İyi okumalar....
"Ne yapıyorsun Burak?" dedim sinirlice bakarak. "Ne ne yapıyorum Gamze hanım?","Ayıp oldu çocuğa." dedim. "Bir şey olmaz." dedi ve biraz daha kendine yasladı. "Babalar durun bir dakika." Haydar abinin sesiyle aramızı döndük. Burak'ın kulağına fısıldadım. "Mert nerede?", "Karargahta kalacağım dedi ya. Nöbeti varmış sanırım." dedi. Kafamı salladım. "Burak. Senin bacı ana, bizdeymiş. Tüm tim, yemeğe davet edildiniz. Haydi." dedi önden yürüyerek. "Şey Haydar abi. Ben gelmesem?" Burak kaşlarını çatıp bana döndü " Niye? Geliceksin tabiki.", "Çekiniyorum biraz." dedim. "Ahaha dişi kurt ne çekiniyorsun. Artık sizde bizim ailemizdensiniz." dedi. Gülümsedim.
_______________"Hoş geldiniz." kapıda karşılayan kadın sanırım Haydar abinin eşiydi. "Hoş bulduk canım. Nerde benim aslanım." diye içeri girdi. Herkes geçince Burak önümden geçti. Bende kadına sarıldım. "Sen timin yeni üyesi şey Gamze. Hah Gamze olmalısın." dedi gülümseyerek. Gülümsedim. "Evet Gamze.", " Bende Ayça. Memnun oldum kuzum." dedi sarılarak. Karışık verip " Bende mumnun oldum." dedim. "E hadi gel içeri." kafamı sallayıp içeri adımladım. İki tane teyze bana bakıyorlardı. Gidip eli öptüm "Merhaba teyzecim. Teğmen Gamze ben." dedim. "Haaa sen Burak'ın bahsettiği teğmensin. Çok da güzelsin maşallah. Bende Mine kızım. Memnun oldum." dedi ve sarıldı."Annee!" dedi Burak. Bende sarıldım. "Bende memnun oldum Mine teyze." dedim ve diğer teyzenin elini öptüm. " Merhaba kızım. Bende Haydar'ın annesi Ayşe." dedi. "Memnun oldum Ayşe teyze." dedim ve sarıldım. Sonr bir tane kız gelip sarıldı. "Merhaba Gamze abla bende, Pelin. Burak'ın kardeşi." dedi. "Merhaba canım. Memnun oldum. " dedim. Üniversite öğrencisiydi Haydar anin dediğine göre.
"Çok güzel olmuş anne elinize sağlık." dedi Burak. "Afiyet olsun çocuklar. Bol bol yiyin. Gamze kızım sen ne yedin Allah aşkına? Gıdım gıdım." dedi bana kızarak. "Mine teyze çok bile yedim. Elinize sağlık." dedim. Herkes yemeğini yiyince koltuğa oturdular. Boş tabakları toparlayıp elime aldım. Mine teyze elimde almaya çalıştı. "Kızım ne gerek var. Zahmet etme sen.", "Olur mu öyle şey Mine teyze?" dedim ve içeri götürdüm. Sofrayı toparladıktan sonra çay bardakları ı içeriye götürdüm ve sandalyeye oturdum. Burak eliyle yanını gösterdi "Burası boş otursana.", "Yok teşekkürler. İyi böyle." dedim. "Anne, Gamze abla ile biraz dolaşsak o da isterse?", "Kızım akşam akşam nereye gidiceksiniz?", "Dolaşırız öyle, hem kız asker yani. Ne olacak?","İyi madem. Ama Gamze istiyor mu onu sor?", "Benim için sıkıntı yok Mine teyze.", "Kızım teyze deme. Ayşe ile bana anne de.", "Peki Mine anne." dedim. Pelin gelip kolumdan kaldırdı. " Mine anne, Ayşe anne ben dönüşte Pelini eve bırakıp orduevine geçerim. Şimdiden öpeyim sizi." dedim ya larına ilerledim. "Kızım kalsaydın burada.", "Başka zamana inşallah." dedim. "Ayça abla. Görüşürüz. Beyler." dedim elimi sallayarak. Kapıya kadar eşlik etti. Kabanımı giyinip botlarımı ayağıma geçirdim. Çantamı alıp koluma taktım. "Görüşürüz." dedikten sonra çıktık. "Ee nereye gidelim?" dedi bana dönüp. " Ben burada yeniyim. Sen bilirsin." dedim gülümseyerek. " Bildiğim çok iyi bir çay bahçesi var sahilde. Oraya gidelim o zaman.", "Olur." dedim. İlerlerken koluma girdi. Gülümseyip önüme döndüm. Çok tatlı bir kızdı. İyi kalpli birine benziyordu.
* * *
"Hangi bölümdesin şimdi?", "Tıp. Stajlarıme başladı." dedi heyecanlı bir şekilde. Gülümsedim. "Ee Gamze abla senin ailen nerde?", "Ailem yok benim. Yetimhanede büyüdüm. Mert diye bir arkadaşım var. Onunla 19 seneye yakın arkadaşız. Onunla geldik bu time zaten." dedim. "Şey ben özür dilerim bir anda sordum abla.", "Önemli değil canım.", "Merak ettiğim bir şey daha var aslında.", "Sorabilirsin.", " Abimle, aranızda. Bir şey mi var acaba?", " Sana güvenebilir miyim? Eğer güvenebilirsem en yakın arkadaşım olur, sırdaşım olursun." dedim biraz yaklaşarak. "Evet abla güvenebilirsin. Çok iyi sır tutarım.", " Hmm. Abinin bazı hareketleri kalbimi çarptırıyor ama hislerimden emin değilim. Dün abin beni öptü.", "NE?!" elimle ağzını kapattım. "Kızım ne bağırıyorsun.", "Şey, pardon da, nasıl öptü? Bildiğimiz yanaktan mı?" kaşlarımı hayır anlamında kaldırdım. "Oha?! Abim, senin, dudağından.... Ay dur çok heyecanlandım. Eee sonra?"," Sornasını boşver ya bir şey olmadı.", "Karışık verdin mi onu soruyorum?"," Kız bücürük. Ne konuşuyorsunuz siz?" sesin geldiği yere döndüğümüzde Burak ve Haydar abi vardı. Haydar abinin yanında da bebek arabası. "Hiiiç abi. Öyle sohbet ediyorduk." dedi gözleriyle bana korku dolu bakarak. "Aynen otursanıza. Hatta çay söyleyelim." dedim. Burak benim yanıma gelip oturdu. Haydar abide Vay Şerefsiz der gibi kafasını sallayıp Pelin'in yanına oturdu. Onlarda çay söylediler kendilerine. "Haydar abi. Oğlunu görmedim ben daha. Versene bana." dedim. "Bizim dingil görmedin mi? Dur vereyim." dedi. Dediği şey ile ağzım açık kaldı. "Dingil mi?", "Sen bakma ona. Dangalak bile diyor." dedi Burak kulağıma yaklaşıp. Yuh dedim sessizce. Bana uzattığında alıp kucağıma oturttum. "Kaç yaşında abi?", "1,5.". Çok tatlı şişko bir şeydi. " Yaa çok tatlı bu.", " İsmi Kaan.", biraz daha sevmeye başladım. Çayımı alıp yudumladım. Gözlerini açmış bakıyordu sevimli sevimli. Burak elinin tersiyle yüzünü okşadı. Gülmeye başladı. "Ya yicem ama seni." dedim öperek. "Bebek yakıştı eline ama Gamze abla. Allah sanada nasip eder inşallah. ", Pelin'e döndüm. " Ben çocuk istemiyorum canım ya. Yine de kısmet." dedim. " Niye çocuk istemiyorsun?"," Burak çocuk yapamadan duramaz." dedi Haydar abi. Gözlerimi kocaman açtım. "Bununla evleneceğimi kim söyledi?" dedim. " Başka kimle evleneceksin Gamze hanım?","Seninle olmasında." dedim çayımdan yudumlayarak. "Büyük konuşma." gözlerimi devirip Kaan'ı kaldırdım ve omzuma yasladım kafasını. Sırtını okşadım. Burak da kafasını Kaan'ın yanına yasladı. Kaan'ı Haydar abiye uzattım ve Burak'ın elinden tutup kaldırdım. "Kalk." dedim. Şaşkın şaşkın bakıyordu. Önden kumsala ilerledim. Yanıma gelince "Derdin ne senin Burak?", " Ne derdi Gamze?", "Ya bu yakınlığın ne anlamıyorum. Öpüyorsun sonra bağırıyorsun. Sonra yakın davranıyorsun. Derdin ne işte?" dedim kaşlarımı çatıp. Elleriyle yüzümü avuçladı. " Bilmem. Hareketlerin kalbimi çarptıyor. Yakın davranmak istiyorum. Elimden bir şey gelmiyor." dedi." Bazı şeylerin adını koyamıyorsan, yapma. " dedim ellerini itip." Ya neyin adını koyamıyorsam?! "," Bağırma!", "Bağırttırma o zaman. Saçma sapan konuşuyorsun.", "Ben mi? Saçma konuşan benim yani.", "Evet sensin.", "Ya daha senden hoşlanıyorum ve ya seviyorum diyemeyen sensin. Saçmalayan benim. O zaman ben söyleyeyim sana, açık açık. SENDEN HOŞLANIYORUM. Oldu mu?!" dedim arkamı dönüp ilerleyemeye başladım. Kolumdan tutup kendine çevirdi ve yine dudağıma yapıştı. Karşılık vermediğim için durdu." Aldın mı cevabını?" dedi gülümseyerek. Şaşkınlığımı atlattıktan sonra " Aldım, aldım. " dedim ve sarıldım. Kollarını belime doladı." Adını koydum yani artık. Sevgilimsin." dedi. Kafamı kaldırdım. " Bu kadar çabuk yani. Daha beni tam tanımıyorsun.", "Tanıyorum. Seni senden daha fazla tanıyorum.", "Nasıl?" gözlerim şaşkınlıkla açıldı. " Üniversiteye geldiğin ilk yıldan beri. Buraya gelme sebebin, ben istedim gelmeni. Albayla konuştum. Zaten seni seviyordum. Yanımda ol istedim. Bazı şeyleri benimle birlikte tecrübe edin istedim.","Bu zamana kadar niye gelip konuşmadın benimle peki?", " Seni rahatsız etmek istemedim aslında. Ama sonra tavırlarından Haydarcıiım ile anladık bir şeylerin var olduğunu. O da seni çok iyi tanıyor." hala şaşkındım. "Şey, özür dilerim bu zamana kadar fark etmediğim için. "," Sorun yok. Artık benimsin zaten. " dedi boynumdan öperek. Gülümsedim." Oooo bakıyorum çiftlerimiz kavuşmuş. " Bu kimdi şimdi? Ayrılıp arkamızı döndük." Sen kimsin? "," Artık tanışma zamanı geldi." dedi silahını çıkartıp.......Selamlar, umarım beğenirsiniz. Sizce gelen kimdi? İyi okumalar 🇹🇷🖤⚡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO KALPLER
Teen Fiction"Ben bir Türk Özel Kuvvetler mensubu olarak.. Vatanıma, milletime, bayrağıma, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma..." Gamze DEVİN; daha yeni mezun olmuş sonrasında özel kuvvetlere girmiş genç bir teğmendir. Ve ilk görev yeri İstanbul'du...