damlatmıştı. Çok acılı zamanlar geçirdi. Ve şuan gayet iyi.


Gülümseyerek elimdeki ilaçları gösterdim. "İlaç vakti küçük." Zorla yerinden doğurulup arkasına yastık koydu. "Savilya, bugün konuşma yapacakmışsın, bu doğru mu?" Sessizce elimdeki kremi kafasına sürdüm. Elimdeki kremi alıp başımı avuçlarının içine aldı. "Unutma Savilya, annem ve babamın geri dönmesi gerek. Ve bunun için yapabileceğin tek şey dışarıdaki topluluğu ikna etmek." 


Kısaca anlatmak gerekirse annem ve babam halk tarafından tahttan indirilmişti. Ve yerine Mathi geçmişti. Fakat ne yapacağını bilemediği için beni buraya çağırmıştı. Kuyruğa ise hala bir anlam verememiştik. Tabi birde Mari çukura kanlar içinde girdiği için, denizde insan istemediklerine dair ayaklanma çıkarmışlardı. Anneme çok ihtiyacım vardı, fakat nerede olduğunu bilmiyordum. Bu bizi çıkmaza sürüklüyordu. Halk ikna olsa bile nereye gitmişlerdi? 


"Bak Mari, diyelim halk ikna oldu. Annem ve babam bunu nasıl öğrenecekler? Asla geri döneceklerine dair umudum yok." Elimdeki ilacı alıp içtikten sonra bana döndü. "Bilmiyorum Savilya, fakat gidebilecekleri tek yer Merilda'nın yanıymış gibi geliyor." Merilda, annemden önceki kraliçeydi. Yani babamın annesiydi. Eşi ölünce tahtı terk edip yerine annem ile babamı koymuştu. "Umarım güvendedirler. Hem boş ver sen bunları, yat ve dinlen" dedim ve yanağına öpücük kondurup odasından çıktım.


Kural 2: Halk istemediği sürece, hiç bir lider tahtından ayrılamaz.


Merilda, kendi isteğiyle tahtan ayrıldığı için bu çukurdan gönderilmişti. Denizde yaşadığı dışında babam bize başka bilgi vermemişti. Elimdeki kağıdı alıp Mathi'nin yanına gittim. "Kral'ım, konuşmama göz atmanıza ihtiyacım var." diyerek yanına gittim. Gülümseyerek kağıdı elimden aldı. "Bu kral olayına asla alışamayacağım galiba." Elimi omuzuna koydum. "Senin geçmişinde var bu Mathi. İstesende istemesende bu bir gün olacaktı. Hem bak bana, bende annemin yerine geçtim. Fakat halkın çıkardığı isyana bakarsan pek fazla uzun sürmeyecek." dedim dışarıyı gösterdim. Herkes her zamankinden daha hareketliydi. Etrafta bir sürü deniz insanı tahtan inmem için eylemler başlatıyordu. 


"Aldırma onları, her zaman yanındayım." Gülümseyip sarıldım. "Teşekkür ederim Mathi, eh hadi konuşmama bak" diyip kağıdı gösterdim. Bir şey demeden kağıdı okumaya başladı. Ben ise o sırada pencereye doğru yol aldım. Pencereye geldiğimi gören Moli heyecanla pencereme yaklaştı. Moli bir deniz atıydı. Aynı zamanda bana destek oluyordu. Deniz insanları harici beni pek fazla istemeyen yoktu. Fakat burada ilk söz, biz deniz insanlarına aitti.


"Hey Savilya, duyduğuma göre konuşma yapacakmışsın." Elimle Mathi'nin elindeki kağıdı işaret ettim. "Peki bende bakabilir miyim?" dedi ve parlak gözleriyle bana baktı. "Tabiki bakabilirsin, Mathi'den sonra sana vereceğim." Gülümseyerek pencereden ayrıldı. O sırada Mathi bana seslendi. "Bu konuşmaya da artık bir kusur bulurlarsa hepsini buradan atacağım." dedi ve gülümseyerek bana sarıldı. "Umarım beni kabullenirler." Benden ayrılıp gözlerime baktı. "Sen zaten buraya aitsin Savilya, öyle ya da böyle seni kabul etmek zorundalar." İç çekip kağıda baktım. Fazlasıyla heyecanlıydım ve vakit yaklaşıyordu.


Kural 3: Denizde istenmeyen her bir varlık, oy çoğunluğu ile denizden atılır.

SAVİLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin