DAO MUHAFIZI

5.BÖLÜM DAVETSİZ MİSAFİR

kai alkış sesinin geldiği yere bakınca on yaşlarında görünen buz gibi mavi gözlü beline kadar uzanan siyah saçlı kızı gördü. Kız yavaşca kai'ye doğru yürüken yüzünde gayet menun olmuş bir yüz ifadesi bulunarak '' gerçekten tebrik ederim yükseliş aleminin ortasındaki bir dağ aslanını tek başına yenmen büyük bir başarı. '' dedi kız.

Kai kızın söylediklerini umursamadan soğuk bir yüz ifadesiyle '' kimsiniz ve burda ne arıyorsunuz '' dedi kai hiçbir tepki vermeden. Biri şuan bu yüz ifadesini görse içinde bir ürperti hisederdi ki kızda aynen bu şekilde gözleri kai'nin gözleri ile kesişince içinde bir ürperti hisedip bir uzay boşluğunda hisetti kendininde ve ''ben hazel togu. Aslına bakarsan ben kendi grubumu kaybettim ve kükreyiş seslerini duyup buraya geldim ve senin dağ aslanıyla olan tüm mücadeleni izledim. O hava sıçrayıp kılıcı tekmeyle aslanın pencesine vuruşunu veya dönerek aslanın bacağını kesişini ama en beğendiğim kolarını açarak gelen alevlerin içinde yürümen hepsini gördüm ve bayıldım çok etkileyiciydi. Peki senin adın nedir '' dedi hazel parlayan gözlerle kai'ye bakarken.

Kai '' ben kai.'' Dedi ve arkasını yürüyüp gitmeye başladı. Kız şaşırıp bir süre tepki veremesede '' ne yani beni burda mı bırakıyorsun '' dedi hemen.

Kai elini havaya kaldırıp ''temel alemi 2. Seviyesin Ve belindeki yükseliş aleminin zirvesindeki hercanlıyi kesebilecek kadar keskin olan kılıç ile bence kendi başının çaresine bakabilirsin'' dedi. Kız bir şok yaşadı kai'nin bunca şeyi bakarak anlayabilmsini hiç beklemiyordu ve hemen kai'nin peşinden koşup

''bunu nasıl anladın hem ben bir kızım senin gibi bir beyfendi beni burda bırakmamalı '' dedi sesini titreterek. Bu sırada kai raiden ile konuşuyordu '' bizimle gelmesinde bir sorun yaratır mı raiden '' dedi kai. ''Sen bilirsin çocuk ama bize bir soru yaratmaz '' dedi raiden. Kai kıza aniden dönüp ''tamam benimle kampıma gelebilirsin ama senden bir tehlike hisedersem çok pişman olusun '' dedi kai sonlara doğru öldürücü aurasını serbest bırakıp.

Siyah saçlı Kız hissettiği öldürme arzusunu ile aklında kaç kişiyi oldürdü bu yaşında diye düşünüp kai kekeleyerek '' T-Taman...peki kampında kaç kişi var yoksa sen tekmisin '' dedi meraklı bir şekilde .

Kai hiç kızı sorusunu hiç cevaplamdan yürümeye devam etti sırtındaki dağ aslanının cesediyle. Hazelde daha fazla uzatmayarak yoluna devam etti. Bir saat süren hazelin hiç susmadan yürdükleri yolculuğun sonunda kampa varmışlardı. Hazelin gözü kemik yıgınlarına takılıp kai'ye '' onlar kimin kemikleri kai. '' kai bu fırsatı kaçırmayıp sırtındaki dağ aslanını yere attı ve hazele bakıp yüzüne bir gülumse yerleştidi ve '' bunlar kampıma izinsiz giren insanlar ve yaratık ortaklarının kemikleri'' dedi. Hazel duyduğu cevapla sendeleyip az kalsın yere düşüyordu. kai kızın yüz ifadesini görunce dayanamayıp bir kahkaha attı ve

'' HAHAHA...yüz ifadeni görmeliydin sanki bir cesede baktığimı sandım. O kemikler benim yakaldığım kaynak canavarların kemikleri HAHAHA'' dedi elini gözünden gelen yaşı silip. Hazel bunun bir şaka olduğunu anlayıp '' ha ha ha çok komik. Aynı anda iki şaka yemem kai. '' dedi hazel. Kai ikinci şakanın ne olduğunu anlamayıp '' ikinci şaka hangisiymiş acaba hazel ''

'' yapma kai... yeme beni iknci şaka kemikler tabiki onların hepsini sen yakalamış olamasın senin gibi biri için bu en az bir yıl sürer '' dedi hazel.

Kai kıza hiç cevap vermeyip şelalenin yanındaki mağranın girişine atladı ve arksina dönüp eliyle gel gel işareti yaptı. Hazede hemen kai'nin arkasından zıpladı mağraya. Mağtanın içini görmesiyle bir an donup kalıp aklından gerçekten omu yakaladı diye düşundü çünkü mağranın her yeri kürk.