GANG.

6

Mutfağa geldiğimde Dani ile Louis bir şeyler fısıldaşıyorlardı. Ben geldiğimde Dani oradan uzaklaştığında Louis ile ben başbaşa kaldık.

"Sandy ilk anketlerde öne geçmiş." dedi Louis. "Açık ara farkla."

"Biliyorum." dedim ve makineden kahve aldım.

"Bugün Bruce ile Jane'i bitiriyoruz." dedi Louis.

"Onları öldürecek misin?" diye sordum.

"Hainler."

"Louis eğer onları öldürürsen çetenin öldürdüğü belli olur ve GANG çetesi polis katili olarak aranır." dedim.

"Ne yapmamızı öneriyorsun?" diye sordu Louis.

"Başka bir şey yapmalısın. Öldürmek çözüm değil." dedim.

"Pekala." dedi Louis ve o sırada Niall mutfağa geldi.

"Günaydın. İrlanda usulü tost yapacağım."

"O nasıl oluyor?" diye sordum.

"İçine sucuk ve kaşar koyuyorum." dedi Niall sırıtarak ve kıkırdadım.

"Vay canına." dedim ve Louis yanımızdan ayrıldığında Niall bana baktı.

"Senin için dün gece Zayn'i kovdu." dedi Niall.

"İlk olarak Zayn'i kovmadı, ikincisi ise Zayn'in uzaklaşma nedeni farklıydı." dedim.

"Senin için onu kovdu." dedi Niall. "Louis sana karşı bir şeyler besliyor olmalı."

"Saçmalama, çetede aşk-"

"Burnu havada olan çete liderimiz tükürdüğünü yaladı." dedi Niall gülerek ve yanımdan ayrıldı.

Niall's POV

Ellerim bağlı bir şekilde odada tutulduğumda kapı açıldı ve içeri maskeli bir adam girdi. Elimdeki ipleri çözmeye başladığında onu sertçe yere itip üstüne çıktığımda cebindeki bıçağı çalıp yüzündeki maskeyi çıkardım.

Siktir, bu adam.

Az önce beni kaçıran adam bu kadar yakışıklı olmamalıydı. Yoksa Stockholm Sendromu mu yaşıyordum?

Genç çocuk beni altına aldığında elimdeki bıçağı benden aldı.

"Özgürsün, gidebilirsin. Seni kurtarmaya geldik." dedi genç adam ve üstümden kalkıp gittiğinde ben de peşinden gittim.

"Siz kimsiniz?" diye sorduğumda maskeli adamlar arabaya bir şeyler dolduruyorlardı.

Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Ailem gözümün önünde az önce öldürülmüştü ve ben bu dünyada yapayalnız kalmıştım.

"Beni de yanınıza alın.

* * *

Louis ile pratiklere başlamadan önce Michael'ın yanına geldim. Salonda kahve içip, Luke ile muhabbet ediyordu.

"Michael, konuşalım mı?" diye sordum.

"Tabi."

"Dün gece olanlarla ilgili-"

"Hey, kafan karışık. Yani beni kullanman hoşuma gitmedi dostum ama boşlukta olduğunu anlayabiliyoruz." dedi Michael.

"Yine de özür dilerim." dedim.

"Sorun değil." dedi Michael.

"Biz seni anlıyoruz dostum." dedi Luke ve gülümsediklerinde ben de güldüm.