前端

1.7K 142 264
                                    

YN: Dikkat! Bu bölüm smut içerir. Smut geldiğinde ****** işaretleri olacak, oradan anlarsınız.

—————

Yüzüne bastırdığı yastığı çekti Chenle. Yaz tatilinin üçüncü haftasına girmişlerdi, can sıkıntısından yapacak hiçbir şey bulamıyordu. Neyse ki üç hafta boyunca Jeno ve Jaemin'le konuşmuş, Mark ve Donghyuck hakkında bir sonuca varmıştı: ikisi arasında kesinlikle duygusal bağ vardı.

Çok tatlıydı bu.

Mark ve Donghyuck'un dönemin başlarında buz pistinde yakınlaştıklarını biliyordu. Ama aralarındaki bağ... Bir an önce aralarındaki karışıklığı çözmek istiyordu.

Ama Chenle arada cidden büyük bir detayı atlamıştı. Jeno detayını.

Belki de yalnızca Jisung'u aramalıydı.

"Ah, seksi babacığım~" diye mırıldandı keyifle. Aslında Jisung'un babacık olamayacağını biliyordu ama fantezi severdi Chenle, bu yüzden bu oyunu sürdürmeye devam edecekti.

Yataktan zıplayıp yorganını tekmeledikten sonra banyoya koşturdu. Saçlarını taramış, dişlerini fırçaladıktan sonra üzerindeki tişörtü çıkarmıştı. Kirli sepetine attı tişörtü, odasına döndü ve şortunu da çıkarıp dolaba yerleştirdi.

Telefonunu kapıp arama kısmından Jisung'u buldu önce. Görüntülü konuşmak istiyordu. Telefonu aynalı masaya sabitleyip dolabın yanına geçti.

Telefonun açılma sesini duyduğunda ekrana arkasını dönüp iyice eğilmiş, kalçasını hafifçe sallarken tişört almıştı. Sonra arkasını döndü ve şaşkınlık içinde dudakları aralanan Jisung'un görüntüsüne baktı yüzündeki masum ifadeyle.

"Jisung-ah~ Telefonu bu kadar hızlı açmanı beklemiyordum! Neden bakıyorsun vücuduma, sapık mısın? Üstümde bir şey yok!"

Jisung panikledi. Telefonunda Brawl Stars oynuyordu Renjun ile, aniden arama düştüğünde yanlışlıkla açma tuşuna basmış ve fark etmese de, enfes bir manzara ile karşı karşıya kalmıştı: Bembeyaz bacaklar ve incecik belinin sonundaki dolgun kalçalar.

Jisung yutkundu ve gözlerini kırpıştırdı. Yanakları alev almıştı.

"Beni neden aradın, Chenle?"

"Canım sıkıldı." Chenle üstüne bol bir tişört geçirdikten sonra telefona yaklaştı. Dolgun, pembe dudaklarında minik dilini gezdirip ıslatırken gülümsedi.

"Sana gelebilir miyim? Söz veriyorum senden bir metre uzakta duracağım hep."

Jisung afalladı. Onu evine davet etmeli miydi? Yoksa hayır diyerek oyun oynamaya devam etmeli miydi? Chenle'nun dudaklarını büzdüğünü gördüğünde tebessümünü saklayamamıştı. Bir an düşündü, sonra başını salladı.

"Tabii gel ama gelirken muzlu süt alacaksın bana. Ve dediğin gibi, aramızda bir metre olacak hep." El sallayıp telefonu kapattı. Gidip Renjun'e haber verecekti.

Chenle ise yüzündeki gülümsemeyi bozmadan altına şort geçirdi. Evden çıkmadan önce dudaklarına şeftalili nemlendirici sürmüş, cüzdanını alıp yakınındaki markete ilerlemeye başlamıştı.

Markette işi bittiğinde en az on dakika geçmişti. Kasiyer ona poşeti verdikten sonra içine açıp baktı Jisung'un evine yürürken. İki şişe muzlu süt almıştı, ama kutuları pipetli değil kapaklıydı.

Evin önüne gelmeden kendi sütünü içip bitirdi ve diğerini açtı. Nereden bulduğunu sorgulamayın, Chenle bu, sütün içine toz halindeki ilaçtan serptikten sonra kapağı kapadı ve çalkaladı. Jisung sorarsa, bir yudum içmek için açtığını söyleyecekti süt kutusunu.

yedi renkli manolya // nct dream ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin