İyi okumalar...
Alarmın çalmasıyla uyandım. "Mert hadi kalk." dedim, " Tamam kalktım." dedi esneyerek. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Dolabın karşısına geçip üniformamı çıkardım. "Ütü yapacak mısın?" dedim ona dönerek. " Evet.", "Şu gömleğime de yaparsan sevinirim." dedim gömleği uzatarak. Geçip kamuflaj pantolonumu giyindim. Tişörtümü giyindikten sonra çıktım. "Al, ütüledim." dedi Mert gömleği uzatarak. Elinde alıp yatağın üzerine koydum. Aynanın karşısına geçip saçımı ördüm. Yerden boylarını alıp giyinmeye başladım. "Bir insan her seferinde şunu yanlış mı bağlar ya?" dedi Mert önüme eğilip bağcıkları bağlarken. " Neresi yanlış ki?" dedim ve gömleğimi giyip iliklemeye başladım. Kapı çalınca Mert kapıya gitti. Bende beremi katlayıp omzuma koydum. "Komutanım.", "Günaydın Mert. Arabanız yok sanırım. Ben bırakayım dedim de." dedi. "Teşekkürler komutanım. Gamze hadi." parfümü bırakıp parkamı aldım ve kapıya ilerledim. "Günaydın komutanım.", "Günaydın Gamze." dedi. Tam merdivenden inerken arkadan ses geldi. " Bensiz, Tch Tch Tch ayıp değil mi Burak?" Haydar komutandı. "Günaydın komutanım." dedim gülerek. "Günaydın dişi kurt." dedi elini omzuma atarak. "Eksik kalma zaten." dedi Burak. Gülüp önden yürümeye başladık sohbet ederek. Arabaya bindiğimizde Haydar komutana yaklaşıp " Komutanım şimdi sizin timde benle birlikte iki tane mi bomba tahrip uzmanı oluyor? Yoksa sadece ben mi?", "Yok babalar, bizim Furkan 'da bombacı. O varken sen yapamazsın zaten." dedi. Kafamı salladım. "Sen tahripçi misin?" dedi Burak dikiz aynasından bakarak. Kafamı salladım. Geriye yaslandım.
_____________" 6 astsubay, 4 subay görüş ve emirlerinize hazırdır komutanım!", " Sağol evlat. Yerine geçebilirsin.","Sağol!" dedi Burak ve sıranın başına geçti. "Günaydın.", "SAĞOL!", " Nasılsınız?", "SAĞOL.", " Sizlerde sağ olun. Burak ve Haydar odama. Gamze kızım seninde ayrı bir odan var, dosyalar var hallet. " dedi "Emredersiniz komutanım." dedim, arkasını dönüp gitti. "Yine noldu acaba ya?" dedi Haydar komutan. "Bilmiyorum bakacağız." dedi Burak. Sonra bana döndü " Operasyon olabilir işlerini çabuk hallet teğmen.", "Emredersiniz komutanım." dedim merdivenleri ikişer ikişer çıkarak içeriye girdim. Odamı bulduktan sonra masamda duran 4 dosyayla ağzım açıldı. Geçip incelemeye başladım. Hepsinde değil ama çoğunlukla imza gerektiriyordu. İlk dosyadan başlayarak imzalamaya başladım. Kapı çalınca "Gir." diye seslendim. Bir asker girdi "Komutanım, Burak yüzbaşı gönderdi.", tost ve nescafeydi. " Yok, bırakma. Canım istemiyor. Sağol.", "Ama komutanım aç aç olmaz ki?", "İsmin ne senin asker?", " Hasan BAYDIR, İzmir emret komutanım." dedi "Hasan, bende Gamze. Memnun oldum." dedim. "Bende komutanım, sağolun." dedi gülümseyerek. " Canım istemiyor Hasan, getirdiğin için sağol. Yüzbaşıyı görürsen söylersin teşekkür ettiğimi. Ama bir kahve getirirsen çok iyi olur ", "Söylerim komutanım. Ve hemen yapıp getiriyorum. İzninizle." dedi. Kafamı salladım. Tekrar dosyaya döndüm. İlk dosyayı bitirince kapı çaldı. "Gel." dedim dosyalara bakarak. Önüme kahve konunca "Teşekkür ederim Hasan, çıkabilirsin.", "Astımdan emir almıyorum teğmen." Bu Burak 'tı. Hemen ayağa kalkıp hazır ola geçtim. "Özür dilerim komutanım. Hasan zannettim sizi.", " Tamam sorun yok otur." dedi önümdeki sandalyeye oturarak. Bende oturdum. Dosyaya imza atmaya devam ettim. "Sohbetine doyum olmuyor teğmen." kafamı kaldırdım. "Komutanım ben bunları hemen bitireyim diye. Kusura bakmayın." dedim. " Operasyon şuanlık yok, ileriki saatleri bilemem ama." dedi kollarını bağlayarak. Kafamı salladım. Tekrar önüme döndüm. Telefonunu cebinden alıp ona bakmaya başladı. 4. Dosyayı da bitirince arkama yaslandım ve gerindim." Yoruldun mu teğmen? "," Hayır komutanım yorulmadım. " dedim." Bitti mi? "," Bitti komutanım bitti." dedim kahveden yudumlayarak. "Buz gibi olmuş buda." dedim masaya geri koyarak. "Ee hadi o zaman hangara gidelim. Sen sıkılma diye gelmiştim. Sen beni sıktın." dedi kapıya ilerleyip gözlerimi devirip bende arkasından ilerledim. Hangara girdiğimizde "Dikkat!" diye bağırdı Mücahit abi. "Oturun beyler oturun." dedi Burak. O oturunca bende iki çay koyup geçip oturdum. Birini ona uzattım. "Sağol." dedi. "Ne demek komutanım." dedim. "Komutanım pek muhabbet edemedik sizinle." dedi Barış. " Evet komutanım ya. Bize kendinizi tanıtır misiniz nelerden hoşlandığınız falan?" dedi Furkan da. " Beyler Gamze işte, daha ne kadar tanıyacaksınız ki? Çok tanırsanız çok bağlanırsınız. " dedi Burak yandan bakış atarak." Emredersiniz komutanım." dedi Barış. "Komutanım albay sizleri çağırıyor." ismini bilmediğim bir asker. "Geliyoruz." dedi Burak ayaklanır bizde peşinden ilerledik. İçeri girdiğimizde hazır ola geçtik. "Oturun çocuklar." dedi. Bizde oturup gösterdiği yere baktık. " Yaklaşık 2 saat içinde buradan yandaş partinin milletvekilleri konvoy yapacaklar. İzin vermememiz gerekiyor. Hazırlanın ve hemen çıkın."ayağa kalkıp" EMREDERSİNİZ KOMUTANIM! " o çıkınca bizde hangara girdik." Haydi hızlı olmamız lazım. " dedi Burak yeleğini giyerken. Boş şarjörleri mermi kutusunu alıp doldurdum." Gamze bunuda doldurabilir misin? " dedi Burak bana üç şarjör uzatıp. Kafamı salladım ve seri hareketlerle doldurmaya başladım. Bitince ona uzattım ve silahımı boynuma astım.
" Şahan, araç BİN!" emri gelince hemen araca bindik.
_____________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO KALPLER
Teen Fiction"Ben bir Türk Özel Kuvvetler mensubu olarak.. Vatanıma, milletime, bayrağıma, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma..." Gamze DEVİN; daha yeni mezun olmuş sonrasında özel kuvvetlere girmiş genç bir teğmendir. Ve ilk görev yeri İstanbul'du...