12

1.7K 157 481
                                    

Sabah olup uyandığımda salona geldim ve herkesin bir hazırlık içerisinde olduğunu gördüm. Anlamsız gözlerle Niall'a baktığımda Niall yanıma geldi.

"Bugün serbestlik günü." dedi Niall. "Yani izinlisiniz."

"Sen?" diye sordum anlamayarak.

"Niall geldiğimizde yemek hazır olsub." dedi Louis ve Louis'e baktım.

"O dışarı çıkmıyor mu?" diye sordum ve Louis yüzüme bile bakmadı.

"Sorun değil. Benim dışarı çıkmam yasak." dedi Niall ve üzülmüştüm.

"Ama-" dedim ve o zaman anlamıştım.

Ben bu çeteye girdiğim günden beri Niall hiçbir zaman dışarı çıkmamıştı çünkü bir şekilde ceza almıştı. Herkes gittikten Niall'a baktım.

"Belki de bir gün de olsa dışarı çıkma vaktin gelmiştir." dedim.

"Louis-"

"Onun haberi olacağını kim söyledi?" dedim ve Niall güldü.

"Sanırım birkaç saatten bir şey olmaz."

"Sana söz veriyorum sığınağa geldiğimizde Calum hariç herkese İrlanda tavuğu yapacağım." dedim. Calum ekipteki tek vegandı.

"Pekala." dedi Niall ve gülerek hazırlanmaya gitti.

Calum's POV

Babamın yanına geldiğimde babam çiftlikteki pazarda bütün domuzları sırasıyla incelemeye başladı.

"Seç bakalım Calum. Ne kadarını öğrenebilmişsin." dedi babam ve bana baktı. Gözüme tatlı gözüken bir tane domuzu sevmeye başladığımda ona gülümsedim.

Hayvanları çok seviyordum. Bütün hayvanlar benim için çok masum ve güzeldi.

"Evet, doğru seçim. Oldukça iri. Bu domuzun etiyle bütün bir kasaba doyar." dedi babam ve ona üzgün bir şekile baktım. "Oğlum, bana söz vermiştin. İleride iyi bir kasap olacaksan hayvanlarla aranda büyük bir bağ kurmamalısın."

"Üzüntüm o yüzden değildi." diyerek yalan söylesem de istediğim şeyin kasap olmak olduğu söylenemezdi.

Babamın bu kasabada büyük bir çiftliği vardı ve ahırında kendi kasap dükkanında satacağı inek, kuzu, domuz gibi hayvanları besliyor ve yeterince büyüdüklerinde de onları kesip satıyordu.

Babam şu zamana kadar benim en yakın arkadaşlarımın hepsini öldürmüştü ve ben bu meslekten de, hayvan yemekten de nefret ediyordum.

#

Yürümek için bir parka geldiğimizde ikimiz de oldukça mutluyduk. Niall'ın uzun zaman sonra ilk defa dışarı çıktığını duymak beni hem mutlu etmiş hem de Louis'e gıcık olmamı sağlamıştı.

Niall ile yürümeye devam ederken Niall birdenbire durdu ve gözlerini karşıya dikti.

"Niall, iyi misin?" diye sordum ve Niall hiçbir cevap vermeden yanımdan koşarak uzaklaştığında ben de onun peşinden gittim.

Niall bir ağacın gölgesinde nefes nefese kriz geçirmeye başlamıştı.

"Niall iyi misin?" diye sordum yeniden ve elimdeki suyu ona uzattığımda Niall onu alıp fırlattı.

Niall'ın istemsiz çığlıkları ve krizleri karşısında insanlar bizi seyrederken ben de bir yandan onlara bağırıyor diğer yandan da Niall'ı sakinleştirmeye çalışıyordum.

GANG. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin