Multimedia:Emre
Keyifli okumalar🌸
~~~~~~~
"Gidin, alın canımı da gidin nolur."dedim bir kez daha beni kaldırmaya çalışan Naz ve Yağmur'a karşı direnirken. Gitsinlerdi, beni yatağımla ve yastığımla baş başa bıraksalardı vallahi de alınmazdım, ayıp falan da olmazdı."Kızım kalk anlat diyoruz, o kadar randevu ayarladık diyoruz, kime diyoruz bacım?"diyen Naz'la bir güne daha aynı dejavu hissiyle başlamayı kaldıramayıp olduğum yerde hızla doğruldum.
"Ne randevusu kızım?"
"Dün Ege'nin doğum günü diye şey etmiştik ya,"dedi Yağmur da yatağımın diğer kenarına Naz'ın yanına iliştiğinde. O değil de sabahın köründe nasıl bu kadar ışıl ışıl ve kusursuz görünüyorlardı?
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde çok ama çok yakışıklı mavi gözlü bir prens varmış...
Bir anda zihnimde yankılanan sesle gözlerimi kırpıştırıp neler olduğunu anlamaya çalıştım. Üzerimde bir yorgunluk hissediyordum ama zorla uyandırıldığım için normaldi, Naz'ın sorusuna ve meraklı gözlerine bakılırsa dün ya bir şeyler olmuştu ya da bu tamamen meraklı bir yapısı olduğundan kaynaklıydı. Çünkü dün beni kandırıp Ege'nin yanına gönderdikten ve mesaj atarak dalga geçercesine randevu ayarladığını söyledikten sonra Ege'ye bir şey belli etmeden biraz oturmuş, çizdiği bazı resimlere bakmış ve uyumaya gitmiştim. Sonrasında bir ara da gece su içmeye kalktığımı hatırlıyordum ama hepsi bu kadardı, sabah erkenden kalkıp evime gelmiştim daha sonra ve onu göremeyince uyuduğunu düşünüp rahatsız etmek istememiştim.
Buraya kadar her şey gayet normaldi ve bir anlık zihnimde hafif bir karışıklık hissetmiş olsam da her şeyi gayet net hatırlıyordum. O zaman beni rahatsız eden şey neydi?
Yok artık yahu sabah sabah ne çok düşündüm.
"Uyudu galiba."diyen Yağmur'la kafamı kaldırıp gözlerimi kısarak o hain yüzünü taradım.
"Siz ikiniz utanmadınız mı beni dün tuzağa düşürmeye?"dedim yatakta iyice doğrulup elimle ensemdeki saçlarımı havalandırdığımda. Ay bana bir sıcak bastı, hep ihanete uğramışlıktan.
"Kötü mü oldu yani?"diyerek pis pis sırıtmaya başlayan Naz'la derin bir sabır çekip sırtımı yatak başlığına yasladım. Allah'ım sabır lütfen, uykum da var katil olmak istemiyorum.
"Olmadı mı yani?"diyerek elimle bacağına bir tane geçirdim.
"Yani bence komik şeyler yaşanmış tabii ama yine de sen bilirsin."dedi anlayamadığım bir şekilde birkaç saniye Yağmur'la birbirlerine baktıkları sırada.
"Bilmediğim bir şey varsa diye söylüyorum, üç saniyeniz var."dedim iyiden iyiye işkillenmeye başladığım sırada. Az önceden beri bir imalar ki sormayın, demek ki benim bilmediğim bir şey olmuştu ya da sabah ben gittikten sonra Ege Naz'ı arayıp bir daha böyle bir durumun içinde kalmak istemediğini ve hayatının sonuna kadar gözüne görünmeyeceğim bir yerlere taşınmak istediğini söylemiş olabilir miydi?
Tövbe yarabbi.
"Hatırlamıyorsa söylemeyelim bence."diye fısıldayarak Naz'ın koluna dokunan Yağmur'la kaşlarımı kaldırıp yüzümü buruşturdum. Bacım sizi ben tanıştırdım, ayıp olmuyor mu?
"Üç saniyeniz doldu."dedim artık tamamen açılan uykumla derin bir nefes alıp. Vallahi çatlayacağım artık, ne yapmış olabilirim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma
Literatura Feminina"İntihar etmiyorum ki? Ne intiharı, ne saçmalıyorsun sen?"dediğinde ben fark etmeden çoktan dibine kadar gelmiştim. Şu an aşağı düşmemiz için bir,bilemedin iki adım yeterliydi. "O zaman ne işin var bu binanın en yukarısında,en uçta? Kenara çekil, y...