"Beni çağırmışsınız " diye bir ses duyan Kai kendisini saran düşüncelerden kurtarıp sesin geldiği yöne döndü. Genç adam ile e tokalaşmak için elini uzatan Kai
"Ben Kai" diye kısaca kendini tanıttı.
"Raian... Raian yagami" diye konuştu Raian. İlk başta konuşup konuşmamak arasında tereddüt etse de içinden bir his devamını getirmesini istedi.
"Dur bir dakika sen az önce Yagami mi dedin... efsanelerdeki yagami Klanından bahsediyor olmazsın... değil mi" dedi Kai ve hemen elini gözünün üstündeki sembole attı ve gerçek olup olmadığını kontrol etmek için ateş elementi ile sembolün üstüne baskı uygulamaya başladı. Ateş gücü sembolle temas ettiği an ters tepkime ile geriye fırladı Uray. Raian ona bakıp "bu şaklabanlığı ne zaman bitirmeyi planlıyorsun" dedi kibirli bir şekilde. Bu tavrı ile artık açık bir şekilde Yagami klanından biri olduğunu kabul etmiş oldu.
Şu an bedenini büyük bir şok dalgası kalmamıştı. Raian ,yagami klanın bir üyesi idi ve sembolünün gücü onun birinci dereceden klan üyesi olduğunu gösteriyordu. Sembolün rengi onların Akrabalık derecelerimi belirliyordu ve Raian Siyah renkli olana sahip olup, buda onun klanın safkan bir üyenin çocuğu olduğunu gösteriyordu.
Yagami klanı tüm 33 evrenin en tehlikeli ailelerinden biriydi ve Dao muhafızından sonra diğer ırkların insanlığa saldırmamasını sağlayan en önemli güç merkezlerinden biriydi. Ailenin asıl amacı Suikastçı olsa da savaşçı ve büyücü Hatta anlatılanlara göre Ruh avcıları bile yetiştiriyorlardı. Tek amaçları bulundukları yerin kaynaklarını sömürmek ve güçlü bireyleri kendi bünyelerine katıp daha da güçlenmek. Kai onları Raiden'ın otuz üç evrenin güç merkezlerini öğrenmesi için verdiği kitapta okumuştu.
Bir hazineye bakan Kai hızlıca ayağa kalkıp "ama nasıl buralara geldin... Yagami klanın safkan bir üyesi iken bir köle olmayı nasıl başardın." Diye merakını bastıramayıp sordu.
" Bir ucube gibi davranmayı kes ve... klanın kendi içindeki hainler ve Dao muhafızı ile onun ordusu tarafından saldırıya uğradı. Toplam on iki gezegendeki kolumuz yok oldu ve ben ise annem ile on yıl önce bu gezegene kaçmayı başardık ama bizi buldular" dedi ve eli ile boynundaki kolyeyi göstererek konuşmasına devam etti. "bu kolye ile bütün yaşam enerjimi gizledi ama kendisi öldü... öldürüldü. O Dao muhafızı denen piç tarafından klanıma yapılan saldırı ile öldü... neyse ne sana neden bunları anlatıyorsam sanki bir cümlemi bile anladın seni cahil" dedi gözleri dolduğunu kimseye belli etmemek için konuşmasına devam edemedi ve arkasını dönüp gideceği sıra da omzunu bir el arkadan tuttu ve yüzünü kendisine çevirerek
"köle sözleşmeni bozuyorum" dedi ve alnına kanını damlattı ve daha Raian'ın tepki bile vermesine izin onu kendi kadanosuna çekti. Uçsuz bucaksız genişlikte olan bir ovaya gelen ikili birbirilerine bakmaya başladı. Raian buranın neresi olduğunu biliyordu fakat kendisine göre böyle cahil birinin nasıl olurda bir kadanosa sahip olduğu çok saçma geliyordu.
"Bak Raian sana kim neleri nasıl anlatı bilmiyorum ama bu tamamen yalandan ibaret. Etrafımda bir oyun dönüyor ve bunu kimin yaptığını bilmiyorum.... ama şundan emin olabilirsin ki Ailene saldıran ben değildim" dedi elini onun omzuna atarak konuşmasını sonlandıran Kai. Doğru söylüyordu ve birileri onun adını kullanarak katliamlar yapıyordu. Tanrılar bile bu işte olabilir hatta Kai'nin düşüncesine göre onlar bile bunu yapmış olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAO MUHAFIZI
FantasiaKan kokusunun hava da net bir şekilde alındığı geniş bir ovada iki kişi hâlâ çarpışmakta idi. Etrafta sayısız ölü cesetler ve toprağı kırmızıya boyamış kan bulunuyordu. '' NEDEN... NEDEEEN'' Dedi. İhanete ilk kez uğramamıştı ama bu en acı vereni o...