Multimedia:Ela Başak✨
Keyifli okumalar🌸
~~~~~~
Bir yandan ensemi yakan saçları elimle itmeye çalışıp diğer yandan dışarı doğru nefesimi bıraktım hızlıca. Bana sorarsanız zaten fazlasıyla gerici olan bir ortamda bir de saçlarımın vücuduma yayacağı herhangi bir sinir dalgasını kaldıramayacaktım. Gergin olmamın nedeniyse şu an Ege'yle-hani şu yakışıklı ve mavi gözlü olan komşum-sahil kenarında bir bankta oturmuş nasıl arkadaş olacağımızı konuşuyor olmamızfı. Alakasını hiçbir şekilde bilmiyordum, normal insanların bu şekilde anlaşarak arkadaş olmadıklarının farkındaydım ama sizde biliyorsunuz ki biz normal değildik ki yahu."Tamam, geldik buraya oturduk ama ne yapacağız şimdi?"dedim sonunda kendi kendime içten konuşmaya dayanamayıp elimle kafamdaki siyah şapkamı düzelterek.
"İşte arkadaş olmak için önce birbirimizi tanıyacağız."dedi sorumu fazla umursamadan bana dönüp rahatça omuz silkerek. Tekrar kendimi tutamadım ve sıkıntıyla kocaman bir nefes verip elimle ördüğüm saçlarımı bilmem kaçıncı kez tekrar düzelttim. Neyse tamam, sakinim.
"O zaman önce sen başla?"diye mırıldandım dudaklarımı büzerek. İnsanlar birbirlerini zamanla tanır arkadaş olur demiştim ama söylediğimi bu şekilde anlayacağını bilseydim çenemi kapatıp öylece hiçbir şey söylemeden yaşayıp giderdim.
Kandırdım, öyle olsaydı meraktan çatlardım.
"Peki dediğin gibi olsun. Mesela ben, bana dokunulmasından hoşlanmam."dediğinde yüz ifademi değiştirip mavi gözlerine odaklandım kaşlarımı çatarak. E ben bunu zaten biliyordum, en son bana vebalıymışım gibi davranmıştı çünkü.
"Öyle bakma hemen. Bu elimde olan bir şey değil, psikolojik bir rahatsızlık diyelim."diyerek yüzümdeki ifadeyi işaret parmağıyla gösterdiğinde onunla eş zamanlı olarak kaşlarımı indirdim hemen. Böyle düşününce çocuğu boşuna suçlamışım demek ki, utanmadım desem yalan olur.
O değil de bu yıl psikoloji öğrencisi olacaktım ve sanırım ilk vakam da Ege olacaktı. Bunu da kenara yazalım.
"Tamam o zaman. Ben de ciddi ortamlardan hoşlanmam,"dedim omuz silkerek. Şu an onun karşısında ciddi olmaya çalışıyor olabilirdim ama ciddi ortamlar beni gerçek anlamda rahatsız ediyordu. Ya da geriyordu işte, öyle bir şeyler. Anladınız siz.
"En sevdiğim renk beyaz."dedi devam ettirerek.
"En sevdiğim renk mavi."
"Kedileri çok severim ama dokunamıyorum."
"Hayvanların hepsini çok seviyorum."
"Almanca biliyorum."
"Bazen Türkçe konuşurken bile takılıyorum."
"Boş zamanlarımda profesyonel olmasa da resim yapıyorum, hatta istersen bir ara gösteririm."
"Pek bir şeye yeteneğim yok, ama led ışıkları çok seviyorum. Odamın her yerinde var zaten."
"Biraz agresifim, bazen bunu kontrol edemiyorum."
"Çok fazla sinirlenemiyorum."
"Yirmi iki yaşındayım."Abimle aynı yaşta. Ama abime abi diyorum Ege'ye Ege diyorum. Garip bir döngü.
"On sekiz yaşındayım."
"Doğum günüm 24 Ağustos."
"Doğum günüm 24 Haziran."Bismillah, gülümsedi.
"Koşamam, kedi ya da köpek sevemem." dediğinde duraksadım.
"Niye ki?"
"Astım hastasıyım, o yüzden bu tür şeyler yapmam yasak."
![](https://img.wattpad.com/cover/222826914-288-k943917.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma
Чиклит"İntihar etmiyorum ki? Ne intiharı, ne saçmalıyorsun sen?"dediğinde ben fark etmeden çoktan dibine kadar gelmiştim. Şu an aşağı düşmemiz için bir,bilemedin iki adım yeterliydi. "O zaman ne işin var bu binanın en yukarısında,en uçta? Kenara çekil, y...