eve dönüş yolu

976 133 75
                                    

bölüm şarkısı;
Adrian Lux - Angels
(Melekler bu gece düşüyor.)

Danny Vera - Roller Coaster

Ormana yürü. Burası karanlık ve soğuk, pelerinini almayı unutma! Ormanın büyülü bir kokusu var. Ağaçların seni çevreleyişini hisset, dallarının yıldızlara doğru uzanışını izle. Ayak parmaklarının toprağı eşelediğini düşün tüm kötü enerjini toprağa aktardığını bil. Kendini yalnız hissetme burada senden, benden, bizden çok farklı şeyler var, bunu unutma. Yürümekten yorulursan eğer bir ağacın dallarında soluklan, köklerinden beslen. İçindeki ağacın uyanışını hisset. Toprakta ne kadar derinsen gökte o kadar uzunsun. Işık olduğun kadar gölgesin de. Kaybolacağını bilerek gir ormana. Orman sana yalan söylemez. En tehlikeli yola girmekten korkma çünkü onun sonu en güzelidir. Ormana güven, ormanına güven.

İnsanın kendi içinde yeşeren kocaman bir ormanı vardır bana göre. İyi huylu, kötü huylu her türlü hayvan, çeşit çeşit bitki türleri bulunur bu koca ormanda. Git git bitmez. Bitti sanarsın ama sonsuzdur senin ormanın. Öncelikle kendi ormanını tanıman lazım. Her ağacı, her bitkiyi, her hayvanı hafızana kazı. Ormanını tanı, her su birikintisine kafanı daldır, tat. Yönünü bulamazsan yıldızlara ya da yosun tutmuş kayalara bak. Üşürsen ateş yak fakat dikkatli ol orman, yangıları sevmez.

Birini ormanına alacak kadar iyi tanı. Bir insanı ormanına almak da zordur, tehlikelidir. Canını seviyorsa zaten pekte gitmez karanlık kuytu yerlere. Ormanına girecekse eğer pelerinini almasını söyle ona. Üşürse ateş yaksın ama ateşi yakacağı şeylerden çok uzak olmasın, her birini bulabilsin. Yönünü kaybederse senin ayak izlerini takip etsin ya da koyduğun işaretleri ezberlesin. Ormanını yakarsa eğer ya da keserse dallarını, toprağı, taşı, mantarı sevmezse eğer, onu ormanından uzaklaştır. Onu en karanlık, en tehlikeli yere at ki yapmaması gerektiğini anlasın.

Ormanım, senin ormanın ya da onların ormanları hepsi birbirinden farklı. Benim ormanım soğuk ve karanlık. Ağaçlarım da çok bakımsız ve kesiyorlar onları. Çünkü birini ormanıma alacak kadar iyi tanımıyor direk en güzel yerinden tapu veriyorum hepsine. Sonra ormanımı tanıyamıyorum, yönümü bulamıyorum yıldızlar ve yosun tutmuş kayalar da işe yaramıyor artık. İşte o cümleleri okuduğumda fırtınalar çıktı ormanımda durdurmak istedim onları ama durduramadım.

Sonra deli yüreksin sen dedim içimden. Delisin, deli olmasan zaten yaşamanın ne anlamı var. Yüreğinin ismi de bu yüzden böyle Baekhyun. Kim, hangi psikopat tarafından gönderildiğini bilmediğim bu yazılar tüm ormanımı alt üst etmişti. Hava kararana kadar orada oturmuş ve kafa patlatmıştım. Sivrisineklerin istilasına uğradığımda ise içeriye kaçtım.

Jongin gelmişti ve Kyungsoo ise ortalıkta yoktu. Jongdae bu saate kadar ne yaptığımı sordu ben de uyudum dedim. Sehun elinde Mcdonalds poşetleriyle içeri girdiğinde kocaman gülümseyip ölmeden önceki son günümmüş gibi yemek yedim. Ertesi gün sonunda tıkırında olan final haftamız son bulmuş üstümüzden ağır bir kaya kalkmış gibi rahatlamıştık. Büyükannem aramış ve festivalin başlayacağını, hemen oraya gelmemizi söylemişti. Hepimizin finalleri iyiydi. En azından geçiyorduk bu yüzden kimse yaz okuluna gitmemiş ve yazın bizim için tamamen başladığını ilan etmiştik. Bana gelen kitaptan ve içindeki ürkütücü yazıdan kimseye bahsetmemiştim. Bahsetmek de istemiyordum. Bana neden biri böyle bir kitap gönderip üzerinde uğraşmamı sağlamıştı? Üstelik daha yeni başlıyoruz demişti. Numaramı biliyordu. Okuldan biri beni kekliyor ya da bizim tayfadan biri taşak geçiyor diye düşündüm fakat bizim tayfanın böyle bir şey yapmayacağını biliyordum.

"Gidiyor muyuz Tontonuma?" dedi Jongdae. Çilekli dondurmasını yalıyordu. "Ne bakıyorsunuz lan hiç mi sakso çekmediniz."

"Pislik herif." dedim yüzümü buruşturarak. "Gidiyoruz."

Gömleğime karadutların bulaşmış || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin