"
tüm kalabalıklar içinde en güzel sensin
tüm sesler içinde en güzel senin sesin
ya büyülü şeyler var sende
ya da ben seni sevmeyi fazla kaçırıyorum
"Sirius Black çok uzun zamandır Remus Lupin'in en yakın arkadaşıydı, son dönemlerde birbirleriyle uğraşıp flört etseler bile arada hep en yakın arkadaş olmanın çizgisi bulunurdu. O kadar uzun zaman onun en yakın arkadaşıydı ki, sevgili olmanın nasıl olacağına dair düşündüğünde kafasında oturtamıyordu haliyle. Her zamanki gibi mi olacaklardı? Neler değişecekti? Sirius hiç kimse için ciddi hisler beslememişti ki, biriyle sevgili olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmemesi çok normaldi. Değişen tek şey Sirius'un her fırsatta Remus'ı özgürce izin almasına gerek olmadan öpecek olmasıysa buna asla şikayeti yoktu gerçi. Noel balosu tüm hızıyla devam ederken vakit çoktan gece yarısını bulmuş, dışarının karanlığı içerisinin aydınlığına rağmen kendisini gösteriyordu.
Sirius kafasını duvara yaslamış bir şekilde Remus'ı beklerken parmakları bilinçsizce dudaklarına gitti ve dakikalar önce onu öpen dudakların hayalini okşadı. Dudakları tekrar bir gülümsemeyle kıvrıldığında genç adam gideli birkaç dakika olmasına rağmen onu özlediğini fark etti. Ne garipti, gözünü çevirdiği her an onu görmek istiyordu. Remus James ile Peter'ı kontrol etmek istediğini ve birkaç dakikaya döneceğini söylemiş, onu uzun uzun öpmüş ve koridorda hızla kaybolmuştu. Normal şartlarda Sirius da onunla giderdi ancak başı alkolün etkisiyle döndüğünden Remus onun beklemesinin daha doğru olacağını söylemişti.
Birkaç dakika daha öylece geçip gittiğinde Sirius huzursuz bir şekilde yaslandığı duvardan doğruldu ve Remus'ı aramaya karar verdi. Bu kadar gecikmesini sağlayacak ne olmuş olabilirdi ki?
"Hey, Black."
Sirius tam yürümeye başlamıştı ki tanıdık genç kızın sesiyle kafasını sesin geldiği yöne çevirdi. Lily ve elini sımsıkı kavramış Narcissa kendisine doğru yürüyorlardı. Lily'nin üzerinde tüm bedenini sımsıkı sarmış saten koyu siyah elbisesi vardı ve elbisenin göğüs kısmında Slytherin yeşili bir arma vardı. Ateş kızılı saçları dağınık bir topuzla tutturulmuştu ve büyüleyici gözüküyordu. Yanında Narcissa'nın ise sarı saçları asil bir şekilde omuzlarına dökülürken üzerinde beyaz saten bir elbise vardı, onun da göğsünün üzerinde kalbinin hemen orada Gryffindor bordosu bir arma vardı. Çift elbiseleri giymiş olmalıydılar ve çok güzel gözüküyorlardı.
"Birbiriniz için yaratılmış olmanız erkeklere yazık oldu." dedi Sirius alayla. Narcissa gözünü devirirken Lily sırıtarak sevgilisine uzandı ve genç kadının açıkta kalan omzuna bir öpücük bıraktı.
"Asıl Sarah'a yazık oldu, Remus'ı elinden son anda kaptın." dedi Cissy. Suratında alaycı bir gülümseme vardı, Lily'nin öptüğü omzu sızlıyordu tatlı tatlı.
Sirius ve Narcissa için birbirlerine laf sokmak dünyanın en normal olayıydı o yüzden Lily onların arasına girmekle uğraşmadı bile. Sirius ellerini cebine koydu, tam cevap vermek üzereyken hemen ötelerinden gelen tanıdık sesle üçü de kafasını o yöne çevirdi.
"Beni kimsenin elinden kapmadı, ben zaten Sirius'a aittim."
Remus gecenin başında düzenli olsa da artık tamamen dağılmış açık kumral saçlarıyla yanlarına geldiğinde Sirius hemen elini uzatmış ve parmaklarını birbirine kenetlemişti -gaywarts-
"Doğru." dedi Sirius kendine güvenir bir ses tonuyla. "En yakın arkadaş olmak ya da sevgili olmak. Bunlar sadece tanımlar, önemli olan ne hissettiğimiz değil mi? Biz ruh eşiyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pretty please // wolfstar
Fanfiction" ateş, yakabileceği her şeyi yakana dek yanar ancak o zaman söner... " 🥀 "Lütfen dur artık." dedi Remus Lupin. Dağınık açık kumral tutamlarının arasında, pencereden gecenin ışığıyla aydınlanan yüzü yalvarmaya bir nefes alışveriş uzaklıktaydı. De...