İyi okumalar...
"Dadı, vallahi yok bir şey." dadım Burak ile aramda bir şeyler olduğundan şüpheleniyordu. "Nasıl yok kız? Çocuk sana ne kıskançlıkla baktı görmedin mi?", "Görmedim valla. Hem ne var kıyafetimde?" (Multi) üzerime siyah ince örgü hırkayı giydim. "Soğuktur orası kızım.", "Amaan dadı. Orada değiştiririm o zaman. Burası yanıyor çünkü." kapı çalınca kapıya yürüdüm. "Bella'n geldi. Kapıda." Bella kim derseniz benim Ankara' da kalan siyah AUDİ Q7 arabamdı. Mert getirtmişti. Anahtarı elinden kapıp aşağıya indim. Ve arabaya koştum. "Allahım, nasıl özlemişim kızımı." dedim arabaya dokunarak. "Hadi o zaman çıkalım artık yola. Mert ben seninle gelirim oğlum. Gamze sende Mine teyzenleri al." kafamı salladım. Valizleri yerleştirip koltuğa oturdum. Güneş gözlüğümü takıp arabayı çalıştırdım.
_______Evin önüne gelince kornaya bastım. Hemen dışarıya çıktılar. Bagajı açıp aşağıya indim." Ooo yenge hanım bu ne güzellik?" Pelin yanıma gelip sarıldı. Bende ona sarıldım"Sağol canım." Mine anneye döndüm" Merhaba Mine anne. "," Ay kızım merhaba. Nasılsın? " dedi sarılarak. Ayrılıp" Aynı, ne olsun. Siz? "," Bizde iyiyiz çok şükür. E hadi Burak, oğluyum! " Burak elinde valizlerle
" He anne he? " Bana döndü Mine anne" Yerleştir hadi çabuk. " dedi. Burak ters ters bana bakıp valizleri koydu." Anne ben oturabilir miyim Gamze'nin yanına. " diye sordu Burak." Hayır ya, seni hep görüyorum. Mine annecim sen otur yanıma. " dedim dil çıkarıp. Ağzını yamultup taklitimi yaptı. "Hadi, hadi çok konuşmayın." dedi Mine teyze öne binerek. Bende oturup arabayı çalıştırdım. "Mine anne, lütfen dediğimi unutma olur mu? Dadımın bu ilişkiyi daha bilmesini istemiyorum. Yani öğrenir zaten de. Zamanı var." dedim sağdaki çıkışa girerek. "Tamam yavrum, sen nasıl istersen. Daha var mı?" diye sordu. "Az ilerde bekliyorlar. Aha şurda." dedi Burak eliyle göstererek. Sinyal verip arabayı durdurdum. Koşarak birbirlerine sarıldılar. "Ay kankam benim. Çok uzun zaman oldu. Nerelerdesin sen kız?" dedi dadı. " Ayy hiç sorma kankam. Anlatacak çok şey var. Acısını çıkarırız." sonra Mine anne bize döndü. "Burak yolu biliyor zaten kızım. Pelin de sizinle gelsin. Trabzon' da benim misafirimsiniz."dedi ve Mert'in arabasına bindi.*
" Ee yenge? "," Ne ee abiş ? " dedi Burak." Yenge dedim abi yenge. " dedi ve kollarını bağlayıp geriye yaslandı. Trabzonun içine girmiştik. Kırmızı ışık yanınca durup gözlerimi ovaladım. Burak elimi tuttu. Gülümseyip ona döndüm. " Özledum da. İmera Fera'm. "," O ne demek? " dedim. Pelin yanımıza uzandı" Gün ışığı demek. Ay abi ne romantiksin sen ya." dedi abisini öperek. " Teşekkür ederim." dedim yoldan sağa dönerek. " İlk sokaktan sola döneceksin. Düz devam et." Bana yolu tarif ediyordu." Mert gil gelmiş bile. " dedim arabayı park ederken. Arabayı durdurup aşağı indim. Bagaja ilerledik Burak ile. Valizleri aldık. Arabayı kitlendim. Eve girdik. 3 katlı dağ başında yeşiller arasında bir villaydı. Ankara'daki dadımın evine benziyordu ama havası bir başkaydı buranın. "Tekrar hoşgeldiniz." dedi Mine anne sarılarak. " Ayşe sen ikinci katta Kerem ile kal. Karşı odanızda ben varım zaten. Mert, Gamze, Burak ve Pelin. Sizde çatı katında kalın. Mert ile Gamze yatar. Kızım da abisi ile." dedi dadıma dönerek. "Tamam hadi. Çocuklar." dedi valizleri yüklenip. "Dur dadı dur. Biz alırız. Mine teyze bir çay koysan olur mu? Canım çok fena çay çekti." dedim valizleri alıp. Burak ve Mert gülmeye başlamıştı. "Koyarım tabi kızım koyarım. Hadi çıkın siz." üst kata çıkıp dadımın valizini bıraktım. Sonra Burak'ın peşine takılıp 3. Kaya çıktık. "Pelin abicim." Burak durdu. "Efendim abi.", "Sen annemle yatsan da ben de sevgilimle yatsam." dedi beni göstererek. " Oldu canım bakşa? Pelin aşkım sen abinle. Ben Mert ile yatarım." dedim. " Offf Gamze." dedi valizi bırakarak. Gülüp Pelin ile aşağı indik. "Çayınızı içip Pelin ile dışarı çıkın biraz kızım. Gez buraları. " sandalye çekip oturdum." Eski sevgilimin ailesi burada oturuyordu. Bir iki kez gelip onlarda kalmıştım. Ama pek gezmeye zamanım olmamıştı." dedim çayımı yudumlayıp. Burak kaşlarını çatıp bana baktı." Hadi yen- Gamze abla. " gözlerimi kocaman açtım." Hadi çıkalım biz. Dışarıda içeriz çay. "dedi kolumdan tutarak. Kafamı salladım ve kalktım." Biz çıkıyoruz o zaman. " dedim." Beklesene biraz. " Pelin'i durdurdum. Silahımın kılıfını belime geçirdim ve silahı taktım. Cüzdanımı ve telefonumu alıp ayakkabımı giyindim. Dışarı çıkınca" Soğukmuş ha. " dedim kollarımı birbirine sürterken." Kusura bakma yenge. Pot kırıyordum." koluma girdi. Gülüp kolumu boynuna attım." Bir şey olmaz bebeğim ya. Öğrenecek zaten. Bal diyorum 2 günü var. " dedim. O sırada benimde boynuma bir kol dolandı." Neyin 2 günü var?" elimle kalbimi tuttum. "Allah için ani hareketlerde bulunma." dedim. Mert gülümseyip Pelin'in yanına geçti sohbet etmeye başladılar. Kolumu Burak'ın sırtına doladım. Yürüyorduk. "Eski sevgilin.", "Hm?", "Onunla aynı yatakta yatmadın değil mi?" ayrıldım. "Saçmalama. Onunla seninle olduğum kadar samimi değildim." dedim. Kendine geri çekti. "Tamam canım. Ne kızıyorsun." dedi. "Mert Kerem nerde?", "Kızla buluşmaya gitti." dedi gülerek. "Abi şurada bir dere vardı. Oraya gidelim mi. Kiremit taşlı yolu olan." Pelin eliyle karşıyı gösterdi. "Tamam abicim. Gidelim." parmaklarını parmaklarıma geçirdi. Gerçekten çok güzeldi. "Horon biliyor musun?" diye sordu Burak. " Bilmiyorum." dedim kafamı sallayıp. " Kiz sen nasul Trabzonlisun? Trabzonli adam horoni adi gibi bilur da." dedi. "Şiveye geçiş yaptığımıza göre durum ciddi." dedim gülerek. "Gel." dedi elimi tutup. "Ne oldu?", "Öğreteceğim sana.", "Burada mı?" hayretle gözüm açıldı. "Evet burada. Hadi." dedi ve ayaklarını oynatmaya başladı. "Böyle işte. Evet. Doğru. Aferum kizuma." dedi başımı öperek. Gülmeye başladım. Pelin videomuzu çekmişti. Burak elimi bırakıp yan taraftaki teyzenin yanına gitti ve bişey aldı ve yanıma geldi. "Bu ne aşkım?" dedim dokunarak. Güzel bir dokusu vardı. Ve hoş duruyordu. " Çeşan bebeğim. Burada kadınlar kafasınına bağlar. Bu şekilde." dedi ve katlayıp saçıma bağladı. "Çok güzel oldun. İmera Fera'm benim." dedi iki elini yanağıma koyup. "Teşekkür ederim." dedim yanağını öperek. "Öhö öhö. Gitsek mi artık?" hemen toparlandık. "Olur. Acıktınız mı? Ne yiyelim?","Acıktım ben." dedim dudağımı büzerek. Burak uzanıp yanağımdan öptü. " Pazılı kaygına yiyelim abi ya." dedi Pelin. "Tamam abicim. Çok seveceksiniz." dedi Burak bize dönüp. Onaylayıp yiyeceğimiz yere ilerledik.
_____
"4 tane olsun. Birde yanına süzme yoğurtlarınızdan." dedi Burak yaşlı kadına. "Tamam oğlum. Kizum içicek bir şey istermisun?" gülümsedim. " Çay alabilirim." dedim. " Bu kiz çok dadduk oğlum. Sakin birakma derum ben ha." dedi kadın ve gitti. Burak'a döndüm. "Ne demek istedi teyze?" Burak güldü "Çok sevimli dedi.", "Yaa." dedim gülümseyerek.
İyi geceler dilerim canlarım🤗 Umarım beğenirsiniz. İyi geceler, iyi okumalar🇹🇷🦅🍁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO KALPLER
Teen Fiction"Ben bir Türk Özel Kuvvetler mensubu olarak.. Vatanıma, milletime, bayrağıma, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma..." Gamze DEVİN; daha yeni mezun olmuş sonrasında özel kuvvetlere girmiş genç bir teğmendir. Ve ilk görev yeri İstanbul'du...