Kai, Raiden’ın söylediğiyle hemen Raiden’a dönüp "yanıma ne almalıyım ki...hem zaten benim o kadar çok eşyam yok " Dedi Kai mahcup bir şekilde. Raiden Kai'nin konuşmasıyla "Pek fazla bir şeye ihtiyacın yok zaten. Sadece bir kılıç ve bir hançer o kadar . hem artık ben tekrar içeri giriyorum" dedi ve tekrar duman formuna dönüp kainin ağzından tekrar içeri girdi. Raiden’ın kendi vücuduna girmesini biraz garipsese de gecen seferki gibi çok şaşırmadı.
Raiden'ın söyledikleriyle yüzü düşen Kai "Raiden benim kılıcım ve hançerim yok onu ne yapacağız sadece bir ekmek bıçağım ve 3 bronz param var" dedi Kai . Raiden Kai'nin söylediklerine hemen cevap verip "buda işimizi görür Kai. ben zaten seni araçlara güvenip savaştırmayacağım senin fiziksel gücün ve kılıç kullanma yeteneğini geliştireceğim. Şuan ki hedefimiz fiziksel güç ve elementin var mı, yok mu onu belirleyeceğiz daha sonra kılıç eğitimine geçeceğiz" dedi Raiden. Kai Raiden’ın element ile ilgili kısmını söyleyince hemen sevinip " elementimi nasıl bulacağız ki ki ben bir büyücü olabilir miyim " dedi kai
Raiden hemen "ve işte ilk dersimiz başladı önce lotus pozisyonuna geçip dantianını oluşturacağım. Normal bireylerde dantian 10 yaşında oluşur ama benim gibi biri senin yanındayken bu çok kolay bir şekilde oluşturabiliriz ama benim oluşturacağım dantian çok acılı bir şekilde oluşur yada sen bir yıl boyunca bekleyim dantianın daha kolay bir şekilde oluşturabilirsin Kai. Karar senin hangisini yapalım ?" Dedi Raiden. Kai Raiden’ın söylediklerini hiç tereddüt göstermeden " sana en başında da söyledim Raiden ben güç için insanları hiç acımadan öldürürüm. onların bana acımadıysa bende acımayacağım. Güç için ufak bir acıya katlanırım " dedi kai .Raiden kainin cevabıyla biraz kıkırdadı ve " o halde meditasyona geç ve bende senin dantian bölgene enerjimi göndermeye başlıyım " dedi Raiden.
Kai Raiden’ın dediklerini yapıp meditasyona geçmeye başladı. işlem tam başlayacağı sırada Raiden’ın gülüşü ve sözlerini duydu
"Birazdan ufak(!) Bir acı yaşayacaksın ve inan bana iki saniye sürecek ama hayatının en büyük acısı olacak Kai , HEHEHEHE"
daha bir şey söyleyemeden Raiden enerjisini kainin dantian bölgesine göndermeye başladı. Gelen enerjiyle kai hayatının en büyük acısını çektiğini zannediyordu hemen bütün gücüyle bir çığlık attı ve yere uzanıp ayaklarını kedine çekip elleriyle birleştirdi . Bu öyle bir acıydı ki derisinin tamamını soyup içindeki damarların içine lav sokup midesine gönderiliyordu. Kai bu acıyı sanki yıllar boyu süreceğini ve hiç bitmeyeceğini düşünüyordu. Bir ara hayatı sanki gözlerinin önünden geçtiğini zannediyordu ama bayılmıyordu direniyordu varlığı buna bağlıymışçasına direniyordu. Sonunda iki saniye geçti ve açı bitmişti. Acının bittiğini anlamasını sağlayansa Raiden’ın sesini duyması oldu "aferin Kai gerçekten iyi dayandın(!) iki saniye için, hehehe"
Dedi Raiden küçümseyici bir şekilde. Kai Raiden’ın sesini duymasıyla ayılmaya başladı.
Az önce ufak dediği acı şuan onun ölümden bile daha tehlikeli olduğunu düşündürttü kendisine. Kendini hemen toparlayıp
"Şimdi ne yapmalıyım Raiden " dedi ve Raiden’ın cevabını beklemeye başladı Kai. Raiden kainin sorusuyla
"Şimdi dantianına odaklan ve orda bana kaç tane tünel gördüğünü ve elementini anlamamız için bana neler hissettiğini ve kaç farklı duyguyu hissettiğini söyle kai " dedi Raiden. Kai Raiden’ın söyledikleriyle meditasyona geçmeye başladı. Yarım saat sonra kai dantianını hissetti. Dantianında hem uzay boşluğunda uçsuz bucaksız karanlıktaymış gibi hem suyun altındaki gibi bir basıncın altındaymış gibi hem fırtınanın ortasındaymış gibi hem lavlarla dolu bir odanın içindeymiş gibi hem toprağa bastığın zamanki gibi bir sakinlik hem güneşten bile daha aydınlık bir ortamdaymış gibi bir rahatlığa sahip gibi birçok duyguyu yaşıyordu. Kai duyguları düşünürken Raiden’ın ona söylediklerini hatırladı ve etrafındaki tünellere baktı. Kai bakarken de sayıyordu burada tam on iki tane tünel vardı. Kai Raiden’ın ondan istediklerini tamamladı ve meditasyondan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAO MUHAFIZI
FantasyKan kokusunun hava da net bir şekilde alındığı geniş bir ovada iki kişi hâlâ çarpışmakta idi. Etrafta sayısız ölü cesetler ve toprağı kırmızıya boyamış kan bulunuyordu. '' NEDEN... NEDEEEN'' Dedi. İhanete ilk kez uğramamıştı ama bu en acı vereni o...