"
harflerin gülüştünü
senin adında gördüm!
"Gece olduğunda ve dolunay tüm ihtişamıyla gökyüzünde gözükür hale geldiğinde Remus Lupin için dönüşüm vakti gelmiş demek oluyordu. İçinde usulca uyuyan canavar dolunayı gördüğünde gözlerini aralıyor, vücudunun ve zihninin liderliğini üzerine alıyordu. Bu kurt adamın zamanıydı, dilediğince kükreyecek ve hatta şanslıysa bir şeyleri yiyebilecekti. Remus ne kadar naif ise kurt adam bir o kadar vahşi ve acımasızdı. Zıtlıklarıyla aynı vücutta var oluyorlardı ancak dolunay bittiğinde en büyük hasarı alan şüphesiz Remus oluyordu.
Çapulcular dolunay zamanlarında en yakın arkadaşları nasıl yara almadan atlatır diye günlerce, haftalarca ve hatta aylarca düşünüp durmuşlardı. Bunun getirisiyle tüm Hogwarts'ı James'in görünmezlik peleriniyle keşfetmiş ve ileri seviye bir büyü kullanarak çapulcu haritasını yapmışlardı. Bu sayede de eski barakayı keşfetmişlerdi ve hatta onlardan sonra burasının ismi yıllarca Bağıran Baraka olarak anılacaktı. Şamarcı Söğüt'ün dibine geldiklerinde en ufak tefek olanları Peter olduğu için kolayca ağacın dibindeki boşluktan içeriye kayıyor ve ağacın bir süreliğine hareketsiz kalmasını sağlıyordu. Böylece arkasından Remus, Sirius ve James de onunla beraber gizli geçide inebiliyorlardı.
Kurt adamın karşısında bir insanın şansı yoktu ancak Patiayak, Çatalak ve Kılkuyruk dönüştükleri bu bedenlerde dolunayı onunla geçirebiliyorlardı. İşin en zor kısmı Remus dönüştükten sonra onu bu barakada tutabilmekti. Dönüştüğünde Remus bilinci gidiyor ve kurt adam bilinci geliyordu, bu yüzden onu zapt etmek çok zordu. Ulumaları, hırlamaları ve ormana kaçmak isteyen içgüdüsünü bastıramıyor, karşısına onu engelleyen arkadaşları olmasa ormanda özgürce koşmak istiyordu. Normalde ormanda özgürce dördü beraber koşuyor ve eğleniyorlardı ancak son zamanlarda kurt adam avlanmak ve kan tatmak istiyordu. Bu yüzdendir ki bir hayvanı yemesinden korkuyorlardı.
"Saçmalama Sirius, ormana gitmesine izin veremezsin." dedi James birden tekrar iki ayaklı haline dönünce. Onun dönüşümüyle Sirius da dönüştü. "Burada daha fazla durursa kendisine zarar verecek. Onunla gideceğim, kendisine zarar vermesine izin vermem."
Barakanın geçidine saklandılar ve iç odada bağıran kurt adam yüzünden yüzlerini buruşturdular. Kılkuyruk görünürde yoktu o yüzden ikili köşeye çekilmişti. Her dolunay burada olurlardı ancak bu dolunay kurt adam her zaman olduğundan daha huysuzdu ve Sirius onun James'e zarar vermesinden korkuyordu. James her ne kadar kendisini gayet iyi koruyabiliyor olsa da böyle bir şey olduğunda Remus asla kendisini affetmezdi.
"Sen gidersen bende gelirim." dedi James kararlı bir şekilde. Sirius gülümsedi ve kolundaki saate baktı. Günün doğmasına sadece birkaç saat kalmıştı, birkaç saat idare edebilirlerdi.
"Anlaştık." dedi ve tekrar Patiayak haline dönüştü.
Böylece dakikalar sonra yırtılmış koltuğun altındaki iplerle oynayan Kılkuyruğa da haber vererek kendilerini ormanın derinliklerine attılar.
Özgürlük rüzgarı suratlarını okşarken koştular, koştular ve koştular. Ay hala tepedeyken Karanlık Orman dünyanın en tehlikeli ormanı değilmiş gibi özgüvenle koştular.
Hayatlarının en güzel zamanlarıydı, bir zamanlar Remus için bilinmezlikle dolu geçen geceler artık heyecan ve keyifle geçiyordu. Her ne kadar ertesi gün ağrılarla uyanıyor olsa da.
Bazı insanlar acıları çekilir hale getirirdi, Remus kurt adam da olsa bu hissi hayatı boyunca unutamayacaktı.
----
Remus Lupin tanıdık kas ağrıları ve acısı taze olan yeni yaralarıyla gözünü açtığında tam tamına 24 saattir uyuduğundan bihaberdi ancak başındaki inanılmaz yoğunluktaki ağrı bunu ispiyonlar tarzdaydı. Suratını buruşturarak yatağında doğrulmaya çalıştığında tanıdık bir el kolundan kavradı ve doğrulmasına yardımcı oldu. Bu kişi Peter'dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pretty please // wolfstar
Fanfic" ateş, yakabileceği her şeyi yakana dek yanar ancak o zaman söner... " 🥀 "Lütfen dur artık." dedi Remus Lupin. Dağınık açık kumral tutamlarının arasında, pencereden gecenin ışığıyla aydınlanan yüzü yalvarmaya bir nefes alışveriş uzaklıktaydı. De...