GANG.

5

Sabah uyanıp mutfağa gittiğimde bir kaseye sütle mısır gevreği koyduktan sonra salona gittim. Salondaki herkes bana ters bir şekilde bakıyordu. Poligonu polis bastığını herkes öğrenmiş olmalıydı. 

"Günaydın." dedi Niall gülümseyerek ve o sırada Louis yanımıza geldi. 

"Kahvaltını yap, seni bekliyorum." dedi Louis ve bir şey dememe izin vermeden yanımdan gidecekken arkasından seslendim.

"Zayn'e pansuman yapmam lazım." dedim.

"Beklerim." dedi Louis ve o sırada Zayn yanımıza sargılı koluyla geldi. 

"Bu doğru mu?" dedi Zayn. "Aramızda hain mi var?"

"Kapa çeneni." dedi Louis ve nefretle Liam'a baktı. Tabiki de Liam ona her şeyi anlatmıştı.

"Niye sessiz oluyoruz?" dedi Zayn. "Aramızda bir hainin olduğunu insanların bilmesi gerekmiyor mu?"

"Aramızda hain mi var?" dedi Dani şaşırarak ve herkes şüpheyle bana baktı.

"Nedense Harry çeteye girdikten sonra aramızda bir hain oldu." dedi Zayn ve birkaç kişi de ona katıldı. 

"Sandy Rivers'ı öldüreceğimizi biri söylemiş olmalı." dedi Louis ve etrafına baktığında insanların beden diline kontrol ediyordu.

"O zaman Sandy'i öldürmeyelim." dedi Zayn. "Harry yüzünden geçen hafta ölüyordum."

"Harry sayesinde şuanda yaşıyorsun." dedi Louis.

"O çetede olmasaydı aramızda hain olmazdı, belki de asıl hain o. Ablası gibi Sandy'nin metresi olmadığı ne malum?" dedi Zayn ve sinirlenip ayağa kalktım. 

"Kapa çeneni!" dedim ve onun üstüne yürüyecekken Niall beni engelledi.

"Kalpsiz olma." dedi Louis.

"Niye onu çeteye aldık? Niye ona eğitim veriyoruz? Üstelik olması gerekenden daha düşük bir fiyata." dedi Zayn.

"Belki de artık bütün kararları bir kişinin alma dönemi bitmeli." dedi Calum kendi kendine.

"Aynen, oylama yapacağız." dedi Zayn. "Kimler geçen hafta mekanlarımızdan birisinin polisin basmasına neden olan Harry'i burada istemiyor?"

El kaldıran kişilere baktım; Zayn, Liam, Calum, Ashton ve Dani.

"Harry, ikinci bir emre kadar dışarı çıkman ve internet kullanman yasaklandı." dedi Louis. "Telefonun."

Herkese sırayla baktığımda bunun yapılması gerektiğini biliyordum. Telefonumu Louis'e verecekken Zayn benim elimden telefonu aldı ve Liam'a verdi. Liam da telefonun içindeki hafıza kartıyla sim kartını kendi cebine koyduktan sonra telefonu parçaladı.

Herkes salondan gittiğinde üzüntüyle masaya oturdum. Çetedeki yerim sallantıdaydı, kimse bana güvenmiyordu ve kovulmam an meselesiydi. Louis yanıma oturup paketinden bir sigara yaktığında ben de nefret etsem de onun paketinden bir sigara aldım. Çakmağı açmaya çalışırken elimi yaktığımda içimden küfrettim.

"Al." dedi Louis ve sigarayı dudaklarımın arasına koyup çakmakla yaktı. "Hemen pes etmemelisin."

"Bana hala ders mi veriyorsun?" dedim. "Sandy'i öldüreceğim gün dışarı çıkacağım değil mi?"

"Onu ben bitirebilirim." 

"Hayır." 

"İlk önce öyle istemiştin."

"O eskidendi, onun ölümü benim ellerimden olacak." dedim hırslı bir sesle. 

"Çetedeki yerin sallantıda, eğer dışarı çıkarsan seni öldürmek zorunda kalabilirim." dedi Louis.